65 ~ GÜNAH KEÇİSİ!

84 5 0
                                    

ELA'NIN AĞZINDAN

'Bizi bırakan sensin...'

Hayır...Bu kabul edebileceğim bir şey değildi ama sanki...Sanki aramızdaki o bağ...Hayır!Buna inanmak istemiyordum.Olamazdı.Aramızdaki bağ bu kadar kolay kopamazdı.Ömer beni ne koşulda olursa olsun bırakmazdı.

Benden uzak kalamazdı ki...

Yoksa?

Kalabilir miydi ki?

Önümde duran kitabı kapatarak,oturduğum yerden kalktım.Zil çalmak üzereydi.Acele etmem gerekiyordu fakat güne yeni başlamama rağmen hiç gücüm yoktu.Normal miydi bu?İlaçların etkisi olacak.Aklıma geldiklerinde bile midem kalkıyordu.Elimdeki ansiklopediyi yerine koymak için sağımda duran rafa yöneldim.Kitabı yerine bıraktım.Sonra da ufak adımlarla çıktım kütüphaneden.Merdivenlere yönelirken karşıdan bana doğru gelen Sinan'ı gördüm.Yüz ifadesi hiç de iyi görünmüyordu.Sebebini de biliyordum aslında ama elimde değildi.Biraz olsun kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu kütüphaneye gelmek.

"Ela ya!Şu huyundan vaz mı geçsen artık.Meraktan deliye döndük kızım."

"Ben iyiyim Sinan.Endişe edecek bir durum yok."dediğimde koluma girdi.Biraz sakinlemişe benziyordu.Bolca gülümsedim.

"Hiç öyle bakma.Yaptığın şey hiç hoş değil.Bir dahakine rica ediyorum habersiz ortadan kaybolma."

"Tamam.Söz kaybolmam."

Her birinin endişesini anlıyordum.Benim kadar onlar da bu süreçte zorlanıyordu.Ama...Ama tüm bunların boşa olduğunu bir türlü kabul etmek istemiyorlardı.Sınıfa kadar kolumu bırakmadı Sinan.İçeri girdiğimizde bizim tayfanın hararetli birşeyler konuştuğunu farkettim.İkimizi gördükleri gibi sustular.Sena yanıma koşup sarıldı.

"Çok şükür iyisin.Hadi gel,ders başlamak üzere."

Hoşuma gitmedi bu durum.Alakasız tavırlar filan.Çıkardı kokusu.Yerime geçip oturdum.Tek kelime etmedim şimdilik.

Ders sonrası,kantinde herzamanki yerimizi almıştık.Ama eksiktik.Ömer ve Saras yanımızda değildi artık.Aile toplantılarımızı çok özlemiştim.
Acınası ve suçlu hissediyordum.Tüm ailenin bu duruma gelmesine ben sebep olmuştum.Doğrudan ya da dolaylı,her türlü sebeplisi bendim.
Bir insan çevresinde ne kadar insan varsa hepsine bu derece zarar verebilir miydi?Bencil davranıyordum,biliyorum.Ama olmuyordu.Yapamıyordum işte.

"Eee bu akşam ne yapıyoruz?"

Sinan konuştuğunda,hızla cevapladı Merve.

"Bence Ela'larda toplanalım.İlla ki yapacak bir şeyler buluruz."

"Kesinlikle."

Amaçlarının ne olduğunu biliyordum ama yine de garip halleri vardı.Benden gizledikleri bir şey olabilir miydi?

"Senin için sakıncası yoksa tabi Ela."

Merve'nin sesiyle kendime gelirken,gülümsedim.Böyle bir şeyi sormalarına bile gerek yoktu.

"Yapmayın çocuklar.Hergün bizde toplanalım siz de bana bu soruyu bir daha sormayın olur mu?" dedim yanımda oturan Merve'ye sarılarak.

Onları hiç bir şekilde kıramazdım.İyi olmam için çabalıyorlardı.Üstelik bana rağmen.

"Ben de istiyorum,ben de." deyip yanımıza koşan Sena da katıldı aramıza.Sinan hiç eksik kalır mıydı elbette hayır.Şuan herbirimizden mutluluk nidaları yükseliyordu.
Derken kantinin girişinde Saras ve Ömer girdi hedefimize.Doğruca bize bakıyorlardı.Ömer'i bir şekilde anlasam da Saras'tan böyle bir tepki beklemiyordum aslında.Ne bileyim,her defasında orta yolu bulup ortamı yumuşatan o olmuştur fakat bu defa Ömer gibi o da beni bir kez olsun dinlememişti.Yerli yersiz sataşmalarını çok özlemiştim.Her seferinde bana Matmazel diye seslenişini...

GÜNAH KEÇİSİ:Beni Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin