Dillere destan güzelliği cesareti ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Venedikli Sofia.
Manisa Sarayı'nda şehzadeye hediye edilen ve herkesi büyüleyen bir esir.
Kanuni'nin torunu, Üçüncü Murat'ın önce gözdesi sonra eşi.
Üçüncü Mehmet'in ann...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Senenin ikinci mübarek bayramına ermişti saray halkı. Bu kurban bayramında da tüm hanedan bir araya toplanmış ve bereketini yaymıştı taş örülü saraya. Öyle ki bundan dokuz ay kadar evvel Sultan Selim Han'ın, cariyesi Emine'den, Mehmed adlı bir oğlu olmuştu. Yalnızca bu da değil. Şehzade Murad'ın da hanesi çoğalmış, bir oğlu ve bir de kızı dünyaya gelmişti. Baş tacı Safiye'si, Ayşe Hümaşah adlı bir kız ve gözdesi Nazperver ise Yusuf adında bir oğlan doğurmuştu.
Şüphesiz bu hale memnun olanlar kadar memnun olmayanlar da vardı. Zira hane içinde büyüyüp genişlemek demek, yeni fitneleri de beraberinde getireceğinden bilhassa oğullarının koruyucusu olan validelerin işine gelmiyordu bu durum.
Nurbanu Sultan:
'' Hünkarımız nerede ? Onu beklemeyecek miyiz ? ''
Kurulu sofranın başında beklemekte olan saray halkının hislerine tercüman olmak adına sormuştu bunu, Nurbanu Sultan. Adet olduğu üzere sofraya hünkarın teşrif etmesi ve onun izniyle de yemeğe başlanması icap ederdi fakat gelin görün ki Selim'in ortada olmadığı gibi Mihrimah Sultan da yemeğe başlanmasını emir buyurmuştu.
Mihrimah Sultan:
'' Hünkarımız gelmeyecek. Bu sebepten herkes yemeğe başlayabilir.''
Nurbanu Sultan :
'' Selim neden gelmiyor ? Hasta mı yoksa ? ''
Mihrimah Sultan:
'' Yemeğini yiyeceksen ye Nurbanu ! Bu bayram sofrasında sana izahat verecek değilim ! Hem hünkarımız böyle münasip görmüş. Sorgulamak senin haddine midir ? Kaç yıldır hiç mi usül erkan öğrenemedin sen ? ''
Gelin - görümce arasında geçen bu konuşma karşısında sofradakiler yemek yemeği bırakmış, birbirlerine bakmaktaydı şimdi. Nurbanu Sultan ise ağlamaklı olmuş, patlamak üzere bir hal almıştı. Zira sofrada kimler yoktu ki ? Rakibeleri Leyla, Emine... Gelinlerinden baş düşmanı Safiye, Ruhsar, Nazperver... Kızları Esmahan, Gevherhan, Şah... Biricik oğlu Murad ve diğer şehzadeler...
Esmahan Sultan:
'' Üslubunuza dikkat edin ! Karşınızda her daim azarlayabileceğiniz bir cariyeniz yok sizin ! Validem ki Osmanlı veliahtının anasıdır. Baş haseki ve dahi hünkar babamın gözdesidir. Valideme evlatlarının, torunlarının yanında hakaret etmenize zinhar müsaade etmem ! ''
