19

1.4K 67 0
                                    

Soğuk terim boynumdan akıp giderken koltuğa iyice sinmiştim. Kalbim kulaklarımda atmaya başlarken ellerimi soğuk zemine koyarak destek almaya çalıştım. Titreyen bedenimi durduramazken gözlerimi kapatıp geri açtım. Hızla kalkıp inen göğsüme elimi yerleştirip sakin olmaya çalıştım. 

Cesaretimi toplayarak başımı yavaşça uzatıp bakışlarımı koridora çevirdim. Bir sürü koruma sıra halinde dizilmiş etrafta tarama yapıyorlar gibiler idi. Eğer yanlarından geçip gidecek olursam beni tanıma olasılıkları vardı. Zaten çıkıp gitsem Doruk olmadan nasıl gidecektim ki? 

Yavaşça sinirlenmeye başlamıştım. İçime düşen kasvet gözlerimi doldururken sırtımı koltuğa yaslayarak sinirle nefes verdim. Bıkmıştım bu işlerden artık. Şehirden ayrılıp kimliğimi değiştirmiştim fakat beni ellerini koyar gibi bulmuşlardı. Tabi bu adamlardan kaçmak bir hataydı zaten. 

Her ne kadar yolun başında olsam bile ben kaçmaktan şimdiden bıkmıştım bile. Sanırım ben sandığım kadar güçlü değildim artık. Beynimdeki baloncuk ile kaçmak bir yere kadardı. 

Sıkıntı ile tekrar nefesimi verirken koridordan gelen sesler ile kaşlarımı çattım. Başımı çıkarıp koridora baktığımda heyecanlanmadan edemedim. Siyah giyen adamlar salona doğru hızlı bir giriş yapmışlardı. 

Bunu fırsat bilerek yerden destek alıp yavaşça ayağa kalktım. Son bir kez etrafa bakarak ortalığı kontrol ettim. Hafiften sırıtarak yavaş adımlar ile çıkışa doğru ilerlemeye başlamıştım ki patlayan silah ile yerimden hopladım. 

Ellerim kulaklarıma giderken hızla gözlerimi kapattım. Kalbim ile bağırsaklarımın bir an yer değiştirdiklerine yemin edebilirdim sanırım. 

Titreyen bedenimi kontrol altına almaya çalışırken aklıma gelen Doruk ile hızla gözlerimi açtım. İçeride patlayan silahın Doruk ile bir alakası olup olmadığı beynimi kemirirken ayaklarımı sertçe yere vurdum. Sol tarafımda duran çıkış kapısından çıkıp gitmek varken salona girmem gerektiği gerçeği beni deli ediyordu. 

Kendime çeki düzen vererek hızla salona doğru ilerlemeye başladım. İçerideki manzara her ne olursa olsun kendimi hazırlamalıydım ve her ihtimale karşı bir yalan bulsam fena da olmazdı. 

Salonun giriş kapısından girip etrafa bakmak için başımı kaldırdım fakat siyah giyen adamlar her yeri kaplamışlardı ve olanları görmeyi imkansız hale getiriyorlardı. 

Hızla aralarından geçmeye başladığımda yanlarından geçtiğim adamların gözleri bana kayıyordu. Onları umursamayarak hızla ilerlerken ağzıma kapatılan el ile geri çekilmem bir oldu.
Ben ne olduğunu daha idrak edemezken beni tutan kişi beni sıkıca tutarak salondan çıkarmıştı.

Ağzımdaki elin sahibi " Sakin ol Bulut benim Can. " Dediğinde hızla atan kalbim az da olsa rahatlamıştı.

Can elini ağzımdan çekerken hızla Can'a doğru döndüm.
Kaşındaki yara dikkatimi çekerken elim hızla yarasına gitti.
Yaranın kenarındaki kurumuş kanı elim ile silerken Can yüzünü buruşturdu.

Can elimi tutarak nefes nefese " Çabuk buradan çıkmamız lazım. Burası güvenli değil. " Diyerek beni çekiştirmişti ki hızla elimi Can'dan kurtardım.
Can bana merak dolu bakışlarını atarken titreyen sesim ile " Sinan ile Alkan buradalar Can. İçeride silah patladı, Doruk ortalarda yok. Gidip Doruk'u bulmamız lazım. " Diyerek salona dönüş yapmıştım ki Can bu sefer sıkıca kolumu tuttu.

Başımı hızla Can'a çevirerek sinirle bakmaya başladım. Can'da aynı şekilde bana sinir ile bakarak " Saçmalama Bulut hemen çıkmamız lazım diyorum. Biri seni Alkan'a ispiyonlamış ve şansına tüküreyim Alkan ile Sinan'da Ankara'da imiş. Doruk başının çaresine bakabilir ona bir şey yapamazlar ama sana yapabilirler. " Diyerek derin bir nefes aldı.

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now