52. BÖLÜM

4.5K 289 122
                                    

"Duru," dedim şaşkınlıkla. Havalı görünmeye çalışarak elini uzattı "Alev, bu ne güzel tesadüf."

"Sence tesadüf mü?" dediğimde güldü. "Akıllı kızsın, inkar edemem. Evet, tesadüf değil. İş gezisine Emir yerine Gökmen'in geleceğini öğrendiğimde bir ziyaret edeyim dedim. Zaten Uludağ'daydım ben de. Bursa'yı tam isabet seçmişler. Söyle bakalım Gökmen nerede?"

"Ben de bulamadım. Güvenliğe resmini gösterip sorduğumda Esin Hanım'la otelden ayrıldıklarını söyledi."

Duru duraksadı. "Esin... Nasıl yani? Esin kim? Ne arıyor Gökmen'in etrafında."

"İş ortağımız," diye cevap verdim. Duru ciddileşti. "Bana bak, güzel mi bu kız?"

Duru'yu biraz delirtmek lazımdı. Delirsin ki uzak tutsun Gökmen'i o kırıtıktan. Dedim ki:

"Hem de nasıl güzel. Tam bir esmer güzeli. Bir içim su."

Duru sırtıma vurdu. "Beni delirtmek mi istiyorsun?"

"Valla gerçekler bunlar," deyip omuz silktim. O sırada telefonun bildirim sesini duydum. "Mesaj geldi. Umarım Gökmen'dir." diyerek telefonu elime aldım. Duru sabırsızdı. "Aç haydi, çabuk ol."

Harbiden de mesaj Gökmen'dendi:

Alev, umarım uyanmışsındır. Sabah Esin Hanım beni iyi bildiği bir mekanda kahvaltıya davet etti. Hatta Alev de gelsin dedi. Ama o kadar güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım. Saat birde hazır ol. Çok iyi bildiğim bir mekan var. Burada köfteleri çok meşhur. Seni oraya götüreceğim. On iki buçukta otelin önünden alırım seni.

Ay tontişim ya, uyurken bana kıyamamış. Çok güzel uyuyormuşum. Tatliş ya. Tabii ki bu mesajı Duru'ya gösteremem. Telefonu cebime attım ve Duru'ya döndüm:

"Hakluymışım. Mesaj atan Gökmen Bey. Saat birde beni otelden alacak. Esin Hanım'la beni meşhur bir mekana yemeğe götürecek." mahsustan bir demiştim. Duru yanılsın da peşimize dadanmasın diye.

"Sakin olmalıyım, sakin olmalıyım." diye söylendikten sonra Duru, bana döndü.

"Oraya git Alev. Sen yanlarında oldukça başbaşa kalamazlar. Gökmen'in peşini bırakma."

"Ben, Gökmen Bey beni çağırdığı çin gidiyorum. İkisinin arasında bir şey olmuş olmamış umurumda değil." dedim ona kızgınlıkla. Sırf Gökmen'e aşık diye beni kullanmasına izin vermeyecektim Duru'nun.

"Demek öyle Alev," dedi. Bu sözlerr hiç memnun olmamış gibiydi. "Evet öyle," diyerek omuz silktim ve hızlı adımlarla ilerleyerek asaönsöre bindim. Üst kata çıkıp odama girdiğimde dolabı açıp abur cubur çıkardım ve yatağa oturdum. Kumandayı elime aldım. Bakalım televizyonda ne var. Anaa Güngör, babası ve benim babam televizyona çıkmış.

"Evet, tüm Türkiye kayıp yaşlıları konuşuyor. Durmuş İnce ve Vesile Tokgöz. Salih Bey, annenizin kaybolduğunu nasıl farkettiniz?"

"Eve uzun süre gelmedi. Ben zaten mesailere kadar çalışıyorum."

"Baba, eve geldiğin yok ki, senin yüzünden babaannem başıboş gezdi. O Durmuş olacak yaşlı serseriye kaçtı."

"Doğru konuş babamla. Yaşının adamı ol Güngör."

"Asıl sen benim oğluma kızma Halil Bey. Senin o baban benim annemi kaçırdı."

"Lütfen sakinleşin. Vatandaşlar, siz de bu yaşlı çifti görürseniz lütfen ihbar hattımızı arayın. Telefon numarası aşağıda yazıyor."

Televizyonu kapattım ve dedemi aradım. Ünlü olduğunu bilmeye hakkı vardı. Fakat bu numara kullanılmamaktadır cümlesini duydum telesekreterden. Ah dede ah! Numaranı mı değiştirdin sen?Peki benim bundan neden haberim yok? Şimdi merak mı edeyim seni? Kaç gündür İnstagrama da ne post ne hikaye hiçbir şey atmıyorsun. Of dede ya! Neredesin sen? Çaresizce ona instagramdan mesaj attım. Ya görürse hesabı.

Şişman PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin