11.BÖLÜM: SİREN

196 55 3
                                    

Yazarken dinlediğim şarkıyı yukarıya bıraktım size de öneririm. İyi okumalar.

~~

"Neredeydin?"
"Emir, sana anlatmam gereken bir şey var."
"Anlat iyisin değil mi?"
"İyiyim ben ama sen.."
"Ben mi?"
"Evet. Emir bak belki kızacaksın ama bana bilinmeyen bir numara yazıyor. Senin suçlu olduğunu söylüyor. Bugün sabah beni yanına çağırdı."
"Ne? Hangi şerefsiz o? Peki sen neden bana haber vermeden gittin? Başına bir şey gelebilirdi. Hiç mi düşünmüyorsun kendini Gece?"
"Beni alıveriş merkezine çağırdı. Yani kalabalık bir yer.. yani.. sorun yok iyiyim."
"Tamam ne kadar mantıksız olursa olsun gittin. Kabul ediyorum tamam. Peki ne dedi? İnandın mı katil miyim?"
"Hayır, hayır tabiki. Sen söylesen bile inanmam. Emir sen katil olamazsın o kim..."
"Güveniyor musun bana?" nasıl bir soruydu.
"Evet." hafiften gamzeleri çıkmıştı.
"Tamam gel ders başlıyor. Ne dediğini derste anlatırsın."

Beraber sınıfa doğru yürürken hiç beklemediğim bir şey oldum.Emir benim elimi tuttu. Hem de herkesin ortasında. En başta utandım ama sonrasında daha dik yürümeye başladım çünkü artık yalnız değildim. Hem de yanımda öylesine biri değil Emir vardı ve o herkese bedeldi.

Sınıfa geçip en arka sıraya oturduğumuzda Selim yanımıza geldi.
"Gece te.."
"Hızlı söyle ve git." Emir Selim'in sözünü keserek girdi araya. Sesi çok sert çıkmıştı. Gittiğim için zaten sinirliydi.
"Yanıma gelir misin tenefüste?"
"Gelemez." benim adıma cevap vermeyi ne zaman bırakacaktı bu çocuk.
"Önemli." Israr etmeye devam ederse önemli olan yüzü olucaktı. Emir sakin kalmaya çalışsa da elini yumruk yaptığını görmüştüm.
"Şimdi söylesen kısaca." diyip yerimden kalktım. Emir yol vermedi bacağının üstünden atladım ve yumruk yaptığı elini tuttum. O an sakinleşmiş gibiydi ama elini tutmaya devam ettim.
"Hemen geleceğim.

Emir daha da sinirlenmesin diye koridora çıkmıştık.
"Bu akşam dışarıya çıkacağız. Altı yedi kişilik bir grup. Eşlik etmek ister misin bana?" önemli olan bu olamazdı değil mi?
"Arkadaş olarak" diye ekledi.
"Yinede olmaz sanırım. Yapmam gereken şeyler var. Belki başka bir zaman."
"Israr etsem."
"Etme." Emir'in elini belimde hissetmiştim.
"Hadi gidelim biz Emir." Gidelim, gidelim ki sakin ol, gidelim..
O an beni kendine döndürdü belimden tutarak. Emir ile çok yakındık ama şuan tek düşündüğüm Emir'in sakin kalmasıydı. Bu haraketi zaten bana bakarak bile yapmamıştı. Beraber sınıfa döndüğümüzde yerimize geçtik. Mert gelmişti. Onu görünce biraz rahatladım.
"Abi noldu ortam gergin."
"O Selim ya.. pardon Selim. Gece'ye çıkma teklifi etti."
"Ya hayır abartma Emir."
"Lan senin sevgilin var noluyo ona?"
"Hayırlı olsun." dedi Mert gülerek. O ikisi aralarında konuşmaya devam ederken tek düşündüğüm sevgilin var demesiydi. O anki sinirle ağzından kaçmıştı ama bu onun düşünceleriydi. Emir kıskanınca gerçekten çok değişik biri oluyordu. En başta tanıştığımız gece önce rahattı sonra ciddi, ilerleyen zamanlarda yine bozuldu. Sonra kıskanç oldu. Tanıdıkça anlıyordum onu tanımadığımı, çözemiyordum. Çok zordu. Ama Emir ge..

Düşüncelerime son veren hocanın içeri girmesi oldu. Selim ile beraber girmişlerdi içeriye. Emirin gözleri Selim'in üzerinde Selim'in Emir de. Benim her zamanki gibi baktığım  yer Emir. Mert de ortaya bakıp gülüyordu. İyi ki vardı ortamı yumuşatan arkadaşım.

"Sabahki konuya mı dönsek?" onsuz bilinmeyen numarayla buluşmaya gittiğimi tamamen unutmuş gibiydi dersin ortasında sorduğumda.
"Lütfen bana söylemeden bir yere gitme." dedi ve mırıldandı "Bensiz zaten gitme."
"Tamam Emir tamam gitmem."
"Ne dedi?"
"Senin suçlu olduğunu söyledi ve yakında bir şeyler olacak dedi."
"Suçlu değilim hiç bir şey yapmadım sana yemin ede.."
"Suçlu değilsin. Sence gerçekten söylediklerinden bu kısma mı takıldım?" Anlamsız bakışlarla bana bakarken devam ettim.
"Her şeyi gören kişi olarak karşısında duracağım dedi. Emir bak sana inanıyorum. Bence üstümüze suç atılmaya çalışıyor."
"Üstümüze?"
"Evet." Gülümsemeye başladı ve bu bütün  yüzüne yayılmıştı. Suç onun üstüne atılıyordu ama ben ikimizin diye bahsediyordum.
"İkimiz bundan sonra beraberiz ne olursa olsun. Konuya gelelim. Karşında her şeyi görmüş kişi olarak. Her şeyi görmüş kişi. Karşında.." Ben sesli bir şekilde neler olduğunu düşünürken aynı anda birbirimize baktık.
"Tanık."
"Tanık."
"Mahkeme."
"Mahkeme."

