12

1.9K 92 4
                                    

Gaye ile Sinan'ın odasına geçip kendimizi yatağa bıraktık. Sırt üstü yatmış bakışlarımı beyaz tavana sabitlemiştim. Babamı aklımdan çıkaramıyordum. Babam bu adamdan o kadar korkuyorsa zamanında neden vazgeçmemişti ya da şimdi olduğu gibi beni de alıp buralardan çekip gitmemişti. Hadi onu geçtim Alkan'ın yaptığı saçmalıkta neydi böyle? Kendini zirvede yenilmez olarak görüyordu sanırım. Aptal şey. 

Aklıma işgal eden soruları kenara bırakıp yattığım yerde oturur pozisyona geldim. Gaye'ye dönüp "Gaye, diyorum ki hastaneye gitsek kafamdaki şey ne durumda öğrensek?" Dedim. 

Gaye yattığı yerden yüz üstü dönüp ellerini başının altına koydu. Koyu yeşil gözlerini bana sabitleyerek siyah saçlarını geriye attı. Hafifçe tebessüm ederek "Doktora gitmen bir şeyi değiştirmeyecek tatlım. 1 haftadır gözetim altındaydın ve emin ol sen uyurken her şeyin kontrol edildi. Sana bir takım ilaçlar yazıldı bunları kullanman gerekecek." 

Elim morarmış yanağıma giderken Gaye " Onu da dert etme. Kremini sabah sen uyurken sürmüştüm ben." Dediğinde gülerek "İyi ki varsın." Dedim.

Gaye'de bana gülüp "Alkan yakışıklı çocuk ha." Dediğinde inanmaz bir şekilde Gaye'ye bakmaya başladım. 

Gaye omzunu silkip "Bulut tamam kabul ediyorum babanın yaptığı hoş bir şey değil ama şu olanlara bir baksana. Babaları ölüp ölüp diriliyormuş resmen. Adam bu sefer de senin için döndü. Evlenmezsen olacakları bir düşünsene. Adamlar senin ya da benim gibi değiller ve ben bunu Alkan'ın o sadist bakışlarından anladım. " Dediğinde sıkıntı ile nefesimi dışarıya verdim. 

Alkan yakışıklıydı, hem de gerektiğinden de fazla fakat ben sevmediğim biri ile aynı evde hayat sürdüremezdim. Her gün onun suratını çekmektense kendimi uçurumdan aşağı atmayı tercih ederdim. 

Gaye uzanıp elimi tutarak "Bak Bulut, artık bazı şeyleri yokuşa sürmeye gerek yok. Olacak olanlar, yapılacak şeyler belli. Daha ilerisi yok." Dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. Yerden göğe kadar haklıydı. Tamam kabul ediyorum işleri yokuşa sürmeye bayılıyordum ama bu sefer çıkışımın olmadığını eve baskın yapıldığında anlamıştım. 

Omzumu silkip "Galiba babam da sırf bunun için gitti. Adamdan baya korkuyordu sanırım." Dediğimde Gaye olumlu anlamda başını salladı. 

Yavaşça ayağa kalkıp bakışlarımı dışarıya çevirdim. Yağan yağmur durmamış, daha da şiddetlenmişti. Bu havada bir yere de gidemezdim ki. 

Gaye  yavaşça yataktan kalkarak "Ben gideyim artık 1 haftadır bu evdeyim ayıp oldu herkese." Dediğinde yüzümde pis bir sırıtış belirdi. 

Elimi ensemin arkasına koyup "Sinan'da tatlı çocuk ama değil mi?" Dediğimde Gaye hızla odadan çıkmaya yeltenmiş, bende bu haline kahkaha ile gülmeye başlamıştım. 

Gaye bana döndüğünde kızarmış olduğunu fark ettim ve kahkaham anırmaya dönmüştü. Gaye sinir ile "Bulut ben gidiyorum, sana iyi anırmalar." Diyerek odadan çıktı. 

Hızla arkasından ben de çıktığımda hala gülüyor, Gaye'yi sinir ediyordum. Aralarında ne geçtiğini merak ederken merdivenin sonunda bize ne oluyor bakışları atan Sinan'ı fark ettik. 

Hızla ilerleyip kendimi Sinan'ın üzerine bırakırken Sinan beni belimden tutup yakalamıştı. Sinan kızarak "Kızım sen manyak mısın? Öyle atlanır mı?" Dediğinde kulağına eğilerek "Ne o Gaye'mi atlasaydı?" Dediğimde Sinan'ın nefes alış verişi durmuştu. 

Kendimi Sinan'ın kollarından kurtarıp Gaye ile kapıya kadar ilerledik. Gaye üzerine kalın ceketini geçirip bana sıkıca sarıldı. "Kendine iyi bak olur mu tatlım? Kendini fazla yorma." Dedi.

KAÇINILMAZWhere stories live. Discover now