ᴄʟɪғғ ᴄᴏʀɴᴇʀ

2.1K 302 227
                                    

Mimi yol boyunca konuşmuş ve Kino'yu kahkahalara boğmuştu. Aslında isteyerek yapmamıştı. Mimi'nin doğal aurası buydu eğlenceliydi, açık sözlüydü, fevriydi.

Bu da Kino'ya ve de diğer çevresindeki insanlara sempatik geliyordu.
Arin'le bizim güldüğümüz kısımlar ise Mimi'nin Yoongi'ye sorular yönelttiği kısımlar oluyordu.
Bir cevap almaya çalışması daha sonra zerre kadar tepki alamaması bizi güldürüyordu.
Biz kötü arkadaşlar değildik aslında.

Araba ışıklı bir barın önünde durduğunda Yoongi kapıyı hızla açıp yağmurdan kaçar gibi içeri koşmaya başladı.

Aslında kaçtığı şey Mimi'nin zalim çenesi ve ilgisiydi.

Barın siyah duvarları ve ışıkları abartılı değildi. Hatta camları olsa kafe bile diyebilirdiniz. Ve işlek bir caddedeydi bu da bana kaliteli bir eğlence mekânına gelmişiz gibi bir his veriyordu.

Mimi kolumu tutup fısıldadı.
"Çok mu saçmaladım? Neden kaçar gibi indi arabadan?"

"Bilmem belki tuvaleti gelmiştir Mimi."

"Dalga geçme."

"Evet saçmaladın. Biraz ağırdan mı alsan diyorum."

"Nasıl yani?"

"Yani bence erkekler peşinde koşan, sülük gibi olan kızlardan hoşlanmazlar. Mesafeli ol."

Kafasını aşağı yukarı sallayıp kaşını çattı.
"Deneyimsizsin ama haklısın."

Elini alnına götürdü.
"Şu ana kadar sülük gibi davrandım değil mi? Lânet... kafamı duvara sürtmek istiyorum."

"Sana belimden tutma demiştim Felix!"

Motorlu şövalyeler yanımıza vardıklarında Changgu sinirli gözüküyordu.

"Sen kafayı mı yedin tutunmasam düşerdim."

"Sence bu umrumda mı? Ya biri görseydi."
Elindeki kaskı Felix'in göğsüne ciddiyetle vurdu.
"Tanıdığım kız sayısını düşünmek dahi istemezsin dostum."

Felix gözlerini devirmekle kalmayıp kafasını geriye doğru attı.
"Sana bakamıyorum bile kıytırık egon başımı ağrıtıyor."

Felix bizi beklemeden bara yöneldiğinde arkasından bizi bekle diye seslenmek istesemde sustum. Onun annesi değildim sonuçta.

Kino yanımıza gelip bizi yönlendirdi.
"Evet Bayanlar ve Baylar lütfen buyrun. Kino'nun mütevazi mekânına hoş geldiniz."

Arin şaşkınlıkla sordu.
"Burası senin mi?"

Kino gamzelerini göstererek gülümseyip elini ensesine attı.
"Malesef değil. Ama amcamın yani amcamın olan yer benim sayılır değil mi?"

Changgu bu fikri sevmişti.
"Bu çok havalı ben de bir bar istiyorum."

"Hadi içeri geçelim. Bu arada mekan rahatsız olacağınız bir yer değil. Gece kafesi gibi düşünün."
Yürürken konuşmaya devam ediyordu.
"Hem bizimkilerde orada. Rahat olun."

Başta sormam gereken soru ağzıma yeni gelirken telaşlandım.
"Bizimkiler?"

Sorum yutkunarak son bulduğunda Kino dudaklarını büzdü.

"Bizimkiler işte Yoongi, Jin, Jimin, Jungkook-"

Birisi Kino'ya selam verdiğinde sözü yarıda kalmıştı.
Umarım cümlesi yarım kalmamıştır. Umarım sayacağı isimler bitmiştir.

Good Night Hoseok | Hoseok Where stories live. Discover now