40. BÖLÜM •ACIMASIZ GERÇEKLER•

4.3K 216 58
                                    

İnstagram: ulduzmakh 

Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyor olacağım♥️

Keyifli okumalar!

♥️

Yangınların arasında kalmış Kemer'e bakarken o kadar düşüncelere dalmıştım ki uzaktan binanın küllere döndüğünün geç farkına varmıştım. Hepimiz susmuş, düşüncelere dalmıştık. Ama benim düşüncelerim daha korkunçtu. İtiraf edemediğim birçok şey vardı. Bunlara kendime söylemeye bile çekiniyordum. En yakınımızdaki kim olabilirdi ki? Koral miydi? Ondan şüphelenmem gerekiyordu. Çünkü... Çünküsü ona aşıksın, Mehir. Sevdiğin birinden şüphelenmemen gerekiyordu. 

Buna rağmen yine de içim rahattı. O değildi. 

"Koral değil!" Sesimdeki sertliği duyan Max yarım ağız gülümsedi. 

"Nereden biliyorsun?" 

Sinirle ona döndüğümde gözlerinde gördüğüm ifade beni bozguna uğratmıştı. Sanki gerçekten de tüm bunları yapan Koral'miş gibiydi. Bundan emin miydi? Ama nasıl? Koral'i tanımıyordu bile! 

"Biliyorum çünkü o patlamada ben de varım. O yapmaz işte!" 

Almila kıkırdayarak, "Ne bu? Kemalim yapmaz tavırları. Valla herkese güvenme Mehirciğim. Yoksa sırtındaki bıçaklarla dolaşmak zorunda kalırsın," dediğinde Serpil göz devirerek ayağa kalktı. 

"Sen çok dolaşmış olabilirsin ama Koral'den bahsediyoruz. Ayrıca adamı bile tanımıyorsunuz. Tanımadan etmeden ne diye iftira atıyorsunuz ki?" 

Serpil'in kararlı duruşu karşısında büyülenmiş gibi ona bakmıştım. Gerçekten de onlar Koral'i tanımıyorlardı. Yaşadığımız patlamada bile Koral'in ne kadar endişelendiğini biliyordum. Bu yüzden onun suçlanmasına izin veremezdim. Ondan şüphelenmek gibi bir düşüncem de olmamalıydı. 

Cenk sakince, "Sen ne kadar tanıyorsun ki? Ayrıca o adamı kandırıyorsunuz farkında mısınız?" diye sorduğunda bana bakmıştı. Gözlerindeki alaylı ifadeyi görmemek elde değildi. Yumruklarımı sıktım. Cenk veya başka birinin hayatım hakkındaki en küçük imasını bile duymak istemiyordum. 

"Ne demek istiyorsun?" Kavga etmek istediği belliydi. 

"Diyorum ki bebeğim," O an cümlesini yarıda bıraktım. "Bana bebeğim deme!" Bunu neredeyse bağırarak söylemiştim. 

"Her neyse." Dedikten sonra konuşmaya devam etti. "Sana oyun oynayamaz mı bu adam? İyi görünüp kötü olamaz mı yani? Hiç mi şüphelenmedin? Ne yani bu kadar kusursuz mu?" Şuh kahkaha attı. "Eminim ki bir iz bıraktığı olduğu zamanlar var. O yüzden o güzel hafızanı yokla ve Koral'in bunun yapıp yapmayacağını düşün." Utku ve Yağız'a dönerek, "Sizler de. Ben şu an kıçımın derdindeyim. O yüzden bunu yapanı bulup cezalandırmak istiyorum. İster Koral olsun ister bir başkası. Kimse benim kıymetli canımı böyle tehlikeye atamaz," diye mırıldandı keskin tonla. Cenk'i ilk kez böyle ciddi görüyordum ama bu bana işlemezdi. 

Ayağa kalkarak ona doğru adımladım. Tam karşısında durduğumda cidden onu hiç sevmediğimi anlamıştım. Bir insanda beğenmediğiniz ne özellik varsa hepsi ondaydı. Bencil miydi bilmiyorum ama herkes kıçının derdindeydi. Bu yüzden konuştukları karşısında delirmemek elde değildi. 

GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU)Where stories live. Discover now