3

3.2K 156 12
                                    

Çalan kapı ile kaşlarımı çatarak gözlerimi açtım. Başımı kaldırıp pencereye baktığımda güneş yavaştan pencereme vurmaya başlamıştı. Telefonumu yan masadan alıp ekranını açtığımda sabah saatin daha 7 olduğunu fark ettim. Bu saatte beni uyandıranın önemli bir nedeni olmasını umarak yataktan kalkıp üzerime bol bluzumu geçirdim. Dizlerime kadar geldiği için sorun olmaz diye düşündüm.

Kapının daha sert bir şekilde çalınması ile bağırarak "Çatlama geldim işte."

Hızla kapıya doğru ilerleyip sert bir şekilde kapıyı açtım. Karşımda dün gittiğim mekanda benimle konuşan kadın vardı. Bakımlı sarı saçları omzuna kadar dalgalı bir biçimde dökülüyordu. Üzerinde ise dizlerine kadar olan gri bir elbise vardı. Bu hali ile önemli iş kadınlarına benziyordu. Kaşlarımı daha da çatıp uyku mahrumu ile "Neden geldin?" Diye soru yönelttim.

Kadın beni baştan aşağıya süzüp bakışlarını evin içerisine kaydırdı. Aklına gelen şeyi az çok tahmin ediyordum ama umurumda dahi değildi tabiki de. Kadın sessizce "Rahatsız ettiğim için üzgünüm Bulut ama konuşabilir miyiz?"

Kaşlarımı havalandırıp "Ne hakkında? Hapishane de geçireceğim vakti mi konuşacağız?"

Kadın kaşlarını çatıp "Bulut tamam seni anlıyorum oldukça da sinirlisin ama anlatacaklarımı dinlemen lazım. Seni de o pis yere tıkmaya çalışmıyorum. Ben sadece emirlere uyuyorum, bana ne denilirse onu yapıyorum. Benim buradaki amacım kimseye zarar gelmeden bu işi halletmek ama sen böyle davranarak işimi zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyorsun." Uzun cümlesini bitirip derin bir nefes aldı.

Kadına bakıp doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştım fakat bu kolay değildi. Bu dünyada en masum görünen insan en şerefsiz insan çıkabiliyordu. Tabi ben de böyle kişilere denk geldiğim için aldığım tedbir gayet normaldi.

Açıkçası benimle ne konuşacağını da merak etmiştim. Kenara çekilip içeriye geçmesi için yol verdim. Kadın memnun olmuş bir tavırda bana gülerek kapıdan içeriye girdi. Hadi hayırlısı.

Kapıyı kapatıp oturma odasına geçtim. Adını henüz bilmediğim kadın da arkamdan gelip tekli koltuğa yavaşça oturdu. Bakışları evde dolanıyor bir yandan benim tepkilerimi ölçüyordu.

Ben de kendimi karşısındaki üçlü koltuğa atıp bakışlarımı kadına çevirdim. Kadın derin bir nefes alıp "Bak Bulut açıkça her şeyi sana söyleyeceğim. Öncelikle lafımı kesmezsen şimdiden teşekkür ediyorum." Deyip benden onay beklercesine gözlerime bakmaya başladı. Gözlerimi devirip "Tamam ama adını öğrensem fena olmaz." Dedim çünkü bu görünümde bir insanın adını merak ediyordum.

Kadın hafif tebessüm ederek "Nida." Dedi. Başımı sallayıp "Evet Nida hanım sizi dinliyorum." Diyerek onu da onaylamış oldum.

Boğazını temizleyip "Bulut biliyorsun ki sana bir gün verildi. Bu demek oluyor ki seni aramaları an meselesi. Babanı tehlikeye atacağını sanmıyorum bu nedenle de büyük ihtimalle kabul edeceksin.

Senin bu işi yapacağına inanıyorum çünkü sen birçok şeyde iyisin. Önceden neler yapabildiğini biliyorum yani her şeyi öğrendim. Küçüklüğünden bugüne olan şeyleri de. Hapishane ye girmene neden olacak site gerçekten de muazzam ve bir profesyonelin kolay kolay yapacağı bir şey de değil.

Sana karşı büyük bir ümit besledik. Başaracağına gönülden inanıyorum ve emin ol hapishaneye de girmeyeceksin. Girsen bile en iyi şartlarda kalacak ve oradaki tanıdık yüzleri görmeni engelleyeceğime yemin ederim." Deyip derin bir nefes aldı.

Kaşlarımı çatarak "Ne yani benim şu an rahatlamam mı lazım Nida hanım?"

Nida kendinden emin ses tonuyla "Bulut san yardım-" Sözünü kesip sinirle "Tamam anladım bana yardımcı olmaya çalışıyorsun ama yardımından çok zararın dokunuyor. Merak ediyorum da o bilgisayarda ne var da bu kadar tutuştunuz?"

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now