32~GERÇEKLER

440 32 7
                                    

Herkese merhaba.🙆
Uzun bir bölümle yeniden sizlerleyim arkadaşlar.Yalnız üzülerek söylemeliyim ki diğer seri kitaplarıma nazaran bu seride aynı ilgiyi toplayamadım.Emek hırsızlığı çok var ve inanın her gördüğümde elimde değil fazlasıyla sinirleniyor ve üzülüyorum.

Kitaplarımı gerçekten okumak isteyenler,lütfen bunu gizliden gizliye yapmayın.Size göre kötü yazıyor olabilirim,içinize sinmiyor da olabilir ama en azından bunu bana bizzat belirtin.Yazıyorum ve sonuna kadar da yazacağım arkadaşlar sadece bir zamanlar yanımda olan o değerli kişileri şimdi yanımda görememek beni çok üzüyor.

Lütfen sizden rica ediyorum,okuyan herkes için sadece bir yıldıza basmak ve birkaç görüş bildirmek bu derece zor olmamalı.
Her defasında şu açıklamayı yapmak inanın çok kötü hissettiriyor.

Her neyse,daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum.💜

Keyifli okumalar dilerim.🙏

*      *

Ela ufak adımlarına her seferinde yeni bir hafiflik eklerken,çalan telefonuyla durmak zorunda kaldı.Annesinin aradığını gören Ela,tereddüt etmeden açtı.

"Efendim annecim?"

"Efendim Aras amca?"

Aynı anda iki ses tonu,karanlığın içerisine doğdu yavaşça.
Birbirlerini fark ettiklerinde ise öylece kalakaldılar.Aralarında sadece on adımlık gibi bir kısa mesafe kalırken,önceden anlaşmış gibi yutkundular.

"Daha şimdi mi geliyordu?Bunca zaman okulda mıydı yani?"

Ela dayanamayıp iç sesine sordu.Fakat herzamanki gibi sadece sormakla yetinebildi.

"Daha yeni mi geliyordu?Bunca zaman neredeydi ki?"

Aynı iç sesine soru soran taraf bu kez Ömer oldu fakat o da sadece bununla kalabildi.Bu sırada ikisi de yürümeye başladı tekrar.Annesi ile konuşmasını bitiren Ela,telefonu kapattı.Aynı işlemi Ömer de hemen peşinden uygularken,aralarında sadece tek bir adımlık mesafe kalmıştı artık.
Kaçamak iki çift gözlerin eli ayağına dolaşmaya başlıyordu şimdi.Fakat bilmiyorlardı ya da aslında farkında değillerdi.Her ne kadar birbirlerine kırgın ya da kızgın dahi olsalar da asla ama asla birbirlerinden kaçamazlardı.
Gayretleri boşaydı kısacası.

Peki vazgeçecekler miydi?

Elbette,hayır.Ne yazık ki farkına varana kadar durmayacaklardı.Biz insanoğlunun,aslında hiç istemese de bir şekilde başvurduğu tek kaçış yoluydu bu.Bir şeylerin değerini,onları tamamen kendimizden uzaklaştırdığımızda anlarız ve malesef çoğunluğumuz için artık çok geç kalınmış olur.Ela ve Ömer'in sonu nasıl olur bilmem ama artık ikisi de uzun bir zamandan beri o tek kaçış yolunun birer parçalarıydı.

"Ömer..."

Ela ilk olarak söze girmiş fakat Ömer ondan önce davranarak,eve doğru adımlarını çevirmişti bile.Geride kalan Ela ise artık çok daha fazla serin kanlı olmak zorundaydı ki bunun da bilincindeydi.Sakince aldığı nefesini geri bırakan Ela,gülümsemeye çalıştı.

GÜNAH KEÇİSİ:Beni Bırakma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin