6.BÖLÜM: ÖZLEDİM

247 59 3
                                    

Yukarıdaki şarkıyı dinleyerek yazdım bu bölümü ve size de öneririm. Onun dışında bolum içinde umarım yorumlarınızı eksik etmezsiniz. İyi okumalar. Ve biraz ağlamalı.

Kalbimin acıdığını hissediyordum. Her mesajında. Ona cevap verip açıklamalarını dinlersem ona inanabilirdim. Peki hala oyun oynuyorsa. Ağlıyor muydum? Hayır olamaz. Tam bir salağım. Bana değer vermeyen biri için neden ağlıyordum?

Gece: Emir bir katil dedi.

Uzun süre sustu. Sonra yazmaya devam etti. Ama ben hiçbirini okumadım. Sadece yatağıma yattım ve ağlamaya devam ettim. Aptal gibi ağlıyordum.

Saat gecenin üçüydü uyandığımda. Telefonumu aldım. Emir yine cok şey yazmıştı. Açtım okudum.

Emir: Öyle bir şey yok.
Emir: Her şeyin bir açıklaması var tamam mı? Hepsinin var.
Emir: Sadece bana cevap ver iyi olduğunu biliyim.
Emir: Bak seninle yaşadıklarımız gerçekti. Hiç biri oyun değildi. Ayaz beni hiç bir zaman sevmedi. O seni seviyordu. Benim sana yaklaşmamı kaldıramadı. Ve hepsinin oyun olduğunu söyledi.
Emir: Sana değer veriyorum. Arkadaşız. Seni bırakmam dedim ve seni bırakmaya gerçekten hiç niyetim yok.

Her şeyin bir oyun olduğunu söylemişti Ayaz. Beni sevdiğini de söylemişti. Ayaz beni mi seviyordu? Yeni yeni oturmaya başlamıştı kafamda her şey. Ayaz'ın bu söylediğine inanmamıştım. Emir'in mantıklı bir açıklaması vardı. Ya da ona inanmak istiyordum. Peki bizim ilişkimiz gerçek. Yani arkadaşlığımız. Emir bunu da bastıra bastıra söyledi. Katil konusu. Eğer öyle bir şey varsa hala arkadaş olabilir miyiz ki?

Gece: Sana inanıyorum. Oyun konusunda.
Gece: Ve ben aptalım. Birine bu kadar kısa sürede nasıl baglanabilirim?
Gece: Nasıl olanlara karşı hala ona inanabilirim ki?
Gece: Benim sorunum da bu çok kolay bağlanırım. Ben sana güvendim Emir.

Anında mavi tık olmuştu. Benim yazmamı mı bekliyordu?

Emir: İnan bana, söylediğim hiç bir şey yalan değildi. Ayazla sorunumuz var dedim. Seni severken sana yaklaşmam bunu tetikledi.
Gece: Allah kahretsin ki sana bu konuda inanıyorum.
Gece: Cevaplaman gereken başka bir şey daha yok mu?
Emir: Açıklaması var. Ben katil değilim. Sana anlatabilir miyim bilmiyorum. Ben de sana güveniyorum ama bu o kadar basit bir şey değil.
Gece: Tamam Emir anlatma burda biter o zaman.

Ve çıkmıştım. Telefonum hala titriyordu. Ya da ben titriyordum. Gerçekten çok özel bir şeyse bana anlatmaması normaldi belki de. Ama yinede hala onunla olmamı istiyorsa bana anlatması gerekiyordu.
Peki dediğim gibi burada bitebilir miydi?
Belki de bitmesi gerekiyordu. Telefonumu alıp mesajları okumadan onu engelledim.

Sonraki sabah Emir beni almaya gelmedi.
Ondan sonra da. Sonra da.
İki ay geçti ve biz hiç görüşmedik. Dayanamıyordum. Onsuzluk çok canımı acıtıyordu. Kalbimin acıdığını hissedebiliyordum. Sürekli ağlıyordum. Sadece ağlıyordum. Bu da benim teselli yöntemimdi. Galiba gerçekten her şey orada bitmişti.

Bitiren ben miydim o muydu?

İki aydır her günüm aynı geçiyordu. Sabahları kapımda onu istiyordum. Akşam eve gittiğimde mesaj yazmak istiyordum. Onu görmek istiyordum. Çok özlemiştim.

Tam bilmediğim "O" kokusunu çok özlüyordum. 

Emir'siz iki ay geçmişti bile. O sabah yine aynı şekilde kalkmıştım. Yine iştahsızdım. Emir yüzünden olmuştu galiba. Iki aydır tam 4 kilo vermiştim ki kilo vermek gibi bir derdim hiç olmamıştı. Evden çıkar çıkmaz telefonum titredi. Her mesaja o mu diye bakardım ama hiç o olmazdı. Ama bu sefer  oydu. Emir bana yazmıştı.

Emir: Seni ilk aldığım sokakta bekliyorum.
Emir: Dikkat et düşme bu sefer.

