50. BÖLÜM •BÜYÜK GÜN•

1.4K 76 12
                                    

Mehir ve Koral bence yazdığım en deli dolu asla nabzını tutamadığım bir çift. Siz ne düşünüyorsunuz onlar hakkında? 

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum canlarım. 

Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.


Keyifli okumalar!

***

Sabaha kadar heyecandan kaç kez kusmuştum hiç bilmiyorum. Hala kusuyordum hem de durmadan. Artık o kadar kusmuştum ki midem ağrıyor ve gözlerimden yaşlar dökülüyordu. Dün gece Saçreli'nin evinden ayrıldıktan sonra kendime gelememiştim. Hem Uzel'in gidişine üzülüyor hem de gelen mesaja göre endişe ediyordum. Koral beni sarıp sarmalasa bile geçmiyordu. Bedenim titriyor, midem ağrıyordu. Zaten fenalaştığım için direkt onun evine geçmiştik. Tabii bana hastaneye gitmeyi çok teklif etti ama ben hastaneden çok korkuyordum. Görünce bile bayılmam an meselesiydi. Eve doktor çağırmıştık ama o gelene kadar da kendime engel olamamıştım. Hastalanmaktan nefret ediyordum. Çocukken de biri yanımda hapşursa hasta olmayayım diye o alanı terk ediyordum.

"Bebeğim gel inat etme, gidelim hastaneye!" Başımı bilmem kaçıncı kez iki yana salladığımda mırıltılarım yükselmişti. Neden bu haldeydim bilmiyordum ama konuşmaya bile mecalim yoktu. Koral'in yatağına doğru ilerleyecekken kapı yavaşça tıklatıldı ve daha sonra açılmıştı. O kadar canım acıyordu ki ilk önce İclal'in sesini duyup duymadığıma emin olmamış gözlerimi açmıştım. İclal'in gözlerinde bana anlayışla bakan ifade vardı.

"Abi, doktor geldi." Kenara çekildiğinde elindeki ilk yardım çantasıyla bana yaklaşmıştı. Korkudan Koral'in elini nasıl sıkmıştım bilmiyorum ama Koral en sonunda, "Mehir sakin olur musun lütfen, sadece seni kontrol edecek doktor," dediğinde gözlerimi açıp kapatmıştım.

Bu çocukluktan gelen korkuydu benim için. Bunu aşmam neredeyse imkansızdı. Benim hastaneye gitmeyeceğimi anlayan doktor kanımdan örnek alarak, her şeyin iyi olup olmadığını netleştirmek için analizlerden gelen sonucu beklememiz gerektiğini söylemişti, daha sonra içmem gereken ilaçların reçetisini verdikten sonra da Koral ile birkaç şey konuşmuş ve birkaç dakika sonra odada İclal ben ve Koral kalmıştık. İclal bize yaklaşarak, "İyi misin Mehir?" diye sordu. O sırada ilk ilacımı içmiştim.

"Evet," demiştim sadece. O ise devam etti. "İyi görünmüyorsun ama. Acaba hastaneye mi gitsek?" diye sordu. Başımı iki yana salladım.

Koral ise, "Abicim hastaneye gitmek istemiyor. Sen Mehir'e su getirir misin?" diye sorduğunda İclal başını sallamıştı. Odadan çıktıktan sonra Koral yanaklarımı kavradı.

"Mehir bunca zamandır seni tanıyorum. Asla seni bu halde görmedim. Neyin var? Ne oldu?" Başımı iki yana sallayıp sırtımı yatağa bastırdım. Gözlerim loş odanın içinde dolanırken, "Koral, Ersin bana mesaj attı. Son 1 gün kaldığına dair," dedim.

O cümlem bittiği an, "Sikeyim. Sen bu yüzden mi bu haldesin?" diye sorduğunda bir şey söylememiştim. Hiçbir zaman belli etmesem bile bu kez korkuyordum. Çünkü büyük bir sorumluluk hissediyordum. Belki de her şey daha kolay olacaktı ama ben Koral'den gizli bir plan daha yaptığım için asıl beni korkutan şey oydu. Bu yüzden ne yapacağımı bilmiyordum. Ona söylemek istiyordum; bu şekilde devam edemezdim ki.

GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin