41. BÖLÜM

5.7K 318 149
                                    

"Ben birine aşık oldum Alev. Hem de çok."

"Kime Suat kime?"

Suat gözlerimin içine baktı. "Sen de tanıyorsun onu."

"Kim Suat?"

"Rüya."

Tahmin etmeliydim, Rüya. Suat ona pek bir yakındı. Meğerse sebebi buymuş. Acaba benimle ilgisi ne? Merak edip sordum:

"Rüya'ya aşıksın madem, onunla konuş. Konunun benle ilgisi ne?"

"Çünkü, çünkü Rüya'yla aramızı yapacaksın."

"Çok beklersin. Ben çöp çatan mıyım?" dediğimde yalvarır bir ifadeyle baktı bana. "Alev, lütfen sana muhtacım. Bu işi yaparsan sen yaparsın çünkü Rüya'ya en yakın sensin."

"Yook," diye omuz silktim. "Teyzesi var ya. O daha yakın."

"Asude Hanım mı? Allah korusun o mahkeme suratlı kadından. Çiğ çiğ adamı yer o."

Bir kahkahaya boğuldum ki masadaki suyu devirdim. "Hahaha! Suat sen çok yaşa. Beni güldürdün ya. Suyu da döktüm hahaha!"

Tüm masa bize bakıyordu, "Ne yapıyor bu Allah'ın delisi der gibi." Suat'a döndüm.

"Oğlum kendin ayarlasana. Ne beni karıştırıyorsun?"

"Alev, biri aracılık yapmadan bu işler genellikle olmaz."

Düşündüm ve beynimde şimşekler çaktı. Tabii ya. Neden olmasın? İşlerini yükleyecek bir cengaver buldun Alev. Ses tonumu ciddileştirdim:

"Şartlarım var."

"Ne şartı Alev?"

"Bana işlerimde yardım et, ben de sana yardım edeyim."

"Fakat sen de Rüya'yla beni yakınlaştırmak için elinden geleni yapacaksın söz mü?"

"Sen bana yardım edersen söz Suatcığım," dedim.

Yemeklerimizi iştahla yemeye başladık. İşler çok eğlenceli geçecek çok. Ama biraz da vicdan azabı çekmiyor değilim. Vah zavallı dayım. O da Rüya'yı istiyordu. Rüya'yı istiyorsa o da Suat gibi bana iyilik yapmalı. Haydi bakalım hodri meydan. Buldum. Dayım, benim Emir Bey'le iş gezisine gitmemi engelleyebilirdi. Aklımda süper bir plan var.Bir taşla iki kuş. Az malın gözü değilsin Alev.

Holdinge döndüğümüzde doğruca Duru hanfendinin odasına yürüdüm, yani benim odama. O şıllık dönene kadar tadını çıkarayım bari. Suat da işleri yaptı nasıl olsa. Kapıyı açtığımda Gökmen Bey'i karşımda gördüm.

"Aferin Alev. İşleri bitirmişsin. Şu anlık işin yok. Arayan olursa bağlarsın."

"Tamam Gökmen Bey."

O odadan çıktığında ben de televizyonu açtım. Bakalım haberlerde ne var:

"Kendisine kavun alan kocasını terkeden Saniye, kendisine karpuz alan adama kaçtı."

Ulan ne saçmalıklar dönüyor memlekette. Kapının açılmasıyla Rüya'yı gördüm.

Kapıyı kapatıp yanıma geldi. "Alev, sana bir şey söyleyeceğim."

"Söyle Rüya."

"Teyzem bu gece şehir dışına gidecek. Yarın da izinli. Yani evde yalnız kalacağım. Bu gece sende kalabilir miyim?"

"Tabii Rüyacığım. Sorman bile hata." dediğimde boynuma sarıldı. "Alev'im, çok sağ ol. Canım sıkılırdı evde. İyi oldu bu. Ama valizimi hazırlamadım ben. Kıyafet, diş fırçası falan almalıyım yanıma."

Şişman PrensesTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang