[25]...Hayatı belirleyen kararlar...

3.5K 259 33
                                    

"Zaten eşim ve helalim oldun."


Tekrar gülümsedim ve bunun bir ömür sürmesine kır çiçeklerinin şahitliğinde sessiz bir dua ettim..

Ona gülümsüyordum...hiç alışkın olmadığım bu içten gülümsemeyi başka bir erkeğe hediye olarak sunuyordum.

Bana o kadar hızlı sarılmıştı ki bir an kollarım bana ait değil ve plastikten miş gibi havada sallanarak kaldı. Sonra bende ona sarıldım, içimdeki bu his daha önce başka bir erkeğe hiç sarımadığım için mi yoksa sarıldığım kişi Hureyre olduğu için miydi bilemiyordum. Biz böylece duruyorken Hureyre'nin arabada olan telefonum çalmış ve Hureyre istemeyerek beni bırakıp telefona bakmaya gitmişti.

Elime telefonumu uzatıp bana bakıyordu, nerden geldiğini bilmediğim o telaş sarmıştı yine beni, çünkü beni izleyen Hureyre idi.

"Yenge nerdesiniz?!"

"Amine?"

"Yenge nerde...bir dakika...geçebilir miyim yenge nerdesiniz siz? Sizi bekliyoruz. Misafirler geldi bile...Dur!"

O sırada Hureyre bana hafif endişeli bakışlar atıyordu.

"Birazdan geliyoruz Amine."

Ama o baka çoktan cevap vermeyi bırakmıştı, duymuyor gibiydi o yüzden biraz yüksek sesle konuştum

"Amine birazdan geliyoruz!"

Hureyre bana gülümseyip elimden telefonu aldı. Telefonu yüzüne kapatıp hızlıca birşeyler yazdı sonrasında elimi tutup arabaya götürdü.

(...)

Düğün boyunca ben hanımların tarafında Hureyre ise beylerin tarafında oturmuştu. Yemek için süslü bir odaya gidip birlikte yemiştik. Orada da zaten hediyeler bize veriliyordu. Belirli bir takı merasimi zamanı olmadığı için düğün sırasında isteyen takısını hediyesini getirip takıyordu.

Şaşırtıcı bir şekilde çok altın ve takı hediye edilmişti. Çoğunluğu Hureyre ve ailesinden gelmişti bizim akrabalarımız daha çok çeyrek altın vs gibi hediyeler takdim etmişlerdi.

Sonlara doğru hanımlar bölümüne geçtiğimde Hureyre de erkekler tarafına geçti, böylece son tilavet ve öğütleri kendi nefsimize terbiye olarak bire bir dinleyebilirdik. Düğün bittiğinde çocukar oyunlarla eğlenmiş ve yorgun yüzlerle, kimisi de uykuda, salondan ayrılmışlardı. Akrabalarımız da düğün bitince bizde hayır duada bulunup vedalaştılar.

Salon tamamen boşaldığında Hureyre süslü odada yanıma gelip otrudu.

"Yorgun musun?"

Başımı salladım, sanki sabah bu kadar ağır hissettirmiyordu şalım.

"Hemde nasıl?!"

Bana gülerek bakıp geriye yaslandı, o da baktığımda yorgun gibiydi

"Eve gidelim mi?"

Bu defa başımla birlikte vücudumu da ona doğru döndüm. Bugün benim evimde yani kendi evimde uyuyacaktım.

"Tamam. Babamlara veda edelim o zaman, toparlamışlardır zaten herşeyi değil mi?"

Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)Where stories live. Discover now