Şişman Prenses

17. BÖLÜM

Edis koşarak annesinin başucunda eğildi. "Anne, aç gözünü. Anne!" Daha sonra su getiren kızın elinden bardağı alıp annesinin yüzüne su serpti ve tokatlamaya başladı. "Anne, aç gözlerini."

Funda Hanım yavaşça gözlerini araladı. "Oğlum, hiç kalkacak hâlim yok." Edis, annesinin koluna girdi. "Haydi kalk anne. Seni eve götüreyim."

"Götür oğlum götür. Onun yüzünü görmek istemiyorum." dedi Funda Hanım parmağıyla beni işaret ederek.

Çattık ya. Ne kini varmış bana arkadaş. Bir de gözlerini nasıl belirtiyor. Sarı cadı, ne olacak?"

"Anne, senin ne işin vardı holdingte?"

"Sevgilini görmeye geldim ama değmezmiş oğlum. Değmezmiş. Yazıklar olsun sana!"

"Anne, sus lütfen."

"Hemen de sustur anneni. Vay benim emeklerime."

Daha fazla duramadım. Öfkeyle oradan çıkıp asansöre doğru yürüdüm. Asansörden indiğimde masama gelip çantamı koltuğa astım.

"Oo Alev Hanım! Çok geciktin ya güzelim. Ne oldu? Uykunu mu alamadın?"

Duru! O delici mavi gözleriyle bana küçümseyerek bakıyordu. Sen kimsin kızım? Kim oluyorsun da beni sorguluyorsun?"

"Alev, neden geç kaldın?"

Gel şimdi de Gökmen Bey'le uğraş. "Olayları bilmiyorsunuz galiba." dedim. Gökmen Bey meraklanarak sordu:

"Ne olayı Alev?"

"Edis'in annesi benimle konuşmaya geldi de."

Duru ağzını büzerek "eee!" dedi. Çakacağım ağzına bir tane, görecek. Ona bakmayarak Gökmen Bey'e döndüm:

"Daha sonra kadın bin bir hakaret etti, sonra da bayıldı."

"Ne? Funda Hanım iyi mi Alev?"

"İyi." diye cevap verdim Gökmen Bey'i sakinleştirmeye çalışarak. "Az önce Edis'le çıktılar."

Gökmen Bey tatmin olmamış gibiydi. "Ben bir gideyim." dedikten sonra Duru'ya döndü:

"Masamdaki dosyaları Alev'e ver doldursun. Şu kırmızı ve mavi dosyalar."

"Tamam Gökmen."

Gökmen Bey uzaklaşırken Duru bana baktı. "Edis'in annesi bile çekemedi seni." diye söylendikten sonra odaya girdi. Cevap vermedim yoksa ağzımdan kötü kelimeler çıkabilirdi. Az sonra Duru, elindeki dosyalarla yanıma geldi. Dosyaları açıp gösterdi:

"Bak canım, bu kırmızı dosyadaki ad, soyad, adres gibi kişisel bilgiler mavi dosyaya geçirilecek. Bak şu kişisel bilgiler yazan yerin altına."

"Anladım." diyerek başımı salladım.

"Emin misin? Bir daha anlatabilirim anlamadıysan."

"Anladım Duru." dedim kızgınlıkla. Bu beni geri zekalı mı sanıyordu anlamadım ki. Cadı!

O Duru kırıtığı kırıtarak odaya girince ben de ya sabır diyerekten işe giriştim. Bana işi öğretmeye kalkıyor bir de. Sen önce kendine bak. Altı üstü özel asistansın. Acaba Gökmen Bey'le aralarında bir şey mi var da bu kadar rahat davranıyor? Neyse Alev boşver. Merak etme. Sana ne el alemin ilişkisinden.

Bir hızla giriştim işe. Yarım saatte bitirip Gökmen Bey'in masasına bırakıverdim. Dahs sonra da masama oturup derin bir soluk aldım.

"Yok öyle rahat. Al bunları da bilgisayara geçir."