43

1.3K 44 20
                                    

Havadaki kasvet ürpermeme neden olurken, içimde henüz anlayamadığım bir sıkıntı vardı.
Bakışlarım camdan dışarıya kayarken Alkan'ın arabası yavaştan evin önünde durmuştu.

Yavaştan atıştıran yaz yağmuru arabadan inen Alkan'ın omzunu ıslatırken bakışlarım Alkan'ın elindeki küçük poşete kaymıştı.

Yavaştan kararan hava ile elim kalbime giderken hafifçe kapatılan kapının sesi evde yankılanmıştı.
Evde Mina hariç kimse olmuyordu.
Şu geçen zamanda ise Gaye ile Sinan'ın sevgili olduklarını yakalamış, arama onlarla mesafemi koymuştum.

Neredeyse her gün arıyorlardı ama açmamakta kararlı idim.
İkisi de kardeşimdi ve neden bunu benden sakladıklarını aklım almıyordu.
Doruk ise, ondan haber alamıyordum.
Can'ı bile aramıştım ama o da yerini bulamamıştı.

Her şey gittikçe boka sarıyor ve benim elimden de bir şey gelmiyordu.

Derin bir nefes alarak açık olan camı kapattığım sırada kapının açılmasıyla arkamı döndüm.
Alkan'ın bakışları beni bulduğunda ilerleyerek kollarımı beline sardım. Alkan'ın da anında kolları bana dolanırken meraklı sesi ile " Bulut, iyi misin?
Mina bütün gün odadan çıkmadığını söyledi. " Dediğinde derin bir nefes aldım.

Başımı iki yana sallayarak " Bilmiyorum Alkan, içimde bir sıkıntı var ama ne olduğunu çözemiyorum. " Diyerek bakışlarımı mevilere çevirdim.

Alkan ellerini yanaklarıma koyarak burnuma ufak bir öpücük kondurduğunda yüzümde anında  gülümseme belirmişti.
Alkan elimden tutarak " İstersen dinlen biraz ama sana sevdiğin bir şey almıştım. " Dediği an gözlerim kocaman olurken " Ne aldın? " Dediğimde Alkan başını iki yana sallayarak " Süpriz bebeğim. " Demiş beni bir anda kucağına alarak aşağıya inmeye başlamıştı.

Aldığım kiloların haddi hesabı olmazken ben hala yemek derdinde idim.
Yanaklarım belirginleşmiş, popomda kocaman olmuştu.

Alkan ile beraber salona idiğimizde salonun ortasında duran şey ile gözlerim kocaman olmuştu.
Alkan beni kucağından indirirken " Nasıl, beğendin mi? " Dediğinde nutkum tutulmuş bir vaziyette hala ortada duran bebek yatağına bakmakla meşguldüm.

Yavaşça ilerleyip ellerimi yatakta gezdirdiğimde duygularıma hakim olamamış, ağlamaya başlamıştım.
Ellerim utanç ile yüzüme giderken Alkan yanıma gelerek " Ne oldu şimdi be güzelim. " Dediğinde gülerek " Çok beğendim be adam. Çok teşekkür ederim. " Diyerek kollarımı zorla da olsa boynuna dolamıştım.

Alkan gülerek " Ah be güzelim, bu hamilelik sana hiç yaramadı. " Dediğinde elimi sertçe omzuna geçirmiştim.

Alkan tepki vermeyip sadece gülmeye devam edince Alkan'dan ayrılarak " Canın hiç mi acımıyor senin ya? " Demem ile Alkan elimi tutup dudaklarına götürerek " Senden gelen hiçbir şey benim canımı acıtamaz. " Diyerek öpmüştü.

Bu hareketi erimeme neden olurken merak ile " Ya sen arabadan inerken elinde küçük bir poşet vardı, bunu ne ara buraya getirttin? " Dediğimde Alkan elini dudaklarıma götürerek " Üzümünü ye bağını sorma. " Dediği an yutkunmadan edemedim.

Yüz şeklim anında değişirken, gözlerimin önüne gelen üzümler ellerimin karnıma gitmesine neden olmuştu.
Dudaklarımı ısırarak Alkan'a baktığımda Alkan bana şaşkınlıkla bakıyordu.

Derince yutkunup sıkıca Alkan'ın kolunu tutarak " Alkan, hadi gel gezelim biraz.
Belki yolda bir şeyler bulur alırız ha? " Dememle Alkan'ın büyük bir kahkaha atması bir olmuştu.

Ben ağlayacak durumda canım üzüm çekerken Alkan karşımda gülüyordu.
Kaşlarımı çatarak kollarımı önümde bağladığımda Alkan " Söyle bakalım canın ne çekti? " Dediğinde dudaklarımı büzerek " Alkan valla hep senin suçun.
Üzümünü ye, bağını sorma dedin canın üzüm çekti.
Hadi gidelim alalım. " Diyerek Alkan'a baktığımda Alkan gülerek " Tamam hadi gel üzerimizi değiştirip gidelim. " Dediğinde ellerimi sevinçle birbirlerine vurarak odaya doğru koşmaya başladım.

Alkan her ne kadar arkamdan koşmamam için bağırsa da şuan onu dinleyemezdim.

Alkan ile kısa süre içerisinde giyinerek araba ile üzümün yolunu tutmuştuk.
Tek sorun nereye sorsak hiçbir yerde yoktu.
Üzümün mevsimi henüz gelmemişti ama canım da çok istiyordu.
Sanki onu yesem dünyayı fethedecek gibi hissediyor idim.

Ben artık yavaştan ümidi keserken bakışlarımı telefonuma götürdüm.
Neredeyse saat gece yarısına gelecekti ve bizim gezmediğimiz yer kalmamıştı.

Araba bir anda durunca bakışlarım Alkan'a döndü.
Alkan gülerek " Sanırım buldum. " Dediği an gözlerim kocaman olmuştu.

Etrafıma baktığımda yolun karşısında salkım salkım üzümler kasalarda bana bakıyorlardı.

Dudaklarımı istemsizce yalarken Alkan arabadan inerek karşıya geçmiş, üzüm seçiyordu.
Bu hali gülmeme neden olurken bir anda açılan kapım ile bakışlarım sağ tarafa dönmüştü.

Doruk bana kaşlarını çatmış bir şekilde bakarken " İn arabadan. " Demiş kemerimi çözerek beni zorla arabadan indirmişti.

Şaşkınlıkla Doruk'a bakarken titreyen sesim ile " Doruk ne yaptığını sanıyorsun?
Delirdin mi sen? " Dediğim an Doruk'un burnuma yapıştırdığı pamuk ile gözlerim kocaman olmuştu.

Aldığım koku başımı döndürürken karanlık uyku beni kendine yavaşça çekiyordu.
Gözlerim kendini karanlığa bırakırken Doruk " Artık benimsin. " Demiş, beni kucağına almıştı.
Bütün bunlar şakaydı değil mi?

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now