44

1.3K 40 39
                                    

Ürperen bedenim ile kaşlarımı çatarken, başıma giren ağrı bir olmuştu.
Açılmamak için direnen gözlerimi zorla açtığımda bakışlarım kısa süreli tavanda oyalanmıştı.

Yattığım yatakta yavaşça doğrularak derin bir nefes aldım.
Karnımda oynayan minik ile için ferahlarken son olanlar aklıma zımba misali düşmüştü.

Kırk yıl düşünsem Doruk'un böyle bir aptallık yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi.
Yattığım büyük yataktan yavaşça kalkarak kapıya doğru yöneldim.

Elim kapıya giderken kapının aniden açılması ile geriye doğru çekilmiştim.

Doruk'un gülen gözleri beni bulurken korku ile bir kaç adım geriye çekildim.
Doruk elindeki sütü yatağın hemen yanındaki masaya bırakarak vücudunu bana doğru çevirmişti.

Ne diyecek diye deli gibi merak ederken Doruk boğazını temizleyerek " Sütünü içmelisin Bulut, her akşam içtiğin gibi. " Derken gözlerimin kocaman olmasına engel olamamıştım.

Bunu nereden bildiği aklımda soru işareti bırakırken bir adım daha uzaklaştım Doruk'tan.
Doruk gülerek " Korkma lütfen, sana zarar vereceğimi düşünmeni istemem. " Dediğinde başımı sallayarak " Sen delirmiş olmalısın, beni neden kaçırdın? " Diyerek gelecek olan cevabı beklemeye başladım.

Doruk sıkıntı ile derin bir nefes alarak " Bulut ben seni kaçırmadım, seni o lanet herifin yanından kurtardım.
Seni kaçırdığımı nasıl düşünürsün? " Diyerek güldüğünde içime düşen korkuya engel olamamıştım.

Sakın çıkan sesim ile " Doruk ben zaten zorla kalmıyordum o evde. " Dediğim anda Doruk masada duran bardağı duvara fırlatarak bana doğru ilerlemeye başladı.

Bardak tuzla bu olurken, Doruk kolumdan sıkıca tutarak " O evi unutsan iyi edersin Bulut.
Artık benim yanımda kalacaksın, bebeğimizi ikimiz büyüteceğiz.
Alkan olacak herif seni hak etmiyor." Diyerek elini karnıma götürmüştü ki elini elim ile hızle itekledim.

Kolumu hızla kendime çekerken " Sen kafayı yemişsin. Kendine gel ve beni hemen bırak. " Demiş kapıya doğru yönelmiştim ki Doruk hızla önüme geçerek beni durdurmuş idi.

Doruk siyah gözlerini bana dikerken ben tehlikeliyim diye bağırıyor, daha fazla korkmama sebep oluyordu.
Ellerimi karnıma sararak " Doruk bilmediğin şeyler var, bebek erken gelebilir ve ölme ihtimalim var. " Demiş, bana ciddiyetle bakmakta olan Doruk bir şey demeden odayı terk ederek kapıyı üzerime kilitlemişti.

Bakışlarım panik ile odada gezinirken camlarda takılı kalmıştı.
Hızla pencereye doğru ilerleyip camdan aşağıya baktığımda ormanlık alanda olduğumuzu fark etmemle derin bir küfür savurdum.

Pencereyi açıp aşağıya baktığımda oldukça yüksek ve tehlikeli duruyordu.
Eğer buradan atlayacak olursam oğluma zarar gelebilirdi ve ben bu riski göze alamazdım.

Sinir ile elimi camın kenarına vururken dolan gözlerime engel olamamıştım.
Aşağıdaki hareketlilik dikkatimi çekerken Doruk hızla arabasına binerek gözden kaybolmuştu.
Manyak herif beni burada bir başıma bırakıp gitmişti.

Sinir ile gülüp bağırarak " Manyak herif gelsene buraya. " Demiştim ama Doruk çoktan uzaklaşmıştı bile.
Panik ile etrafıma bakarak derin bir nefes aldım. Sesimin çıktığı kadar bağırarak " Kimse yok mu? Yardım edin. " Demiştim ama kuşlar hariç başka bir ses çıkmamıştı.

Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımdan süzülürken Alkan'ın beni bir an önce bulması için dua etmeye başladım.
Derin bir nefes alarak " Merak etme bebeğim, baban gelip bizi kurtaracak. " Diyerek kendimi de bebeğimi de teselli etmeye çalıştım.

KAÇINILMAZDonde viven las historias. Descúbrelo ahora