Utanmamıştım dedemin adına. Artık utandırılmaya o kadar alıştım ki. Dedem "heyt be." diyerek nara attı. "Beğendin mi dansımı oğlum?"

Edis gülümseyerek cevap verdi. "Bayıldım dede. Gençlere taş çıkarırsın sen. Maşallah."

"Heheyt be! Seninle de düğünde oynayacağız damat."

"Düğün mü?"

Dedem kaşlarını çattı. "Evlenmeyecen mi lan? Benim torunla gönül mü eğlendiriyorsun yoksa? Rahmetli babamın tüfeğiyle vururum seni ha."

Edis korkarak cevap verdi. "Ne gönül eğlendirmesi dede? Alev'i seviyorum ben."

Şaşkınlıkla Edis'e baktım.

"Bana dede deme. Durmuş Bey de."

"Tamam Durmuş Bey."

"Oo damat gelmiş. Hoş geldin damat."

Başımı çevirdiğimde babamı gördüm.

"Baba, erken gelmişsin."

"Damadım gelecek diye erken çıktım." dedikten sonra Edis'e sarıldı babam. "Aslan damadım." diye sırtına vurdu.

"Halil Bey, yavaş vurun. Canım acıdı."

"Damadım be."

O akşam sofraya oturduğumuzda Annem çorbaları koydu. "Alın bakalım afiyet olsun. Mis gibi domates çorbası. Edis çorbasını kaşıklayarak anneme döndü. " Zahide Hanım harika olmuş çorba."

"Afiyet olsun oğlum. Daha sırada musakka var."

"Bayılırım musakkaya."

"Aslanım benim. Afiyet olsun." diyerek babam Edis'in sırtına vurdu. Edis'in ağzındaki ekmek yere düştü. "Aman Halil Baba. Yavaş olun. Vur deyince öldürüyorsunuz."

Annem kulağıma fısıldadı. "Ekmeğini bitirme. Az sonra musakkaları koyacağım. Sofrada iki dilim ekmekten fazlasını yeme."

"Tamam anne." dedim bıkkınlıkla. Dedem, Edis'e döndü. "Düğün ne zaman damat bey?"

"Edis'in içtiği su boğazına kaçtı." Babam, Edis'in sırtına vurdu. "Helal damat, helal."

Düğün diyince Edis heyecanlandı tabii. Bir ayıyla evlenmek kimi heyecanlandırmazdı ki?

"Halil Bey, biz aslında Alev'le..."

"Anlıyorum oğlum. Ne zaman isterseniz o zaman düğün yapın. Daha tanışma aşamasındasınız. Sizi zorlayamam. Birbirinizi tanıyın önce."

Hemen söze girdim. "Biz aslında sevgili..." Babam sözümü kesti. "Tamam kızım sevgilisiniz. Anlıyorum. Bana dünyaları verdin kızım Edis gibi beyefendi birini buldun."

İtiraf olayı başarısız kalmıştı. Nasıl söyleyecektik sevgili olmadığımızı? Babam bu kadar umutlanmışken üzülmeyecek miydi?

Musakkaları da yedikten sonra revanimizi yedik. Daha sonra Edis ayağa kalktı. "Ben gideyim artık."

"Olmaz damat. Daha çay içecektik."
Edis babama döndü. "Evde bir sürü dosyam var yapılacak. Başka zaman içeriz inşallah."

Edis'in peşinden ayağa kalktım. "Ben geçiririm."

Edis'le dışarı çıktık ve yürümeye başladık. Arabanın yanına geldiğimizde Edis bana döndü. "Bu işi temizle Alev."

"Haklısın." dedim başımı öne eğerek. "Seni zor duruma soktum."

"Hem de nasıl." diye söylendi Edis. Break dansçı deden beni tüfekle tehdit etti. Baban vurdu mu öldürüyor. Annen ye diye zorluyor. "Ailenizde herkes deli arkadaş. Senin böyle olduğuna şaşmamak lazım."

Şişman PrensesWhere stories live. Discover now