[60]...yusuf'ca şeyler...

397 37 8
                                    

Derler ya, ne pahasına olursa olsun dercesine şuurum tam o anda şuurumu kaybetmem pahasına beni terk ederek ara vermemi emretti. Nefesim ciğerlerimden aldığı komutu ağzımdan çıkarak yerine getirdi ve beni bu olaylara bağlayan son ipi çözerek gerçek dünyadan ve dürtülerine esir olmuş bu insanlardan firar etmemi sağlayarak bana gerçek degerimi ve beni insan yapan özelliğimi hatırlattı.

(...)

Bundan birkaç sene önce Yusuf aleyhisselamın hikayesini okumuştum bir kitaptan.Onun ve güzelliğinin ve ayni zamanda en az dillere destan güzelliği kadar destansı haya (utanma) duygusunun hikayesi beni derinden etkilemişti doğrusu.

Yusuf mısırın sarayında yetişmişti çok güzel bir genç bir adama dönüşmüştü Yusuf ve Allah (Azze ve Celle) ona ilim ve bilgelik bahsetmişti. Ama Yusuf o kadar güzeldi ki onun gençlik yaşlarında hüküm süren kralının eşi onu baştan çıkarabilmek için elinden geleni yapmıştı ama Allah Yusufa öyle bir ihlas vermişti ki onu hiçbir sekilde etkilememişti kadının çabaları. Hz Yusuf bir gün Kuran'da geçen anlatıma göre şöyle demiştir:

Evinde bulunduğu kadın (gönlünü ona kaptırıp) ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi ve kapıları kilitleyerek, "Haydi gelsene!" dedi. O ise, "Allah'a sığınırım, çünkü o (kocan) benim efendimdir, bana iyi baktı. Şüphesiz zalimler kurtuluşa eremezler" dedi. (Yusuf Suresi 12, 23. Ayet)

Hz Yusuf'un peygamber kişiliği ve onun iman eden her zerresi Allah'ın güzelliğine ayna misaliydi adeta. Hz Yusuf bas döndüren güzelliğine rağmen edebin ve iffetin timsaliydi bütün insanlığa. Kendini kralın eşinden ve onun niyetinden sakınması ve koruması kralın eşini daha da öfkelendirmişti ve böylelikle kadın krala Yusufu şikayet etmiş ve de iftira etmişti. Bir gün kadın Yusufu yanına çağırdı ve arzusunu dile getirdi, derken Yusuf peygamberlik görevini Allah tarafından aldığı için kadından kaçtı ve kaçarken kadın gömleğini arkasından çekerek yırttı. Kapıda ise kocası, yani kral ile karşılaştılar. Sonrası ise Kuran'da Yusuf suresi 25.inci ayette anlatılıyor: Kadın "Esine kötülük yampmak isteyen bir kimsenin cezası, hapsedilmekten veya can yakici bir azaba uğramaktan başka ne olabilir? dedi. Evde yalnız olmalarından sebep kadın Yusufu suclamış o ise 26inci ayete göre cevaben "O benimle olmak istedi.", demiş ve kendini Müdafa etmeye caba göstermiştir.

Kral gömleğin arkadan yırtılmış oldugundan ve şahitlik eden cocuktan dolayı kadına inanmamıştır. Yusuf ondan kaçmak istemiş o ise zorla onu alıkoymaya çalışmıştı. Ama halen Yusuf çok güzel bir genç olduğundan ve diğer bütün kadınlar ona hayranlık beslediği için erkekler bu durma çare olarak Yusufu zindana atmışlar. Böylelikle Yusuf aleyhisselam başkalarının arzularının dizginleyememesinin cezasına mahkum edilmişti. Bu olaylar ve Hz. Yusufun örnek davranışının sonrasında doğruların ortaya çıkması  hakkında yüce Kuran aynı surenin 50 ve 51 ayetlerinde şöyle buyurur,

"Yusuf, elçiye: "Efendine dön de ellerini kesen kadınların durumunu sor. Dogrusu Rabbim, onların tuzaklarını çok iyi bilmektedir", dedi. Melik: "Yusuf'la olmak istediğiniz de durumunuz neydi?", dedi. "Allah'i tenzih ederiz. Onun hiçbir kötülüğünü görmedik.", dediler. Kralın karisi "Simdi hak ortaya cıktı. Onunla olmak isteyen bendim. O, doğrudur", dedi. 

Beni bu denli tehlikeye atan arzularına esir olan insanlar tarafından saldırıya uğramış ve neredeyse kendimi kurtaramamıştım. Yağmurda hayatta kalmaya çalışan bir kelebek gibiydim, sonunda er ya da geç benim gerçeğim olanı – işyerinde taciz edildiğimi – tıpkı ölümden kaçan bir kelebek gibi zihnimde en unutulası anılarının bulunduğu tozlu köşesine atmış ve çürümeye mahkum etmiştim. Tam da suan bahsi geçen yerden tekrar çıkarmak zorundaydım, tozu ve pisliğiyle artık bu gerçeği kabullenmem gerekiyordu.

Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)Where stories live. Discover now