31. BÖLÜM •PERDENİN ARDINDAKİ•

3.7K 218 43
                                    

İnstagram: ulduzmakh 

Lütfen yorun ve oy yapmayı unutmayın🤍 Gülden Küle 70K ❤️‍🔥❤️‍🔥

Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.

Sizi seviyoruuummm.

Yağmur tüm lekeleri yok etmek istercesine yağdıktan sonra bir anda sanki hiç yağmamış gibi sakince bulutlara doğru çekilmişti

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

Yağmur tüm lekeleri yok etmek istercesine yağdıktan sonra bir anda sanki hiç yağmamış gibi sakince bulutlara doğru çekilmişti. Bir süre daha ayakta dikilmiştim. Ne ara bu kadar kendimi kaybetmiştim bilmiyorum ama Koral'in gittiği ve gözden kaybolduğu noktaya bakmaya devam ediyordum.

Uzun süre dediklerini düşündüm. Belki birazcık da yaşadıklarımızı. Çok zordu. Bazı şeyleri kaldırmam artık zorlanıyordu. Yapmam gereken onlarca şey olmasına rağmen ben uyumak istiyordum. Üstelik Barış'ın bunu yaptığına hala inanmıyordum. Bilmiyorum ama içimden bir his, her şeyin daha farklı olduğunu söylüyordu. Aceleyle apartmana girdikten sonra sessizce Serpil'in odasına doğru ilerlemiştim. Kalbim hızlıca çarpıyordu. Elimi kalbime koyduktan sonra sakin nefesler almaya çalışıyordum. Ama olmuyordu. Merdivenleri aceleyle çıktım deyip kendimi telkin etmeye çalıştım. Yatağa uzandığımda Serpil mırıldanarak sırtını bana dönmüştü.

Elimi kalbime yaslayarak sağıma dönmüştüm. Dudağımı dişlediğim sırada gözlerimi kapattım. Serpil'in anlattıklarından sonra kendime gelmeyeceğimi düşünmüştüm ancak Koral'in itirafı beni daha fazla alaşağı etmişti. Üstelik bir değil, iki şey öğrenmiştim.

Kardeşim gibi gördüğüm Serpil'in geçmişi ise içimi yakıyordu. Kendime bir çare bulamadığım gibi ona da bulamıyordum. En acısı da buydu zaten. Gözümün önünden acı çekiyor, ben ise sadece izliyordum. İçim yanarak, kanarak onun acısını dinliyordum. Burnumu çektim. Tıpkı benim gibi aynı kaderi paylaşıyordu. Tüm düşüncelerimin aynısını biliyor, duygularımı hissetmiş, sanki içimde büyütmüşüm gibi bana bakıyordu. Yetimhane böyleydi işte; soğuk, sessiz, kimsesiz, yetim hissettiriyordu. Ayrıca korkuyordun; yarına ölü bulunmaktan korkuyordun. Hayatta herkesin böyle şeyler yaşadığına inanmıyordum ama içten içe bir aileye sahip olsak da aldığımız darbelerin haddi hesabı yoktu. Bir ailemiz olsa da, acı çekiyorduk. Neden mi? Çünkü acı çekmemiz bizzat ailemiz istiyordu. Acı ile büyümemizi. Benim ailem olsaydı nasıl olurdu diye düşünmüyor değildim. Evet, Serpil'in dediği gibi şu an bir aileye sahip olsam da bahsetmek istediğim şey bu değildi. Annem ve arkadaşlarım her zaman yanımdaydı.

Peki gerçek ailem neredeydi? Neden beni aramıyorlardı? Yoksa ailenin istenmeyen evladı mıydım? Belki de tek çocuğuydum. Düşünmekten beynimin içine saplanan binlerle bıçakları çekip çıkarmak istedikçe orada paslanıyorlardı.

GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU)Onde histórias criam vida. Descubra agora