Yerimde donakaldım. Yanına gidip hiç bir şey olmamış gibi mi davranacaktım. Yoksa bir daha eskisi gibi yakın olamayacak mıydık?

Arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Nolmuştu ona saçları uzamıştı biraz. Yataktan kalkmış gibi dağınıklardı.
Yanına varana kadar beni izledi gözlerimi ondan kaçırmaya çalışıyorum ama yapamadım. Onu çok özlemiştim. Eğer kırgın olmasaydım ona sarılırdım.
Hiç konuşmamıştık sanki susmaya yemin etmiş gibi sadece birbirimize bakıyorduk. Göz altları morarmıştı ve biraz şişmişti. Ne yapacaktık ilk kim konuşmaya başlayacaktı? Dakikalarca birbirimize baktıktan sonra artık konuşmam gerektiğini hissettim.

"Neden.. Neden şu an beni yanına çağırdın? Ne konuşmak istiyorsun Emir? Neden yapıyorsun bunu bana? Bir anda gittin, bana hiçbir şey açıklamadan gittin beni öylece bıraktın ve söz vermiştin Emir bana söz vermiştin. Tamam iyi olmadığım için seni engelledim ama sonra açtım. Yine de sen uğraşmadın."

Kendimi tutamayıp bütün düşündüklerimi söylemiş miydim. Neden soğuk yapamıyordum ki? Sussaydım ne olurdu ama en azından artık açıklama beklediğimi net anlamıştır bence. Gözlerim yine dolmuştu ne cevap verecekti? Bir daha mı bırakacaktı yoksa bana gerçekten her şeyi açıklayacak mıydı?
Beklediğim gibi olmadı konuşmadı sadece bana sarıldı. Kafasını saçlarıma gömdüğünde sanki bana ihtiyacı varmış gibiydi.
Ama yine kendimi kandırıyorum. Beni sevmiyordu değer bile vermiyor olabilirdi. Ama o kadar masum bir şekilde sarılmıştı ki kokumu özlemiş gibi içine çekmişti. Aynısını ben de ona yaptım kollarımı beline sardım yavaşça. Gerçekten onu çok özlemiştim tanıştığımızdan beri 3 aya yakın zaman geçmişti ve bu ikinci sarılışımızdı ben hepsinde ağlıyordum. Kahretsin yine ağlamaya başlamıştım.

Kendimi ondan ayırdıktan sonra devam ettim.
"Lütfen açıklama yap Emir. Buna ihtiyacım var. Devam etmek istiyorsan bir açıklamaya ihtiyacımız var."
"Evet sana her şeyi açıklamaya geldim. Gittim özür dilerim seni bırakmadım ama hep seni izledim. Başına bir şey gelmesine izin vermedim. Vermem de bundan sonra. Ama her şeyi çözmek için zamana ihtiyacım vardı."
"Tamam anlat o zaman."
"Ağlamayı kes o zaman."
"Ağlamıyorum." dediğimde sırıttı.
Hâlâ ağlıyor muydum? Ne bu sulu gözlülük?

"Ayrıca böyle ayaküstü anlatabileceğim bir durum değil bugünlük okulu kırmak ister misin?"
Gülmeye başladım "Tabii ki" dedim.

Belkide herşeyi açıklayacağını söylemeseydi, beni izlediğini söylemeseydi bu kadar çabuk eski halimize dönemezdik. Sanki hiçbir şey olmamış gibiydi. Çünkü onun anlattıklarına inanacağımı düşünüyordum. Umarım inanırdım ve gerçekten mantıklı bir açıklamadır.

Arabayi sahile yakın bir yere park etti. Beraber sahile indik. Emir konuşmaya başladı.
"Bak ben katil degilim. Konu tamamen yanlış anlaşılma. Bunu ailemiz dışında kimse bilmiyor. İki yıl önce benim arabamla bir kaza yapıldı ve.. Ve biri öldü. Kazayı ben yapmadım. Araba bende değildi. Yani ben yapmadım. O gün arabam çalınmıştı. Bu konuyla alakam yok gerçekten."
"Kim? Kim yapmış?"
"Şu an onu yapan kişi hapiste. Ama Ayaz ve annesi yani yengem benim yaptığımı düşünüyorlar. Beni hiç sevmediler zaten. Buna inanmaya devam edecekler. Kanıtlarım var iki aydır. Bu konuyu tamamen kapatmaya uğraştım. Kanıt bulmaya çalıştım. Ve sana öyle anlatmak istedim." Ve ekledi "Seni bırakmam dedim. Peki şimdi sen söyle. Bana mi inanıyorsun Ayaz'a mı?"
Evet onu kısa bir süredir tanıyorum ama ona nerdeyse herkesden daha çok değer veriyorum. Ve ona inanıyorum. Güveniyorum. Emir suçsuz.

GECE 'tamamlandıWhere stories live. Discover now