| Bir ajanın iş adamına ihaneti.|
Elleri yumruk halinde nefret kusan bakışlarla yüzüme baktı. "Bunu bana nasıl yaptın? Her şey bu kadar mı değersizdi senin için?" deyip o yumruğunu masaya vurdu.
Kılım kıpırdamadığı halde onun yüzüne baktım. "Mecbu...
Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kalbim asla onun göğüs kafesine sığmaz, Düşlerim ise düşlerine sahip çıkamazdı. Çünkü geçmiş geçeni unutturmuyordu." U.M
Yıl 2018.
Bundan iki sene önce Mehir, Kemer'de ilk görevini alıyordu. İçten içe neye bulaştığını anlamış, fakat geriye dönmeyeceğini bildiği için bu yanlış yolda yürümeye devam etmişti. Kendince sebepleri vardı işte. Oysa o sebepleri hala diline bir bahane olarak kabullenemiyordu.
Üstünden iki yıl geçmesine rağmen halen aynı kişiydi; fedakar, asla iyi olduğunu düşünmeyen ve bazen kendi çıkarları pahasına gözünü karartan kişiliğe sahipti. Kemer'de Tuğşat'ın odasında koltuğa iyice yayılmış, onun dediklerini dinliyordu her zamanki gibi. Serpil ve Utku kendi görevleri için birkaç gündür ortalarda yoktular, Yağız ise aşağıda onu bekliyordu. Ondan hoşlandığını bildiği için bu aşktan uzak durmasını, bundan dolayı onunla samimiyetini her zaman kontrol altına aldığını belli ediyordu.
"Senden mavi dosyadaki belgeleri istiyoruz sadece. Takip ettiğimiz üzere adam tüm belgelerini o dosyada saklıyor." Mehir bunu garipsese de bir şey demeden dinlemişti.
"Peki bu adam kim?" diye sordu. Yaşından dolayı heyecanlı oluşu ve fazla soru sorması doğrusu Tuğşat'ın sinirlerini bozmuştu.
"Kim olduğunun bir önemi yok. Şu an evde hiç kimse yok. İş görüşmesinde olacağı için senin iki saate yakın bir zamanın var. Neyin pahasına olursa olsun o dosyayı masama getirmelisin, Mehir."
Başını sallayıp oturduğu koltuktan yavaşça kalktı. "O dosyalarda ne var?" diye merakla sormuştu.
Tuğşat normalde görevlerini anlatırken gerilmez, sakin tavırla her şeyi izah ederdi fakat bu kez aheste adımlarla odanın içinde turluyor, keza durduk yere sesini yükseltiyordu. Bunu Mehir de farketmişti.
"Ne zamandan beri her şeyle ilgilenir oldun? Nerede o soğukkanlı Mehir?"
Bunu alayla söylediğinin farkındaydı. İstemsizce kaşları çaltılırken, bu işte bir gariplik olduğunu sezmişti. Bu adamın düşünce yapısını anlıyordu aslında; emir aldığı kişiden korkuyordu. Sonuçta canı her şeyden, her kesten kıymetli olduğu için, ona çalışan adamlar umurunda bile değildi.
