46

1.4K 45 12
                                    

Gözlerim açılmamak için savaş verirken açmak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum ama açılmıyordu bir türlü.
Kulağıma dolan bebek sesi ile kaşlarımı çatarken son kez gözlerimi açmayı denemiş ve başarmıştım.

Gözlerime hücum eden ışık gözlerimi kamaştırırken kolumda oluşan acı ile hafiften inledim.
Kulağıma dolan " Aman tanrım. " Cümlesi ile ayak sesleri oluşurken gözlerimi tamamen açabilmiştim.

Kuruyan boğazımdan dolayı yutkunamazken gözlerim bulunduğum yeri taramaya başladı.
Sanırım hastanede idim.

Olanları hatırlamaya çalıştığımda ise koca bir boşluktu.
Bakışlarım sağ tarafımdaki hareketliliğe kaydığında camın ardındaki Sinan'da kalmıştı.

Sinan'ın kucağındaki bebek gülerek ellerini cama vururken bu bebeğin nereden çıktığı aklımda soru işaretleri oluşturmuştu.

Kapıdan giren Yusuf ile ardından giren hemşireler gerilmeme neden olurken Yusuf gülerek " Kendini nasıl hissediyorsun? " Demesi ile sadece başımı sallamakla yetindim.
Çünkü nasıl hissettiğimi ben bile bilmiyordum.

Yutkunma isteği beni ele geçirirken Yusuf ışık ile gözlerime bakarak geri çekilmişti.
Cama ardı ardına vurulması ile bakışlarım tekrar cama kaydığında Alkan, Gaye ve Sinan bana ağlayarak bakıyorlardı.

Bakışlarım Alkan'da takılı kalırken başıma giren ağrı ile gözlerimi kapatmak zorunda kalmıştım.
Gözümün önüne gelen görüntüler ile gözlerim tekrar açılırken bakışlarım bu sefer bebekte takılı kalmıştı.

Ağzımdan istemsizce dökülen " Rüzgar. " Kelimesi aklımda başka sahnelerin canlanmasına neden oluyor, bu da bana daha fazla ağrı veriyordu.

İnleyerek " Başım. " Dediğimde gözümden düşen bir damla yaşa engel olamamıştım.
Yusuf elleri ile başıma dokunduğunda ani bir ağrı ile yerimden hoplamıştım.

Yusuf geri çekilirken " Bulut kendini nasıl hissediyorsun?
En son hatırladığın şeyi bana söyler misin? " Dediğinde bakışlarımı gülen bebekten alamıyordum.
O kadar güzel ve saf duruyordu ki, onu elimden alınmış bir bebek gibi geri almak istiyordum.

Derince yutkunarak " Bilmiyorum Yusuf, bir an gözümün önüne sahneler geliyor ve geri gidiyor.
Bir şey bilmiyorum. " Demiş, derin bir nefes almıştım.

Meraklı bakışlarım Alkan'a dönerken Alkan bana gülerek bakıyordu.
Gözümün önüne gelen bebek yatağı ile yerimden hoplarken her şey bir bir yerine otıruyor gibiydi.
Gözümü kapattığım anda araba doğum yaptığım aklıma yıldırım misali düşmüştü.

Gözlerim sonuna kadar açılırken " Bebeğim. " Demiş, bakışlarımı camdaki bebeğe çevirmiştim.
Yusuf gülerek " En son ne oldu hatırlıyor musun? " Dediğinde yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamıyordum.

Elimi Alkan'a doğru uzatırken Alkan elini cama doğru koyarak alnını cama yaslamıştı.
Başımı sallayarak " Doğum yaptım, arabada doğum yaptım gerisi yok. " Demiş bakışlarımı Yusuf'a çevirmiştim.

Yusuf gülerek elimi tuttuğunda " Çok güzel, çok iyisin Bulut.
Başındaki dertten kurtuldun. " Demesi ile anlamsız bir şekilde Yusuf'a bakmaya başladım.

Yusuf dudaklarını yalayarak " Bak, buraya geldiğinde kalbin durmuştu, başındaki tümör kötü bir hal almıştı ama sen hayata tutundun ve bırakmadın.
Yaklaşık 8 aydır uyuyordun ve onlar seni asla yalnız bırakmadı. " Dediğinde gözümden düşen yaşa engel olamamıştım.

Ağlayarak " Bebeğim, onu istiyorum. " Dediğimde Yusuf  " Bulut, henüz değil.
Biraz daha iyileşmen lazım, bebeğine bir süre uzaktan bakacaksın. Ne olur ısrar etme. " Dediğinde sadece başımı sallamakla yetindim.

İçim ferahlarken Alkan gülerek " Seni seviyorum kadın. " Demişti.
Yüzümde oluşan gülümseme ile " Seni seviyorum koca adam. " Dediğimde Alkan bebeği kucağına almıştı.

Aralarındaki benzerlik gözle görülürdü.
Minik adam ve koca adam.
Onlar benimdi, sadece benim.

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now