39

1.5K 47 19
                                    

Hazırladığım pankeklerden birisini daha ağzıma sokuşururken elimdeki telefon ile de oynamayı ihmal etmiyordum.
Arkamdaki yastık çimenlere doğru yavaşça kayarken sinirle oflayarak oturur pozisyona geldim.
Yastığın arkasına sofranın üzerinde duran reçel kavanozunu koyduğumda sonunda yastığım yerinde durmayı başarmıştı.

Keyifle tekrar eski pozisyonuma gelirken bakışlarım Gaye'ye kaymıştı.
Kafasını bacaklarıma koymuş, uyuyakalmıştı.
Bir de bana temiz hava alalım, hadi bahçeye inelim demiş, bir sürü şey hazırlatmıştı.

Bu haline gülerken çalan telefonuma kaydı bakışlarım.
Ekranda yazan Doruk ismi ile telefonu açarak kulağıma götürdüm.

Doruk mutlu gelen sesi ile " Naber güzellik. " Dediğinde yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım.
Elimin birisini yanağıma koyarak " İyiyim tatlım sen nasılsın, nerelerdesin? " Dediğimde bahçenin girişinden gülerek giren Doruk bir olmuştu.

Doruk'un bakışları Gaye'ye dönerken bana susmam için işaret yapmıştı.
Elimi ağzıma kapatıp başımı sallarken Doruk sessizce Gaye'nin arkasına geçmişti.

Gaye Doruk'tan bir haber horlayarak uyurken Doruk bir anda Gaye'yi aldığı gibi havuza atmıştı.
Ben oturduğum yerde gülme krizlerine girerken Gaye nefes nefese sudan çıkmış, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Benim gülmekten karnıma ağrılar girerken Doruk keyifle yanıma gelerek oturmuştu.
Burnumu sıkarak " Naber güzellik? " Dediğinde gülerek " İyiyim ne olsun her şey aynı. " Dediğimde yutkunmadan edemedim.
Doruk'a hala olanlardan bahsetmemiştik, yani herşeyden bir haberdi.
Olanları nasıl söyleyeceğimizi bir an önce düşünsem iyi olurdu sanırım.

Gaye sinir ile havuzdan çıkarken kırmızı görmüş boğa gibi Doruk'a bakıyordu.
Sessizce " Doruk kaçsan iyi olur. " Dediğimde Doruk hızla ayaklanarak Gaye'den kaçmaya başlamıştı.

Gaye bağırarak " Gel buraya seni pis yılan. " Derken Doruk başını iki yana sallayarak koşmaya devam etmişti.

Bu halleri küçük bir çocuktan farksızken elim yavaşça karnıma gitti.
Acaba benim de kızım ya da oğlum olursa babası ile çimenlerde oyun oynayacaklar mıydı?

Ben derin düşüncelere dalmışken telefonuma gelen mesaj ile bakışlarım telefonuma döndü.
Telefonu elime aldığımda Alkan'ın mesaj attığını fark etmemle istemsizce nefesimi tutmuştum.

Bakışlarım telefon ile Doruk arasında gidip gelirken yavaşça kalktım ayağa.
Alkan'ın mesajına baktığımda ' Bu akşam seni alacağım hazır ol. ' yazıyordu.

Derin bir nefes alarak telefonu cebime sıkıştırırken sesimi yükselterek " Yeter artık, hadi gelin. " Dediğimde Doruk yanıma, Gaye ise üzerini değiştirmeye gitmişti.

Doruk kendini yere atarken ben de tekrardan yerimi almıştım.
Elimi nereye koyacağımı bilemezken Doruk'un keskin bakışları anında bana dönmüştü.

Doruk kaşlarını çatarak " Bir sorun mu var? " Dediğinde başım hızla Doruk'a dönmüştü.
Derin bir nefes alarak " Doruk ben seninle bir şey konuşmak istiyorum ama vereceğin tepkilerden korkuyorum. " Demiştim.

Doruk Alkan gibi tek kaşını kaldırırkem " Söyle bakalım. " Dediğinde sakinleşmek için gözlerimi kapayıp geri açtım.

Doruk bana merakla bakarken kendimi toparlayarak " Doruk ben hamileyim. " Demiş, gözlerimi kısarak Doruk'a bakmaya başlamıştım.

Doruk kısa süre tepkisiz kalırken bir süre sonra yavaş çekimde kaşları çatılmıştı.
Doruk şoku hala üzerinden atamazken kekeleyerek " Kimden? " Demesi ile kızgınlınlıkla sesimi yükselterek " Doruk saçma sorular sorma bana, olanları sen biliyorsun. " Dediğim an Doruk'un hızla ayağa kalkması bir olmuştu.

Bende ardından ayağa kalktığımda Doruk sinirle saçlarını çekiştirerek " Aldıracaksın değil mi o bebeği. " Demesi ile ağzım açık kalmıştı.

Şaşkınlık ile " Nasıl söylersin böyle bir şeyi? " Dediğimde şaşırma sırası Doruk'ta idi.
Doruk bana bir adım atarak " Bulut sen kimden hamile kaldığının farkındasın değil mi?
Şu an karnında kimin bebeği var farkında mısın? " Diyerek bana bağırdığında Doruk'tan beklemediğim tepkiler alıyor, kalbime ağırlık biniyordu.

Gözümün dolmasına engel olamazken " Laflarına dikkat et Doruk. Bu bebek benim ve bu bebek yaşayacak.
Hem Alkan'da istiyor bu bebeği. " Dememle Doruk'un benden bir adım uzaklaşması bir olmuştu.

Doruk'un gözlerinde gördüğüm hayal kırıklılığı gözlerimdeki yaşların bir bir düşmesine neden olurken nefes almam gittikçe zorlaşıyordu.

Doruk ellerini havaya kaldırarak " Keşke, keşke Alkan'ın beni öldürmesine izin verseydin de o gece hiç yaşanmamış olsaydı.
Benden bu kadar Bulut, aldığın kararlar ile sana şans diliyorum. " Demiş, benim bir şey söylememe izin vermeden gözden kaybolmuştu.

Doruk'un gitmesi ile kendimi yere bırakırken ellerimi suratıma kapatarak derin derin nefesler almaya başladım.
Bana bunca iyilik yapmış, beni düşünen bir insanı kaybetmiştim.
Aldığım darbeler bitti derken yeni birinin gelmesi bana çok ağır geliyordu ve ben bundan bıkmış, usanmıştım.





KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now