58~ ANILAR

317 17 7
                                    

Herkese Selam...
Hiç uzatmayayım en iyisi,siz başlayın okumaya.😊🌼

Medyadaki gif gelecek bölümden kuzular.Sizce gif hangi çiftimize ait?💗

- YAZARIN AĞZINDAN -

Anılar...

Ruhumuzun en derin köşelerine kimi zaman sakladığımız,kimi zaman her saniye hatırlamak istediğimiz ya da istemediğimiz anılarımız...İyi ya da kötü...
Mutlu ya da mutsuz...Bir şekilde hayatımızın her anında var olacaklar.Karakterler hatta yaşanmışlıklar bile çoğu zaman farklılık gösterse dahi değişmeyen tek şey,tüm bu parçası eksik yapboz parçaların tek bir yapıda birleşiyor olması bana göre...

Anılarımızda...

Evlatlarım,

Ömer,Taner...

Anılarınızın değerini iyi bilin ve sonucu her ne olursa olsun asla onları terk etmeyin.Daima hatırlayın.Belki bazılarında mutlu olacak bazılarında ise tarif edilemeyecek bir üzüntü ve boşluk içerisine düşeceksiniz.
Çıkın o boşluktan!Birlikte ve daha güçlü.Bu satırları neden bir anda yazma gereği duyuyorum bilmiyorum.
Sadece...Sadece iyi olmanızı ve benim hatalarımı tekrar etmemenizi temenni ediyorum.

Sizi seviyor ve şimdiden kucaklıyorum...

Kenan Sönmez'den oğulları Taner ve Ömer'e...

Uzunca bir süre titreyen parmakların arasında can çekişen kağıt parçası,üzerine art arda düşen su damlacıklarıyla irkildi.Birazcık nefes alabileceğini düşünürken,odayı dolduran tiz bir hıçkırık her şeyi daha da kötü bir duruma soktu.Dahası da var.O tiz hıçkırık hiç vakit kaybetmeden bu defa sesli birer cümlelere dönüşüverdi...

''Neden...Neden bu kadar geç?"

Genç adamın sesi bulundukları odayı tam bir kasvet içerisine düşürürken,Ömer Bey karşısında oturan yeğeninin kollarından kavradı.Dokunuşu her ne kadar çaresiz ise bir o kadar da güçlüydü.Kırışan yanakları buruk bir tebessümle gülümserken yutkundu.Sonra da devam etti.

"Taner...Paşam...Yüzüme bak evlat."

Yaşlı adamın kolları bu kez kendisine tezat toy ve yaşla dolu yüze doğru yükseldi.Avuçladı yavaşça,yeniden söz alırken.

"İnan bana,benim için bile her şey o kadar zordu ki.Kendim içinden çıkamıyordum,sana nasıl anlatabilirdim?"dediğinde genç adam sustu.Cevap vermedi ve öylece amcasının konuşmaya devam etmesini bekledi.Öyle de oldu.

"Amcan olarak çoğu şeylere yetemedim,farkındayım.Ama inan asla vazgeçmedim.Bu mektubu şimdi ellerinde tutuyor olabilirsin ama asla hiç bir şey için geç değil evlat."diyerek biraz olsun yeğenini rahatlatmaya çalışsa da yeterli görünmüyordu.Tezatla başını iki yana sallayan Taner,dudakları arasından düşen hıçkırıkla beraber avuçlarında tuttuğu kağıt parçasını katlayıp yerine geri bıraktı.Ömer Beyin kolları da bu nedenle uzaklaşmıştı yeğeninden.

''Mektup...Ne zamandır sende amca?''

Taner'in sorusu yaşlı adamın pek hoşuna gitmedi.Boğazını temizlerken iyice kendi tarafına çekilen Ömer Bey,şimdiden gözlerini kaçırmaya başlamıştı bile.Taner için bariz bir sorundu bu ve amcasından yanıt alamayacağını anlamasına rağmen,diretmekte kararlıydı.

''Amca...Sana soruyorum.''

''Evlat...''

''Babam mektubu sana ne zaman verdi amca?Bir kez daha sormayacağım!''

GÜNAH KEÇİSİ:Beni Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin