Dillere destan güzelliği cesareti ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Venedikli Sofia.
Manisa Sarayı'nda şehzadeye hediye edilen ve herkesi büyüleyen bir esir.
Kanuni'nin torunu, Üçüncü Murat'ın önce gözdesi sonra eşi.
Üçüncü Mehmet'in ann...
Validesini ve hasekisini uğurlayan Sultan, kendini has bahçeye atmış ve bu gezinti esnasında gözdesi olan Rus kızı Şah-ı Huban'a rastgelmişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
" Sen... "
" Hünkarım... "
Murad önünde saygıyla eğilen kızı görünce, onu bu kez o kadar güzelleşmiş buldu ki, kalbi allak bullak oldu. Onu hemen yatağında hayal etti ve bu sırada da kızı tepeden tırnağa süzmeyi ihmal etmedi genç padişah.
" Bahçemize huriler dadanmış. Talihime bak ki en güzeli önüme çıkıverdi. "
" Esas talihli olan ben cariyenizdir hünkarım. Öyle ki sizin gibi yüce bir padişahın övgüsüne nail olmak talih değil de nedir ? "
Bu sözleriyle gayet akıllıca davranarak Murad'ın sevgisini kazanmıştı Şah-ı Huban. Doğrusu zeki bir kızdı o. Erkeğini elinde tutabilecek denli de ihtiraslıydı. Lakin her gecesini başka bir hatunla geçiren Murad için buna değer miydi, işte bunu bilmiyordu.
" Ala. Hadi otur da bana ud çal. "
Musikiye aşıktı Murad. Hele ki uda ve neye karşı hayli hassastı. Gözdesinin ayakucunda duran udu da görünce lale bahçelerine karşı oturup dinlemek istemişti.
" Emredersiniz hünkarım. "
...
Tellerden yayılan ahenge kaptırmıştı kendini Sultan. Önünde kurulu sofradan aldığı meyveleri ağzına götürürken bir yandan da cihana bedel güzellikte olan cariyesini süzüyor ve onu karşısında çırılçıplak hayal ediyordu.
...
" Benimle gel ! "
Bu kızı kollarına almak için münasip vakti gece olarak belirlese de buna gösterecek sabrı kendinde bulamamıştı Murad. Öyle ki oturduğu gibi kalkmış ve cariyesini de ardına katıp has odaya doğru gitmek adına hızla ilerlemişti.
Belli ki yine isteklenmişti hünkar. Bir öneriyle yemeye başladığı macunların hikmetinden midir nedir daima kendinde halvet ihtiyacı hissediyor ve gördüğü her güzel kıza karşı zaaf gösteriyordu. İşte bu kez de Şah-ı Huban'ı seçmişti kendine. Öyle ki şimdi onu yatağına alacak ve zevki bu Rus kızıyla tadacaktı.
" Ah... "
***
Safiye Sultan Dairesi
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
