ᴜɴᴅᴇʀᴡᴀᴛᴇʀ

2.3K 312 431
                                    

Güçlü yaralarım var, ama umutsuz değilim.
Sensizim, ama baş edebilirim.

Her çeşit yara kapanabiliyor, zamanla iyileşebiliyor. Bu yaranın ne zaman kapanacağını bilmiyorum.
O şimdi sadece küçük bir yara parçası, ama zamanla büyüyecek.
O ikisini her gördüğümde kanayarak, acısı katlanarak büyüyecek. Biliyorum bu yarayı kimse görmeyecek.

Annem yara bandı yapıştıramayacak ve babam doktora gidelim diyemeyecek.
Hiçbiri ne acısını, ne de büyüklüğünü göremeyecek.
Çünkü o yara kalbimde kanıyor, hissediyorum.
Kanımın aşağı doğru süzüldüğünü hissediyorum.

Alışık olmadığım farklı bir ders zili çaldığında, kalemimi sıraya bıraktım. Dershanenin ilk gününü bitirmiştim. Tanımadığım öğrenciler sıralarını hızlıca boşaltırken ben acele etmiyordum.

Önlük giymiş ve kravatını oldukça sıkmış öğrenmenimiz gülümseyerek iyi akşamlar çocuklar dediğinde ayağa kalktım.

Dudaklarım kıvrılmayı unutmuş gibiydi sanki daha önce hiç gülmemişim gibi.

Boynumdaki kravatı çekeleyip gevşettim. Gözlerimin altındaki morluklar kendini o kadar belli ediyordu ki koridorda yüzüme bakan bir daha bakıyordu.

Aslında kendime bir söz vermiştim.
Her gece erkenden yatacak ve güzelce uyuyacaktım.
Çünkü geceler fazla çekilmez ve boğucuydu.
Odamın ışığını kapattığımda, gerçekler gündüz olduğundakinden daha belirgin bir hâl alıyordu.

Uykusuzluk, ondan bana kalan tek şey bu olmuştu.
Uyuyamıyordum ve bunun için kendime lanetler savuruyor, yorganın altına gizleniyordum.
Ama hiçbiri yardımcı olmuyordu. Geceler soğuktu ve benim bedenim değil, kalbim üşüyordu.

Dershanenin dış kapısını olan gücümle itip kendimi dışarıya attım. Esen akşamüstü rüzgarı tenime dokunmaya başladığında çantamı indirip ceketimi giydim.

Dünkü olay baş yapıt bir trajediydi.
Aşık kız, sevdiği çocuğu başkasıyla görmüş ve adeta yıkılmıştı.

Perde kapandığında alkış sesleri duyulmamış, oyuncular el ele tutuşup selam vermek için eğilmemişlerdi.
Ben yardımcı başrol ve dizilerdeki ikinci kız olarak sahneyi hızlıca terk etmiştim.

Zaten kimse diğer kızı önemsemezdi, sadece ona üzülürlerdi.

Oradan uzaklaşırken Taehyung bir süre peşimden geldi. Bir ara ona bağırdığımı hatırlıyorum.
Oda gittiğinde tek başıma eve kadar yürümüştüm.

Aklım ağlayamacak kadar boştu ve kalbimin ne halde olduğunu hatırlamıyordum bile.

Bu şey gibiydi... Açık, kanayan bir yaraya bakamamak gibi. Kalbimin ne kadar kötü bir halde olduğunu bilsemde oraya bakamamıştım bile.

Çantamın diğer kolunu da omuzumdan geçirdim.
Klişe bir şekilde bugün yeni hayatımın ilk günüydü.
Arkadaşlarım yoktu, eski neşem yoktu, eski Jiho yoktu.

Çantam aniden çekildiğinde hızlıca arkamı döndüm.
Taehyung çantamı alıp omzuna attı ve ellerini ceplerine soktu. Karşı koymadım. Gülümsemiyordu, kafasını eğip dudaklarını büzdü.

"Özel aracım ve ben sizi bekliyordum majesteleri ama siz beni fark etmediniz bile."

Arkasında kalan özel aracına baktım.
"Özel aracın bu mu?"

Good Night Hoseok | Hoseok Where stories live. Discover now