28.BÖLÜM: İYİLEŞTİM

111 37 5
                                    

Emir:

Bu bendim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bu bendim. Nasıl? Hemen kalkıp fotoğrafın çekildiği yere baktım. Yoktu. Bütün çatıyı aradım ama yoktu sonra bağırmaya başladım.

"Emir"
"Emir nerdesin lütfen?"
"Emir"
Cevap yoktu.Tekrar çatıyı turladım .Daha fazla beklemeden ona yazdım.

Gece: Emir
Gece: Nerdesin 
Gece: Çık karşıma lütfen
Gece: Daha fazla ağlamama dayanabilecek misin?

Evet yine ağlamaya başlamıştım. Adını  duyunca bile gözlerim dolarken yanımda olduğunu öğrenince ne tepki verebilirdim. Ona yazmaya devam ettim. Sürekli karşıma çıkmasını istedim. Burda mısın dedim ama aklımda kendim için de bir soru vardı. O karşıma çıkarsa hiçbir şey olmamış gibi mi yapacaktım yoksa gururlu bir şekilde ona kızıp bağıracak mıydım? Daha karşıma çıkmadan sonrasını planlıyordum. Düşüncelerden sıyrılıp değişen şarkıyı dinledim. Emir buralardaysa duyuyordur. Daha fazla beklemeden sözleri ona yazdım.

Gece: Unuttun mu beni, her şeyimi.
Gece: Sildin mi bütün izlerimi.

Yazmak yerine şarkıya kendim eşlik ettim. Mırıldanarak ve ağlayarak sözler döküldü ağzımdan.

Hiç düşmedim mi aklına.
Hiç çalmadı mı o şarkı.
O sahil, o ev, o ada.
O kırlangıç da mı küs bana?

Sonra bir ses duydum. Hayatta belki de duyduğum en güzel ses. Belki de beni tek mutlu eden ses. Daha fazla ağlamama sebep olan ses.

Emir.

Emir'in sesi.

Sanırdım ki aşklar ancak, filmlerde böyle.

Seslerimiz o kadar güzel değildi ama uyumluydu. Biz uyumluyduk. Kalbim yine çok hızlı atıyordu. Kendimi yere bırakmış elimde Emir'in resmi ve balon ağlayarak şarkı söylüyordum, Emir ile beraber. Sonra sustu ve ben devam ettim.

Ben hâlâ dolaşıyorum avare.
Hani görsen enikonu divane.

Bana eşlik ettiğinde sesim biraz daha alçak çıktı. Onun sesini duymak için.

Ne yaptıysam olmadı, ne çare.
Unutamadım gitti.

Artık oyalanmadan ayağa kalktım. Şarkıyı kapatıp sesin geldiği yere yöneldim. Her adım sanki bir seneymiş gibiydi. Ya ona daha çok yaklaşıyordum ya da daha çok uzaklaşıyordum. Çünkü eğer orada değilse ondan umudu tamamen keserdim. Ama orda olmalıydı. Delirmediysem biraz önce beraber şarkı söylemiştik. Sesini unutmamışımdır umarım. Çünkü yanılmak istemiyordum.

Artık sesin geldiği yere varmıştım. Önünde koskoca bir bariyer vardı. Bu bariyeri de geçersem belki Emir'e belki de sonuma ulaşacaktım. Son bir adım. Son bir engel. Yapabilirdim ve yaptım. Bariyeri geçmemle nefes sesleri daha da yakılaşmıştı ki onu gördüm.

Emir'i..

Delirmemiştim Emir canlı canlı karşımda duruyordu. Şimdi ne yapmam gerekiyordu. Sarılıp boynuna atlamam mı, hesap sormam mı? Tam karşımda durmuş mavi mavi bana bakarken ne yapabilirdim ki?

Öylece durduk. Sadece baktık birbirimize. Yüzümüzdeki unuttuğumuz hatları tekrar aklımıza kazıyor gibi baktık. Dakikalarca onu izledim. Burdaydı. Karşımda duruyordu. Daha fazla zaman kaybetmek istemedim. Gururumu, sorularımı bir kenara bırakıp ona sarıldım. Sarıldım. Öyle bir sarıldım ki asla ayrılmak istemezcesine. Zaten öyleydi. Eğer şansım olsaydı hiç ayrılmazdım. Unutmaya başladığım kokusu tekrar burnuma geldiğinde yeni dinen gözyaşlarım tekrar akmaya başladı. Neden hiç ağlamadan duramıyordum? O hala şokta gibi haraket etmeden bekliyordu. Onun boynuna sarılmıştım ama o öylece duruyordu. Sonra ellerini belimde hissettim. Yavaşça beni kendine çekti ve o da bana sarıldı. Artık daha mutlu olamazdım.

Sonunda istediğim şeye ulaşmıştım. Sonunda Emir gelmişti.
Bana sarılıyordu. Yanımdaydı. Tekrar her şeyi eski haline getirebilecek son şey de oldu.
Emir beni öptü.
Onu çok özlemiştim.
Ve artık bedeni istese bile, beyni mantıklı olanın gitmesi olduğunu söylesede kalbi benimleydi. Artık kalbi gitmesine izin vermezdi. Ruhu benimle buradaydı. Teslim olmuştu.

Benim de Emir ile beraber giden ruhum yeniden gelmişti. Kalbim, hayatım, aşkım geri gelmişti.

Kaç dakika orada ona sarıldım hatırlamıyorum. Ama bütün acılarımın tek tek dindiğini hissetmiştim. Bütün olanları unutmuştum. Onsuz geçen her an gitmişti. Hepsinin yerini Emir doldurmuştu.
Zaten hep öyle olmaz mıydı? Bizi en çok üzenler en sevdiklerimizdir. Ve üzdüklerinde açılan yaraları da sadece onlar kapatabilir. Emir de beni üzmüştü. Herkesten çok, her şeyden çok üzmüştü. İstemeden de olsa. Şimdi de gelmişti ve kendi açtığı yaraları, ondan öncekileri, sonrakileri, hepsini iyileştirmişti. Artık iyiydim. Çünkü o vardı. Bir anda duyduğum sesi ondan ayrılmalı sağlamıştı. Sesini duyduğum an onu ne kadar özlediğimi bir daha hatırladım. Sessizce, mırıldanarak konuşmaya başladı.

"Kalbine iyi gelecek insanı bul demişti annem. Sen bana, kalbime iyi gelen tek insansın. Seni buldum, sonra kaybettim. Şimdi tekrar buldum ve kaybetmek istemiyorum." Sustu ve biraz bekleyip devam etti.

"Buldum dedim ama bulabildim mi?"

GECE 'tamamlandıWhere stories live. Discover now