9

2.1K 100 2
                                    

Yanağıma düşen su ile gözlerimi yavaşça açmaya çalıştım ama sanki birbirlerine yapışmış gibi açılmayı reddediyorlar idi. Kendimi zorlayarak tekrar denediğimde sonunda açabilmiştim. 

Görüş alanıma giren Gaye, elimi tutmuş başımda dikilerek bir şeyler diyordu. Gözleri kapalı olduğu için göremiyordu tabi beni. 

Gaye'nin yüksek sesi başımın ağrımasını daha da arttırınca kuruyan boğazımı zorlayarak "Başımda konuşup durma Gaye başım zaten ağrıyor." 

Gaye hızla benden geriye çekildiğinde salya sümük ağladığını fark ettim. Üzerinde hastane kıyafetleri vardı. Bakışlarım odaya çevrildiğinde hastane odasında olduğumu anladım. 

Gaye gülerek "Bulut, nasılsın iyi misin? Çok fazla ağrın var mı?" Deyince başımı hayır anlamında sallayıp yattığım yerden Gaye'nin de yardımı ile yavaşça oturur pozisyona geldim. 

Elimde takılı olan serumu çekip çıkarınca Gaye şok ile "Bulut sen manyak mısın? Onun bitmesi lazımdı." Deyince omzumu silkmekle yetindim. 

Gaye hızla "Ben doktoru çağırıp geliyorum sakın bir yere ayrılma." 

Tam gideceği sırada elinden hızla tutup bana dönmesini sağladım. Derince yutkunup "Babam, o nerede?" Dediğimde Gaye'nin anında suratı düşmüştü. 

Kaşlarımı çatıp sert bir şekilde bakmaya başladım. Gaye tam ağzını açmış bir şey diyecekken açılan kapı ile bakışlarımız o yöne döndü. Oldukça genç ve yakışıklı bir doktor bana doğru güler yüzü ile yaklaşırken benim kaşlarım hala çatık durumda idi. 

Yavaşça Gaye'nin kolunu bırakıp doktora döndüm. 

Doktorun gözü elime kaydığında kaşlarını havaya kaldırdı. Gülerek "Anlaşılan hastamızın acelesi var?" Dediğinde hızla " Artık şu yerden çıksam fena olmayacak." Dediğimde doktor sıkıntı ile nefesini dışarıya verdi. 

Doktor, kendisi ile beraber içeriye giren hemşireye dönerek "Bulut hanımı hazırlayın daha sonra odama gelin." Diyerek hızla odadan çıktı. Bu davranışı sinirimi bozsa da susmayı tercih ettim. 

Hemşire ile Gaye'nin yardımı ile hazırlandığımızda hemşire doktorun odasının yerini söyleyip bizi yalnız bırakarak odayı terk etti. Gaye'ye dönerek "Kaç gün uyudum?" Dedim. 

Gaye sıkıntı ile "Sadece bir gün ama olay üzerine olay yaşandı. Hastane den çıkınca her şeyi anlatacağım ama sen sakin ol tamam mı sakın sinirlenme. Bazı şeyleri kafaya da takmamak lazım." Deyince kaşlarımı çatıp dik dik Gaye'ye bakmaya başladım. 

Gaye gözlerini benden kaçırıp "Ben çıkış işlemlerini halledip geliyorum. Sen doktorun yanına git ben kapının önünde beklerim." Diyerek hızla odadan çıktı. 

Benden bir şeyler sakladığı açıkça ortadaydı ve bu hiç iyi bir şey değildi. Gaye benden asla bir şey saklamazdı. Eğer saklıyorsa da benim zararıma bir şeydi kesin. 

Odaya son kez göz gezdirip hemşirenin tarif ettiği yere doğru ilerlemeye başladım. Tarif edilen yere geldiğimde kapının yanında yazan isimde 'Yusuf Kaya' yazıyordu. Demek adı Yusuf idi.

Kapıya tıklatıp beklemeye başlamışken hızla kapının açılması bir oldu. Yusuf güler yüzü ile bana bakarken ben kaşlarımı çatıp bakıyordum. 

Yusuf gülerek "Şu kaşlarını düzeltsen?" Dediğinde kaşlarımı düzleyip odaya geçiş yaptım. Yusuf kapıyı kapatıp oturmam için koltuğu gösterdi. 

Gösterdiği yere oturduğumda o da karşımdaki yerini almıştı. Yusuf eli ile siyah saçlarını karıştırıp "Bulut, lafı dolandırmadan hastalığına gelmek istiyorum." 

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now