[39]...Ramazan açıklaması...

1.7K 143 5
                                    

Derin nefes alıp doğru kelimeleri bulmaya çalıştım...

Hureyre hâlâ bana baktığı için bende çareyi dudağımı ısıtmakta bulup sükut etmeye devam ettim. Tam da bunu görünce telefonunu cebinden çıkarıp eliyle tuş kilidini ışık hızında açtı beni de konuşmaya mecbur bıraktı. Arkasından yürüyüp caminin biraz arkasına geçtim. Uzaklaşınca telefonunu kulağına götürdü, çok geç olmuştu gerçekten aradığını anlamam.

"Alo? Selamun aleykum abim. Bizim  camiye gelebilir misin?"

Başımı sallayarak ona bakıyordum. Bir saniyeliğine telefonu kulağından çekip beni dinler gibi yaptı, "Söylemek ister misin? Birazdan giyinip gelecektir."


Ciğerlerimde biriken havayı derin bir nefesle çoğaltıp bıraktım ve yine yenilen benliğimle onayladım. Tekrar telefonu kulağına tuttu ve konuştu, "Neyse Amine. Cevap verdiğin için teşekkür ederim abicim. Hal oldu. Babama yarın ziyarete geleceğimizi söylersin."


Kapatıp bana merakla baktı. Tekrar suskunluğum ağır basınca telefonuna davranacak gibi oldu, ulaşamadan eline uzanıp elini tuttum.

Etrafıma bakınıp başka yere yürümek istedim. O gitmek istemese de ben arabada ona herşeyi daha rahat anlatabileceğimi bildiğim için devam ettim.

Arabaya binince derhal bütün vücuduyla bana doğru döndü ve dikkatle beni izledi. O an bunu sünnet olduğu için mi yaptığından veya bunun anlamının: seni izliyorum hemen anlat, mı demek olduğundan emin olamadım.

Sonunda doğru kelimeleri halen seçerek başladım, "Şimdi, az önce vitir namazını kıldık ve el ele tutuşarak salat-ü selamlar getirmeye başladık. Hemen ardından bir gurup hanımların yanına götürüldüm ve ufak bir soru soruldu."


"Ne konuda?"

Bana hiç çekincesi olmadan bakıyordu, "Şey hakkında...benim...ehm..."


Hureyre tekrar ne olduğunu sorunca onu ilk defa bu kadar sabırsız gördüğüm gibi herşeyin bir ilki olmak zorunda diye düşündüm, "Selim'le olan evliliğimin nasıl gittiği hakkında sordular. Neden böyle soruduklarını bilmiyorum ayrıca onlara da öyle dedim, yani seninle evli olduğumu."


Hureyre derin bir bakışla gözlerime baktı. Ne kadar süre baktı bilmesem de benim hissettiğim zaman fazlaca uzundu ve beni yere bakmaya mecbur bırakacak kadar rahatsızdı. Sonunda Hureyre bakışlarını yola çevirdi ve arabayı eve doğru sürmeye başladı.

Hemen kemerimi takıp önüme baksam da en az o kadar hızlı tekrar durdu araba. Sanki Hureyre kendiyle bir savaşa girmiş gibi zorlanıyordu.

"Sen iyi misin?"

Koluna dokunsam da kolunu o kadar hızlı geriye çekmişti ki beni incitmeden hemen elimi tutup kendi yüzüne koydu. Hâlâ yola bakarken yüzünü santim santim bana döndü.

"Sen ne zaman onun ismini söylesen...benim için korkunç derecede zor oluyor...sabr etmek. Hiç umursamıyorum insanların benimle evli olup olmadığını bilmemesini çünkü beni gerçekten sabrımın sonuna getiren şey insanların seni o oğlana birlikte hayal etmeleri ve düşünmeleri."

Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)Where stories live. Discover now