43. BÖLÜM •YÜZLEŞME•

2.2K 134 28
                                    

Sonunda dediğinizi duyar gibiyim. Psikolojik olarak o kadar iyi hissediyorum ki. Uzun süredir yazamama sebeplerimden biri de odaklanmama sorunumun olmasıydı. Ama yavaş yavaş Gülden Küle ve diğer kitaplarım için odaklanma sorununu hallediyorum. Bu bölümü uzun süredir beklediğimizi biliyorum o yüzden keyifli okumalar dilerim. Lütfen bol bol yorum yapar mısınız? Çok özledim yorumlarınızı okumayı.

Şu an profilimde Mutena isimli kurgu yayınlıyorum. Mutlaka bir göz atın. Konusu* Popüler Alp disiplini yıldızı Andıç Gözcü ile yıllar önce hafızasını kaybetmiş Mayda Ünsal'In gizemli karşılaşmasıyla geçmişteki sırlar teker teker çözülüyor. Onların ki tesadüf müydü kader miydi? Mayda'nın geçmişinde neler olmuştu? Bunları merak ediyorsanız göz atmanızı tavsiye ederim.

Keyifli okumalar!

🌖

Kime inanacağımı bilmiyordum. Zihnim bu olanları algılamakta öyle güçlük çekiyordu ki. Sanki her şey doğruymuş gibi geliyordu ama aslında hiç de öyle değildi. Max'ın yüzündeki şaşkınlığa bakarken aslında bizim haklı oluşumuzu kanıtlayan bir his kalplerimize yayılmıştı. İnsanın içindeki durmayan ve her zaman konuşan o sesi duymamak elde değildi. Max şaşkınlıkla içeri girdiğinde herkesin bakışları onun üzerindeydi.

"Bir sorun mu var?" diye sorduğunda Almila yüzünü buruşturdu.

"Neredesin sen?" Max soruyu duyunca bir anda afallamıştı. Galiba ona hesap sorulmasını beklemiyordu.

"Sorguya mı çekiliyorum?" O sırada Cenk ayağa kalktı.

"Hayır kardeşim sorguya çekilmiyorsun sadece nerede olduğunu bilmek istiyoruz."

Max bir an güler gibi ses çıkardı. Biz ise onu pürdikkat dinliyor ve izliyorduk. İçeriden çıt çıkmıyordu. Galiba içimizdeki şüphelerin birçoğu onu gösteriyordu. Bu yüzden de yerimizden kıpırdamadık. Ya o değilse? O zaman ne olacaktı?

"Arkadaşlar ciddi misiniz siz?" diye inanamazcasına sorduğunda, Utku sinirle ayağa kalkarak, "Evet lan, ciddiyiz. Cevap versene bu kadar mı zor senin için cevap vermek?" diye daha çok bağırdığında Max kendine hakim olmadan Utku'nun yakasına yapıştı. Sinirle iteklediğinde Utku da ona yumruk atmıştı. Herkes bir şeyler mırıldanıyordu. Serpil bağırıyor, Almila olayları izliyordu. Yağız ise onlara engel olmaya çalıştığında bir yumruk da çenesine yemişti.

Yağız, "Böyle işin ben..." diye devam edecekti ki Cenk diğer taraftan, "O'lum sen niye karışıyorsun?" diye bir serzenişte bulundu. Ancak Max ve Utku o kadar birbirilerine dalmışlardı ki şu an Yağız bile onları ayıramıyordu.

"Çocuğum babasız kalacak Almila!"

Serpil Almila'nın kolunu tutarak kendisine çekmeye çalışırken Almila kolunu kendisine çekti. "Ben ne yapabilirim sevgili annecik. Utku saldırdı ilk önce."

"Kuru iftira! Görmedin mi? Max ona vurdu!" Serpil ise Utku'yu savunuyordu. Ben mi? Ben durmuş onları izliyordu.

"Artık sakin olur musunuz? Arkadaşlar size diyorum!"

Başını iki yana sallayan Cenk, "Hanımlar sakin olun. Yağlı güreş değil ya sonuçta. Duracaklardır," diye sakince konuştuğunda Utku, Max'ın üzerine çıkmış, yanağına doğru bir yumruk daha atmıştı. O kadar garip bir ortamdaydık ki. Hiç kimse ne yapacağını bilmiyordu. Cenk'in soğukkanlı duruşuna göz devirerek devreye girdim. Aralarına girmekten çekinsem de bağırarak onları durdurmaya çalıştım.

"Yeter! Sakin olun!"

"Utku!" Bunu bağıran Serpil'di. "Aşkım lütfen dur yalvarırırm. Adamı öldüreceksin!" Gerçekten de öldürecekti. Ondaki bu sinirin sebebini anlıyordum ama Max'ın ona karşılık vermemesi bana garip gelmişti. Öylece yerde uzanmış Utku'dan gelecek darbeleri bekliyordu.

GÜLDEN KÜLE +18  (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin