| Bir ajanın iş adamına ihaneti.|
Elleri yumruk halinde nefret kusan bakışlarla yüzüme baktı. "Bunu bana nasıl yaptın? Her şey bu kadar mı değersizdi senin için?" deyip o yumruğunu masaya vurdu.
Kılım kıpırdamadığı halde onun yüzüne baktım. "Mecbu...
Lütfen okuduğunuz bölümleri oylayın ve yorum yapın❤️ Çünkü sevdiğimiz kurgunun güzel yerlere gelmesini istiyorum🥺
Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.
İnstagram: ulduzmakh
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
"Aramızda tatsız savaşlar var, Uçurumlara atlamadığımız, gökyüzüne kanatlandığımız. Aramızda çok kötü aşk var, Ölüme koşmadığımız, yaşama katlanamadığımız." U.M
Dışarı çıktığımızda zorlukla bir nefes aldım. Tuğşat yine yapmıştı yapacağını; beni bir şekilde zora sokmayı başarmıştı işte.
Koluma dokunan soğuk ellerle irkilmiştim ki, kulaklarımı Yağız'ın sesi doldurdu. Donmuş bakışlarım onun bakışlarıyla kesişmişti ilk önce.
"Bunu yapacak mısın?" diye sordu.
Omzumu silkerek, "Başka şansım mı var? Görmüyor musun bu kez cayamam." diyerek çaresizce başımı iki yana salladım. Bu teşkilatta olduğum süre boyunca elimden geldiği kadar kirli işlere bulaşmamaya çalışmıştım. Ama bu kez çok fena şeyler olacağı belliydi. İlk kez bu kadar tehlikeli şey yapacaktım ve bunun yanı sıra kendimle birlikte herkesi tehlikeye atıyordum. Bu benim suçum değildi ki. Üç sene önce ondan çaldığım belgeleri Tuğşat'a teslim ettiğim de, bu işi bitirdiğimi sanmıştım ama düşündüğüm kadar basit değildi hiçbir şey. Birkaç gün sonra onunla yine karşılaşmak zorunda kalacaktım.
Serpil omuzlarımdan tutarak, "Bunu yapabilirsin." dedi ince sesle.
Serpil aramızda en sakin olan kişiydi. Bu teşkilatta çok fazla kız yoktu zaten. Ama Utku'nun dediğine göre bu teşkilatın başka konumda yine mekanları varmış. En az kişi buradaydı.
Dudağımı dişleyip, "Yapmasına yaparım ama sizi tehlikeye atmak istemiyorum. Tüm mesele bu." dedim.
Utku kolunu Serpil'in omzuna atarak, "Tek derdin bu olsun be güzelim. Bizim hayatımız zaten ince bir ipin üzerinde." diyerek bana göz kırpmıştı.
Çok doğruydu. Bana nispeten onlar daha fazla, daha farklı işler görmüştü. Burada olduğumuz için mutlu değildik ama bir şekilde buraya bağlıydık. Sanki ailemiz gibi olmuştu; kopmak istesek de, bir türlü kopamıyor, her zaman anılarımızın bir şekilde bizi sarmalaması ile birlikte tekrar buraya hapis oluyorduk.
