6. BÖLÜM

13.6K 685 480
                                    

Multimedya: Edis

Ben şok olmuştum, onun da şaşkın olduğu her hâlinden belliydi. "Gel benimle," diyerek yürümeye başladı. Ben de arkasından ilerledim. Biz böyle ilerlerken Edis, arkasına döndü ve bana uzunca baktı. "Senin sekreter olacağını hiç düşünmezdim." dedi. "Ben de düşünmezdim ama hayat sürprizlerle dolu," dedim bilmiş bir ifadeyle. Gülümsedi ve elini uzattı.

"Aramıza hoş geldin gömlek canavarı." Elini sıktım ve "Hoş bulduk," dedim mahcup bir ifadeyle.
"Gömlek canavarı!" adam haklıydı. İkidir onun gömleğini
mahvetmiştim. Zaten canavar olduğumu biliyordum gömlek de bu lakaba cuk diye oturdu. Beraber bir kapının önüne geldik ve tabelayı okuyunca ben şok oldum. "Gökmen İpeksoy," yazıyordu. Edis, eliyle kapıyı işaret etti:

"İşte genel müdürümüz Gökmen bey bu odada. İlk gün sana çok iyi davranır ama ikinci gün disiplin başlar. Gökmen bey çok disiplinli ve kuralcıdır. Ne derse itiraz etmeden yap itirazlardan hoşlanmaz. Hayır sözünden hoşlanmaz, geç kalmandan hoşlanmaz. Her sabah işe ondan erken gel. Bahanelerden hoşlanmaz. Dediği işi vaktinde yapmalısın. Benden bu kadar. Şimdi derin bir nefes al ve içeri gir."

Edis, bunları söyledikten sonra koridorda kayboldu. Çok heyecanlıydım. Bu müdür, eli sopalı biriydi anlaşılan. Elimle kapıyı tıkladım. "Gir!" sesini duyunca kapıyı açıp içeri girdim. Kumral, mavi gözlü genç bir adam masada oturmuş bekliyordu. Beni görünce istifini bozmadan, "Otur," dedi. Oturdum. Gökmen Bey, ellerini masada birleştirip bana baktı:

"Alev Hanım..."

"Evet buyurun," dedim çekimser bir tavırla.

"Onca aday arasından neden işe seni aldığımı merak etmiyor musun?"

"Etmem mi?" dedim merakla. Gökmen bey sesini ciddileştirdi."Seni işe aldım çünkü diğerlerinden farklısın. Mülakatta herkesi solladın. Bu, işi ne kadar ciddiye aldığını gösterir. Mülakatı geçtiğin için seni aldım. Ben etrafımda süs bebeği istemiyorum, işini ciddiye alan, çalışkan, azimli birini istiyorum. Bu konuda sana güvenebilir miyim?"

"Gözünüz arkada kalmasın, beni aldığınıza çok memnun olacaksınız, dedim.

Gökmen bey, " inşallah,"dedi ve devam etti. "Özel asistanım her şeye yetişemiyordu. Onun iş yükünü hafifletmek için sekretere ihtiyaç duydum ve seni aldım. Umarım bu işi ciddiye alırsın. Kaç sekreter değiştirdim bu yüzden. Anlıyorsun beni, öyle değil mi?"

"Anlıyorum,"dedim. Gökmen bey, "beni takip et" diyerek ayağa kalktı. Peşinden yürüdüm. Kapıyı açtı ve odadan çıktık. Kapının hemen dibindeki masaya vurdu ve bana döndü. "Burada oturacaksın ve gelen telefonları bağlayacaksın. Her geleni içeri almayacaksın. Önce bana haber vereceksin, anlaştık mı?"

"Anlaştık" deyince "Güzel" diye sayıklandı ve öksürerek devam etti." Bu, ilk günün olduğun için fazla bir işin yok. Asıl işin yarın başlıyor. Benden sonra itaat edeceğin kişiler yardımcım Edis bey ve özel asistanım Duru hanım. Özellikle Duru hanım. Onun verdiği her işi yap. Üç aylık deneme süresindesin, yani stajyer sekretersin. Üç ay sonra işin kesinleşecek. Haydi sana iyi günler." dedikten sonra odasına girdi. Ben de masaya oturdum. Masada bir kağıt vardı. #10 Gökmen bey, #11 Edis bey, #12 Asude hanım. Gökmen beyin numarasını kırmızı kalemle işaretledim Telefonun çalmasıyla telefonu açtım. "Buyurun."

"Beni genel müdüre bağla."

Derhal deyip #10'u tuşladım ve telefonu kapattım. Bu kadar basitti.
Telefonu kapattığımda, karşımda dikilen kadını fark ettim. Uzun boylu, siyah saçlı mavi gözlüydü. Dolgun dudakları vardı. Siyah düz bir elbise giymişti. Beni şöyle bir süzdü:

Şişman PrensesWhere stories live. Discover now