Ne kadar ciddi bir konuda olursak olalım gülmeyi başarmıştık. İşin ciddiyeti aklımıza geldiğinde sustuk ve devam ettik.

"Allah kahretsin. Beni suçlamaya başlıyorlar. Mahkeme olmasını sağlayacaklar ve.." sözünü kestim.
"Tanıklar da olacak."

İkimizin sözünü kesen bir şey oldu. Duymak istemediğimiz sesler. Birbirimize bakmamıza sebep olan sesler. Korkmamıza, hatta ayrılmamıza sebep olacak sesler. Polis arabalarından gelen siren sesleri. Herkes cama yapıştığında sadece biz yerimizde oturuyorduk.
"Abi noldu yine acaba?"
"Bilmiyorum" diye cevap verdim Mert'e.
"Sigara içenleri falan alacaklardır belki." Kendi de inanmasa da iyi niyetli olmak için bunu söylemişti Mert. Ortaya attığı fikir saçma olsa da polisler gelene kadar ona inanmaya devam ettim.

"Emir Akrılı bizimle karakola geliyorsun." Bütün sınıftan "Aa!" "Ne?" "Napmış yine?" sesleri gelirken Emir hiç tereddütsüz yanlarına gitti ve polislerle birlikte yürümeye başladı. O sırada Emir'in babası yani okul müdürümüz de gelmişti.
"Ne oldu memur bey? Ben okul müdürüyüm. Deniz Akrılı. Oğlumu böyle götüremezsiniz."
"Zorluk çıkarmayın. Karakolda öğrenirsiniz." yanıtı veren genç bir polisti.

Bütün bunlar yaşanırken hiçbir şey söylemeden Emir yürüyordu ve bende peşinden gidiyordum. Ayaklarım benden ayrı bir şekilde sanki programlanmış gibi ilerliyordu. Gözlerim üstündeydi. Onun da. Odak noktalarımız birbirimizdik. Hayatımın sonuna kadar böyle olabilirdi.

Emir'i arabaya bindirdiklerinde babasının yanına gittim.
"Beni.. beni de götürür müsünüz?"
"Emir'in sevgilileri ne zamandır bu kadar ilgili." Belki bozulmam gereken bir konuydu ama şu an bununla uğraşamayacaktım. "Sadece onun arkadaşıyım. Gerçekten gitmek istiyorum bildiğim şeyler de var." dedim
Hemen arkamdan gelen Mert
"Deniz amca bırak o da gelsin gerçekten arkadaşı ve iyi biri." diye savundu beni.
"Tamam atlayın gidiyoruz."

Asıl her şey şimdi başlıyordu.

Karakola gidene kadar onlara mesajlarla ilgili şeyleri anlattım. Yolda durup Emir'in babasının evinden avukat numarasını aldık. Emir ile neden beraber yaşamıyorlardı acaba?

Karakola vardığımızda Emir'i sorguya almışlardı. Bilindik ve değerli biri olduğu için Emir'in babası bizden ayrıldı ve bilgi almaya gitti.

"Korkma. O kazadan haberim var. Emir suçsuz ve bu açığa çıkacak." Mert beni teselli etmeye çalışıyordu çünkü yine ağlamaya başlamıştım. Korkmuyordum ama onu öyle savunmasız görmüştüm ve bu canımı yakıyordu.
"Biliyorum o suçsuz ama yinede.. Mert.."
"Ona aşık mısın?"
"Aşık mı?"
"Emir'e aşık mısın?"
Kendime soruyordum aslında o soruyu. Ama cevap alamıyordum. Onun yanındayken dünya umrumda olmuyordu.
Onunlayken çok mutluydum. Üzüldüğü an kalbim acıyordu. Yanında kendim olduğum kişi Emir'di. Aşk mıydı bu?
"Evet. Ona aşığım." Mert gülmeye başladı. "Yengemiz de oldu bee!" dedi ve beni de güldürdü. Sonra devam etti.
"Emir'i 8 yaşından beri tanıyorum. Suçsuz olduğundan hiç şüphem yok. Senin konuna gelirsek Emir kolay kolay sevmez. Kimseye gerçekten aşık olduğunu görmedim. Farklı olduğun anlaşılıyor ve Emir de bu farkı farketti."
Tam o sırada Emir sorgu odasından çıktı. Yavaş yavaş yanıma geldi. Ağlamaktan şişmiş yüzüme baktı. Bu ona daha da acı çektiriyor gibiydi.

"Sana sarılmaya korkuyorum." Neden böyle bir şey söylemişti. "Mahkeme olacakmış. 2 hafta sonra. Mahkemeye kadar serbestim. Ellerinde kanıt olduğunu ve tanıkları olduğunu söylediler. Ya başaramazsam.."
"Başarıcağız. Zaten bu senin savaşın değil. Bu ikimizin savaşı." Devam edemeden Mert araya girdi.
"Sattın be." Emir de gülmeye başlamıştı ama zorla gülüyor gibiydi. "Bu üçümüzün savaşı ve biz hep kazanırız." diye düzelttim. Elini tuttum.

Sarıldık.
Ama ikimiz değil.
Mert de bize eşlik etti. 
Artık beraberdik.
Hep de öyle kalacaktık.
Sonucu ne olursa olsun beraber olacaktık..
Savaşmam gerekiyordu.. 
Emir için, kendim için.. 
Savaşmak zorundaydık.
Beraber.. 

GECE 'tamamlandıWhere stories live. Discover now