ᴘᴀᴘᴇʀ ᴄʀᴏᴡɴ

2.8K 306 341
                                    


Korkma. Seni o delikten çıkaracağım gökyüzü gözlü çocuk.
Belki sonra beraber pembe çimlerde yuvarlanırız.











Ağaçların yaprakları yere düşer, küçük tırtıl kozasına adımlar.

Bulutlar toplaşıp fısıldaşır, fırtınaların arkasından konuşurlar.

Bir çocuk size yarasını gösterir.
Bulutlar durur, güneş susar
Yağmur yağmaya utanır.

Ve senin elinde yara bandı yoktur.

Öylece bakarsın ona, kanayan yarasına.
O yarayı kapatmak istersin ama nasıl yapacağını zerre kadar bilemezsin.

Korkarsın, çünkü o yara gittikçe büyüyecek en sonunda kan her yere yayılacak.

Acı, her yeri kaplayacak.

Çaresizlik düğüm olur ellerine dolanır. Bir tekme yer, sessizce denize düşersin.

Zaman kavramının durduğu bir dilimde yürüyorum. Okul formam hâlâ üzerimde arkadaşlarım çoktan evlerine gittiler.

Benim eteğimde hâlâ topraklar var. Onları silkelemedim. Silkersem unuturum söylediklerini, aklımdan uçup gider onun uykulu fısıltıları.

Ellerim üşüyordu hemde çok fakat ben onları cebime sokmuyordum. Şu an ellerimin üşümesi önemsiz bir detaydı. Ben bugünü düşünüyordum.

Dizlerime yatan yumuşak saçlı çocuğu ağzından çıkan mırıltıları.

"Her gece 12'de beni aramanı istiyorum Jiho."

"Ve o sihirli cümleleri söylemeni..."

"Bana iyi geceler demeni."

Sokak ortasında aniden durduğumda arkamdan gelen bir kadın az kalsın bana çarpacaktı. Söylenerek yanımdan geçti.

Arabalar hızla yanımdan geçiyor, birkaç kafeden tabak bardak sesleri geliyordu.

İnsanların gürültüleriyle şehrin sesi harmanmıştı. Uyum içinde dans ediyorlardı.

Güzel bir ses değildi bu,kafa karıştırıyordu. Hele benim gibi kafası karışık bir aptalı iyice yoruyordu.

Bir anda kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Dişlerimi göstererek sesimi kısmadan gülmeye, kaldırımın tam ortasında.

Kahkaham etrafı rahatsız edecek şekilde dudaklarımın arasından kaçtığında ellerimle ağzımı kapadım.

İnsanlar her zaman sevinçten veya mutluluktan gülmezlerdi. Gülmek bazen sadece bir perdeydi. Gerçeği, göz yaşlarını, mutsuzlukları saklamak için olan bordo bir perde.

Elim ağzımdaykende kendimi tutamayıp birkaç ses daha çıkardım.

Gözlerimin kenarlarına birkaç yaş geliyor, akmak için küçük kıkırtılar bekliyordu.

Bir şakanın içinde olabilir miydim? Şu ağacın arkasından kamera çıkma olasılığı var mıydı?

Kim birisinden gecenin on ikisinde ona iyi geceler demesini isterdi ki.

Benden büyük bir miktar para tırtıklayabilirdi. Beni belki çıkarları için de kullanabilirdi. Benden işine daha çok yarayacak hayatını daha çok güzelleştirecek bir şey isteyebilirdi.

Good Night Hoseok | Hoseok Where stories live. Discover now