Şeb-i Hicran

4.2K 112 38
                                    

1619, Eski Saray

"Emr-i Hak vâki oldu.Başımız sağ olsun."

Öldü.

Bir devrin gözdesi, hasekisi, validesi; Melike Safiye Sultan öldü.

***

Bir an için eski sarayda zaman donakaldı.Zira bir validesini yitirmişti.Gül yüzlü Safiye Sultan şimdi solup gidiyordu.Bir vakitler alev alev yanan o gözleri kapanmış, göz altları morarmaya yüz tutmuştu. Ölüm böyle bir şeydi.

Yüksek tavanda asılı avizelerdeki mumların alevi huzursuzca titreşiyor ve odaya puslu, kararsız bir aydınlık veriyordu.Işıklar karanlık köşelerde gölgelerin titreşmesine neden oluyor; çinilere nakşedilmiş figürlere âdeta can katıyordu.

Etraf iyiden iyiye soğumaya başlamıştı.Öyle ki köz halini almış odunlar dâhi sönmüş, kızıllığını kaybetmişlerdi.Daire kapısının önünde ise bütün bir gece aynı mırıldanmalar sürüp gidiyordu.Bu mırıldanmalar,sıkı sıkıya kapalı pencereleri sarsan soğuk ocak rüzgarının ulumasına karışıyordu.Herkesin dilinde tek bir laf vardı: Safiye Sultan ölmüş!

Saray hekimleri sessizlik içerisinde biraz da mahcubiyetle gözlerini yere dikmiş bekliyorlardı.Ah, şimdi ise yalvarırcasına Sultanlarının cesedinin üzerine dikmişlerdi gözlerini.Yeniden soluk alıp vereceğini mi ümit ediyorlardı acaba?

Hayır! Bu artık imkânsızdı.

Aradan az bir süre geçmişti ki hekim kadınlar, Safiye Sultan'nın o ince parmağından kudret yüzüğünü çıkartmış, ellerini göğüs hizasında birleştirmiş, çenesinden başına doğru da beyaz bir bez bağlamışlardı.Demek ki geri dönüş yoktu.

Şüphesiz ölüm soğuktu. İnsanın tabiatı gereği iç ürperten bir tat bırakıyordu ağızda.Ve işte koskoca bir çınarı da devirip atmıştı zaman.Bir zamanların, Venedikli Sofia'sı, Safiye Valide Sultan da zamana yenik düşmüş, ölümün pençesinden kurtulamamıştı.Oysa o değil miydi daha düne kadar cihanın sultanı? O değil miydi ki ...

O değil miydi ki,

Dillere destan güzelliği cesareti ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Venedikli Sofia?

O değil miydi ki,

Manisa Sarayı'nda şehzadeye hediye edilen ve herkesi büyüleyen bir esir?

O değil miydi ki,

Kanuni'nin torunu, Üçüncü Murat'ın önce gözdesi sonra eşi?

O değil miydi ki,

Üçüncü Mehmet'in annesi, Birinci Ahmet'in büyükannesi?

O değil miydi ki,

Siyasi iktisadi ve sosyolojik olarak bu üç döneme damgasını vurmuş hırslı bir kadın?

O değil miydi ki,

Cihana adını duyurmuş

Valide Melike Safiye Sultan?

***

👑Yorum, görüş ve önerilerinizi bekliyorum.

ŞEMS-ÜL HÂREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin