[64]...bir araya geliş

455 41 0
                                    

Kısa bir not: Bundan sonra finale kadar her bölüm geçmiş bölüme ilk beğeni atana sonraki bölümü ilgi ve alakası için adayacağım.

63. bölümü 13.08'de yükledim ve 13.13'de @NazmiAydn7 ilk beğeniyi attı. İlginiz için ve hikayeye desteğiniz için Allah razı olsun. Selam ve dua ile.    

Bu da tebessüm ve gülüşlerimizle son bulan birçok endişe dolu konuşmalarımızın sadece bir olmuştu. Artık ertesi sabah bütün ailemizle bu mutlu haberi paylaşıp onlardan da hayır dua alma vakti gelmişti.

Ertesi sabaha sabah namazlarımızı kılıp kahvaltı ederek başladık. Hureyre sürekli boşalan tabağıma yeniden hazırladığı ekmekleri koyarken ben onu doyduğuma dair ikna etmeye çalışıyordum ve yine de sanki doymadığımı adi gibi biliyormuşçasına ekmekleri koymakta ısrar ediyordu. Son çare çatalımı masaya koyup çayımı iki elimle kaldırıp içmeden ona cevaben "Hureyre tıka basa yemek yememem gerekiyor, sen de biliyorsundur Efendimiz salallahu aleyhi vesellem bir Hadisinde midenin üçte birinin su, üçte birinin yiyecek ve birinin de hava ile dolu olmasını tavsiye etmiş. Şişmiş fare gibi dolaşmak istemiyorum bütün gün, çok uygunsuz ve rahatsız edici olur hem zaten hiçbir zaman da gurme gibi yemek yiyen bir insan olmadığım için pek de yerini aramam merak etme. Çayımdan bir yudum alıp ona özrümü ileten bir bakış attım o ise biraz düşündü ve sonunda benden özür dileyerek aslında iyi niyetle hareket ettiğini anlattı. Büyütülecek bir konu olmadığı için üzerinde durmadan elimi havada salladım, bir yudum çay içip "Boş ver, neyse artık." diyerek ona üç siyah zeytin uzattım, ki o da bunu sevinerek kabul etti. Konuşmamızın ardından yaklaşık 15 dakika geçmiş ve sofrayı biraz sonra kaldırma vakti gelmişti, Hureyre pek de sofrayı kaldırmak istiyor gibi durmadığı gibi bir de yine düşüncelere dalmıştı, haliyle yüzünden ve gerginliğinden belli etmişti kendini.

"Bugün için heyecanlı mısın?", başını onaylayarak salladı ve çekinerek de olsa düşüncelerini benimle de paylaştı, "Herkesin bizim için sevineceğini biliyorum ama buna rağmen yüzde yüz bizim için endişe etmeyeceklerinden emin olamıyorum. Onlara endişe kaynağı olmayı hiç istemiyorum özellikle de son zamanlarda olanlardan sonra.", ciddiyetini koruyan yüz ifadesiyle arkamda kalan camdan dışarı baktı ben de bu konuda fikrimi söylemeden duramadım. "Sence bize bu konuda soru sorarlar mı? Ne de olsa 4 hafta geçti üzerinden, esasına bakarsan bu konuyu hiç açmamalarını tercih ederim. Hem senin için hem de benim için geriye dönük bir fırlatmadan başka bir işlev görmez çünkü, özellikle de davası bile kapandığı için gereksiz olur. Bence bu konuya değinmezler, neden açılsın ki? Bunu önemsemeyeceklerinden emin olacak kadar iyi tanıyorumdur inşaAllah ebeveynlerimi.". Sanki o da bu düşünceyi zihninde sınır dışı etmiş gibi başını iki yanına salladı, eline çayını aldı ve dudağına dayadı ancak içinden çay dökülmeyince yüzünün aldığı şekli görmek paha biçilmez olmuştu. Onunla alay etmeyecek kadar ciddi kalamadığım anlardan bir diğeriydi bu, kendimi tutmak istemeden gülmeye başladım. Önce boş olan bardak sonra da benim mutfakta yankılanan gülüşümden sebep düşüncelerinden sıyrılarak yanıma, yanımıza gelmeyi başardı.

"Sence de son zamanlarda fazlaca düşüncelere dalmıyor musun?", bunu söylerken 'dalmayı' tırnak işaretiyle göstermiştim. Öncelikle başını salladı, sorum her ne kadar tonlamasında bir imada bulunmuş olsa da bu konudaki ilgimin ciddiyetini sezmiş gibi başını salladı. "Düşüncelerimi çoğu zaman sessize alamıyorum. Aslında çok da rahatsız edici bir durum, düşüncelerim sürekli bir şeylerin etrafında dönüp duruyor ta ki ben yaşanıp bitmiş olan şeyleri sürekli düşünüp durduğumu fark edene kadar da epey vakti geçmiş oluyor. Sanki geçmişte yaşanıp biten şeyleri değiştirebilirmişim gibi? Estağfurullah. Yüzünün üzerinden geçti elleriyle ve derince bir nefes alıp verdi, bana baktı ve tekrar masaya indi bakışları, "Sende bazen durup hayatın senin için bundan sonra nasıl devam edeceğini merak ediyor musun? Yani seni bekleyen şeyleri zaten kesinkes yaşanacak olanları? Sanırım her beklenmedik bir şey yaşandığında durup kendi kendime bunun beklenmedik olduğunu kendime hatırlatmam gerekiyor ki bundan bir sonraki adim için en azından daha hazırlıklı olabileyim. Hazırlıksız olmak beni korkutuyor nedense, aslında korku da tam değil ama iste 'endişe' sanırım, bilirsin ya işte.".

Ahiret eşim ol...(Bitti - Düzenleniyor)Where stories live. Discover now