[41]...Sünnet...

1.5K 117 4
                                    

Hureyre'ye ve yanında olan Zübeyr'e attığım kaçamak bir bakış sayesinde yüzümde sanki orucu tutmadan iftar ile müjdelenen bir mümin gülümsemesi oluşmuştu ve bu minik ama nadir, bir o kadar da değerli misafirim bana mutfağa kadar eşlik etmişti.

Uyandığımda gözlerimle tavana bakıyordum, yorgun ve biraz halsiz doğrulup oturdum ve ardından camdan dışarı baktım. Elhamdülillah sabah namazını sahurun ardına kılıp yatmıştık böylece daha kesintisiz uyumuştum. Hureyre Zübeyr ile yatmak istese de sonunda gelip yanıma yatmıştı zira evli bir çift tek bir gece dahi yataklarını ayırmamalılardı.

"Sare? Uyandın mı?"

Kapıdan odaya bakarken tepkimi beklediği için başımı yavaşça eğdim. Hakikaten yorgundum ve görünüşe göre uykusuz kalmıştım. Subhanallah Ramazan Allah için çokça enerji harcatıyordu bu yüzden de yemeğe içmeye daha çok dikkat edilmeliydi.

Allah-u âlem bu konuda bir yanlışım olmuştu ki şimdi bu kadar bitkindim.

"Sare'm?"

Omuzumda hissettiğim dokunuşla sıçrayıp başım ışık hızında sorunun kaynağına donmuş ama Hureyre'nin yüzünü görünce nefesimi bırakarak gözlerimi kapamıştım.

"Özür dilerim. Öyle dalmıştım."

"N'oldu?"

Yanıma oturarak yüzüme dikkatle baktıktan sonra elini alnıma koydu. Dalgın bakışımla yüzümü ona çevirip istemsizce gülümsedim. Subhanallah, bu oğlan ne kadar dikkatliydi.

Bakışlarımız buluşunca utançla yorgana bakım. Onun gülüşünün sesiyle ancak ona bakmaya cesaret ettim. Koridora yürürken gülüyor ve yüksek sesle bana duyuruyordu, "Benim utangaç eşim bugün ekstradan bir utangaç olmak istiyor, ah ah sadece benim için işte."


Gülüşünü neredeyse görmeden ses tonundan duyuyordum âdeta.

"Benimde eşim bugün beni iyice utancın hat safhasına zorluyor. Harikulâde!"

Fısıldayarak ayağa kalkıp bir iki saniyeliğine komidinden destek alarak durdum. Görüşüm netleşince, başındaki uyuşukluk hissi de yok olunca yavaş adımlarla banyoya doğru yol aldım.

(...)

"Eee bu hafta sonu ne yapıyorsunuz tatlişim?"

Zübeyr'e doğru yürüyüp Hureyre'ye kısa bir bakış attıktan sonra cümleme tepki verdiği için içimden kıkırdamıştım.

"Sen değil..."

Aynı anda o da tepki verecek olsa da ben başımı abartıyla iki yana salladım.

"Önce küçükler. Öyle değil mi Şehzade'm."

"Hayır abla, önce eşin. Ben öğrendim, sen hep önce Hureyre enişteye sorman gerek."

"Ne?!"

Şaşkınlıkla gülerek ona baka kalmıştım. Hureyre ise ona şok olarak baktığım için hızla başını iki yana sallayarak bana ona bunu onun öğretmediğini göstermeye çalıştı.

Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)Where stories live. Discover now