Bölüm 5: Dar Karanlık Düşünceler

6.5K 552 237
                                    

Bölüm Şarkısı: Batuhan Kordel- Aşkın En Güzel Hali

Odanın içinde beynini yiyip bitiren sözler, aklından bir saniye bile gitmiyordu.

"Cebi dolu olduğu kadar gönlü de dolu mu? "

Cümle, sabahtan beri aklında tekrar edip duruyordu. Saat gece 12'ye geliyordu. Serkan ceketini üzerine geçirip ofisten çıktı.
Şoförden anahtarı alıp arabasına atladı. Ne yapacağını bilmiyordu. Kırmızı ışıkta camdan dışarıyı izlerken kafasını camının vurulduğu tarafa çevirdi.

"Ne istiyorsun?" dedi ters şekilde karşısındaki basma etekli kadına.

"Yanın boş ama kalbin dolu gözüküyor güzel abim. Al bir demet gül de kalbinin sahibini mutlu et." dedi kadın yüzündeki temiz gülümsemeyle.

"Benim kalbimde kimse yok."

"Somurtkan olsan da gözlerinin altında ki perde de görüyorum o güzel kadını. Gecenin bu saatinde son hızla gitmenin başka ne açıklaması olur ki?" diye ağzını aradı.

Serkan bir an çiçekçi kadının dediklerini düşündü. Neden bu kadar öfkeli olduğu halde gözleri sakindi? Neden kadının dediklerini de diğer düşüncelerinin yanına eklemişti? Kendine gelmek için gözlerini kırptı. Camı yarıya indirdi.

"Çiçek istiyorum ben. Versene."

Kadın kazandığı zafer edasıyla "Hangisinden?" diye tonladı. Saçına taktığı gülü düzeltti.

Serkan, yandaki çiçeklerin hepsini gözleriyle tararken umursamaz şekilde "Güzel kokandan."dedi.

Kadın gözlerini kısıp aralanan dudaklarıyla "Dalga mı geçersin abim? Çiçek bu hepsi güzel kokar. Gül mü? Papatya mı? Orkide mi? Menekşe mi vereyim? Hangisi olacak?" derken Serkan, sinirle derin bir nefes aldı. Nereden karşısına çıkmıştı bu kadın?

"Hepsinden bir demet yap işte."

"Hangi renginden verem gülün?"

"Ablacım, hepsinden dedik ya karışık bir şeyler yap işte!"

"Kuruyemiş alırsın sanki ha. Tamam hepsinden yaparım." Kadın söylenirken bir yandan da çiçekleri demet haline getiriyordu. O sırada yeşil ışık yanmış, arkadaki araba sabırsızlığını belli ederek kornaya basmıştı.

"Hadisene kardeşim senin çiçek seçmeni mi bekleyeceğiz ya!" Serkan sinirlenmemek için dudağını kemiriyordu fakat arka arabadaki adam kornaya deli gibi basmaya devam ediyordu. Hafifçe gülümsedi.

Çiçekçi kadına, dönüp, sordu.

"Bu çiçeklerden hangisinin tadı acı?" Kadın kaşları havalanmış biçimde Serkan'a deli gibi baktı.

"Abim sen benle dalga mı geçersin? Ne bilem ben? Geçen akşam yemeğinde şundan yedim şu sanki! Tövbe yarabbi ya." diye dalgaya aldı fakat Serkan sinirle bağırdı.

"Ablacım delirtme beni! Hangisi acı?Söyle." İrkilircesine cevap verdi.

"Vallah billah bilmem güzel abim ya. Satıyorum, yemiyorum ki bunları."

Serkan sert çehresini bozmadan arabadan inip tezgahın üzerini inceledi. Gözüne kestirdiği ilk çiçekten bir ısırık aldı. Yüzü buruşmuş şekilde konuştu.

"Şundan 6 dal ver." İstediği çiçeği yaptırdıktan sonra, demet yaptırdığı çiçeği ön koltuğa bırakıp, elindeki 6 dal çiçekle arabanın önüne geldi. Arkadaki arabanın içindeki adam olacaklardan habersiz bağırıyordu.

"Kardeşim çeksene arabanı yoldan seni mi bekleyeceğim ben!"

Serkan arabanın camını tıklatıp bekledi. Adam anlamayan bakışlarla baktığında camı açması için işaret etti. Adama hiçbir şey yokmuşcasına nazik bir şekilde gülümserken, arabadaki adam camı açıp Serkan'a baktı. Konuşmasına fırsat vermeden
"Ağzını aç." dedi.

Savcı  (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin