5.BÖLÜM: "APTAL TİLKİ KURNAZ TAVŞAN"

8.4K 465 92
                                    


Sessizlik çevremi kuşatmışken düşünceler beynimin içinde birbirine çarpıyor, yüksek sesle dikkatimi çekmeye çalışıyordu. Dışarıda kapının hemen arkasından gelen hızlı ve tempolu müzik çevremi kuşatmış sessizliği az biraz bozsada tamamen ortama hakim olamıyordu. Ortamdaki sakinlik ve sessizlik kendinden ödün versede hakimiyetini korumayı başarmıştı.

Gıcırdayarak açılan kapının hemen arkasında beklediğim kişi, beklediğim yüz beni şaşırtmamıştı. O masada varlığımı farkettiğinden beri soracak sorularının olduğunun bilincindeydim. Sabah benden istediğini tam olarak alamamış, söylediklerim onu tatmin etmemişti. Şimdi ise bunun acısını çıkarmak için gelmişti

Araf Çağman kapının yanında ellerini döşüne bağlamış dikkatle beni inceliyordu. Onu ciddiye almadan ellerime sabun sıkıp musluğun altına tuttum. Ama ondan gelecek her harekete kendimi psikolojik olarak hazırlamaya çalışıyordum.

Zihnimde yine saçma bir kargaşa çıkmış kalbim hızlanmaya başlamıştı. Normal zamanlarda çok nadir korku duyardım. Ama bu herifle karşılaşmak normal kelimesinin anlamını yitirmesine neden oluyordu.

"Burası kadınlar tuvaleti."

"Farkındayım."

'Hadi ya... bende bu herif acaba pisuvar yerine lavaboya işer mi diye düşünmeye başlamıştım' Diyerek homurdandı Çirkef Miraç. Mantığımsa onun yaptığı bu benzetmeye yüzünü buruşturarak cevap vermişti.

"O zaman neden buradasın?"

'Aynen... Neden buradasın?' diye yeni bir homurtu çıkarttı Çirkef olan sorduğum soruyla dalga geçerek ve devam etti. 'Geri zekalı konuşmak için burada başka neden bu herif, bu taş gibi herif, bu hayvan gibi yakışıklı herif, bu Allah'ın özenerek yarattığı herif kadınlar tuvaletinde olsun ki.'

Çağman farkında olmadan Çirkef olan tarafıma katıldı ve "Konuşmak için." Dedi sakince.

'Al işte.'

"Ne konuşacağız? Ben sana söyleyeceklerimi sabah söylemiştim." Dedim ellerimi yıkmayı bitirip yandaki peçetelerden birini elime alırken. Kafamın için de kanlı bir savaş muharebesi olmasına rağmen bu kadar rahat cevap veriyor olmamdan ötürü bir an kendimi tebrik edecektim.

"Benim sorularım bitmedi." Dedi katran kadar koyu ve ağır bir sesle.

"Sabah ki muameleden sonra hala bir şey sorabileceksin yani?" Evet harika! Adam bir vursa sinek gibi duvara yapışacağım hala artislik yapıyorum.

Diğer Miraç adama verdiğim cavaptan mı yoksa adamın bana yapacaklarını düşündüğünden mi bilinmez durumdan sadistçe bir zevk almıştı. Biri şu geri zekalıya aynı bedeni paylaştığımızı söylemeli ve adamın göstereceği her hangi bir şiddette ikimizinde canının yanacağını...

Mantığımsa adına yakışanı yapıyor, mantıklı olarak ilk saldırabileciği yer neresi olur ve nasıl karşı koyarım onu düşünüyordu. Çirkef olan tarafımdan daha zeki olduğunu gösterdiği anlardan birini yaşıyorduk.

"Cesaret ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır. Sen o çizginin üzerinde pervasızca hareket ediyorsun." Bunu o kadar sert bir şekilde söylemişti ki yutkunmamak için kendimi sıkmak zorunda kalmıştım.

Diğer Miraç az önce aldığı sadistçe zevki boş vermiş ve mantığımla anlaşma yapmaya çalışıyor 'İlk neresine vurmalıyım sence?' diye bir muhabbet döndürüyordu.

"Benim yaptığımın cesaret olduğunu ikimizde biliyoruz."

'Yalan'

"Sonuçta seninle gayet rahat başa çıkacak öz güvenim var."

SAFİRWhere stories live. Discover now