Bölüm 12: Ödeşme

2.4K 291 105
                                    

   Bölüm Şarkısı: Eda Baba- Son Arzum

Genç kız heyecanla "Baba ben geldim." diye eve geldi. Ağzı kulaklarındaydı.Elinde tuttuğu kağıda bakıp gururla gülümsedi.

Çatık kaşlı adam "Hoş geldin geç otur." diye umursamaz bir tavırla içeriye geçmesini söyledi. Beline kadar uzanan saçlarını savura savura koltuğa geçti. Sevinci biraz yarıda kalmış olsa da ümidini kırmadı.

"Bugün ki sınavdan yüz almışım! Harika değil mi baba?" diye sevinçle inledi. Öyle heyecanlıydı ki yüzü pancara dönmüştü.

Adam dünyanın en önemsiz şeyini duymuş gibi "İyi iyi. Hadi mutfağa geç de yemek hazırla." dedi. Küçük kız etrafa bakıp annesini göremeyince küçük bir telaş yaşadı.

"Annem nerede babacım?"

"Nerede olacak yatıyor yine! Kendini kötü hissediyormuş hanımefendi! Şu saçlarını topla da gir mutfağa hadi!" Saçlarını toplarken, aklında kalan annesinin odasına gitmek istemesine rağmen babası sinirlenmesin diye mutfağa girdi.Yemeği hazırladıktan sonra ev halkını masaya çağırdı. Çorbaları kaselere doldururken kulağına babasının sinirli sesi geldi.

"Ne demek limon yok?Sabahtan akşama kadar hiçbir şey yapmıyorsun! Bari bir limonu almayı unutma!" Yine başlıyordu.

Annesi odasından iki büklüm salona çıkarken halsiz olduğu her halinden belliydi. Küçük kız babasının gözlerinin içindeki alevin, annesini ne kadar yoracağını tahmin ettiği için önüne geçip konuştu.

"Baba limonu ben alırım. Vallahi ben alırım." Adam zor da olsa sakinleşmeye başlamıştı fakat küçük kız kapıdan çıkacağı anda yeni bir krizin ortasına düştü.

Çatık kaşlarını daha da çatan adam elini masaya sertçe vururken "O bacağındaki zımbırtıyla mı gideceksin? Bir daha bunları giydiğini gördüğünü görmeyeceğim! Kalk şuna bir şeyler ver giysin!" dedikten sonra kadına kalkması için işaret verdi.

Küçük kız, babası bağırmasın diye ayağındaki pantolonu çıkarıp onun yerine uzun bir etek giydi. Pantolon giymesine gerek yoktu. Kendini böyle daha çok mutlu hissediyordu. Çünkü babası onu öyle görünce mutlu olacaktı. Kızmayacak,sevecekti.

Sevilecekti...

Ona gururla bakacaktı. Daha üçüncü sınıfa giden Ela'nın aklından bu düşünceler geçiyordu. Babasını mutlu görmek istiyordu.

*******
   Ela'nın Gözünden
Gözlerimi hışımla açıp yatakta doğruldum. Az önceki gördüğüm şey de neydi? İnsanlar rüyalarında olamayacak kadar güzel ya da kötü şeyleri görmezler miydi?

Ben neden yaşadığım, kötü muameleyi görmüştüm? Gözlerim yorganın altındaki bacaklarıma kaydı. Gri eşofman bacaklarımı terletmişti. Ne kadar mart ayında olsak da bulunduğum ev aşırı sıcaktı. Başucumdaki lambayı açıp odanın loş ışıkla aydınlanmasına izin verdim.

Yataktan kalkıp karşımdaki büyük kapaklı dolabı açtım. Üst rafta duran siyah şorta baktım. Bu rafta eskiden Deren'in sahip olduğu kıyafetler vardı. Gözlerim tekrardan bacaklarıma döndü. Ne zamandır bacaklarımı görmüyordum? İç sesim beni cesaretlendirmeye çalışıyordu.

Hadi Ela alt tarafı şort. Çok kısa değil zaten.

Olmaz!

Hızlıca dolabı kapatıp yatağın ucuna oturdum. Alt tarafı bir bez parçası giyecektim bu kadar zor olan neydi?

İç sesim bunu bekliyor gibi cevap verdi. "Bunu sen daha iyi biliyorsun Ela."

İzler hep kendini hatırlatır.

Savcı  (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin