7. Bölüm

4.3K 172 52
                                    


Multi: Kaan Boşnak - Benimle Kayboldun

~~~~~~~~~~

Çocukken hayatımızdaki renkler sınırsızdı. Bazen  İlk Bahardaki çiçeklerin renkleriydi , tuvalimizi boyayan renkler. Yazın yediğimiz pamuk şekerler renkleriydi cizdiğimiz bulutlar. Son Baharda solan yaprakların renkleriydi yediğimiz şekerler. Bağzen de kışın yaptığımız kardan adam kadar saf ve temizdi hayallerimizin rengi...
Peki ya şimdi ? Neden bu kadar karanlık ? !

İri bir damla ıslattı geçmişin anısını. Puslu gören gözlerim onun gülen yüzünü görmemi engelliyordu. Uykusuzlukdan sızlayan gözlerimi ovaladım.
Sarı , kırmızı ve turuncu renkleriyle harmanlanan yaprakların üstüne uzanmış , öyle bir gülümsüyordu ki. Elimdeki fotoğrafı çevirdim. Bu resmi çektiğim günün tarihi vardı. Hastalığı ilerleyip , hastaneye yatmadan bir kaç hafta önce çekmiştim. Ben fotoğraf çekmeyi , oysa poz vermeyi severdi.

Büyük siyah kutuyu aldım. İçinde ona ayit yüzlerce resim vardı. Kimisinde renkli pamuk şekerleriyle sakal yapmış , kimisinde iştahla kağıt helva yiyor , kimisindeyse yediği dondurmayı yüzünün her yerine bulaştırdığı bir kaç kare fotoğraf vardı. Fotoğrafların aralarına sıkıştırılmış kurutulmuş çiçekler , papatyalar , gül yaprakları. Bu kutuda benim geçmişimden  kalan  güzel  anılar  saklıydı. Ama ne kadar saklarsam saklayayım geçmişimin  güzellikleri  sadece bir kaç fotoğraftan ibaret kalmakda ısrarcı davranıyordu...
Siyah kutuyu elime alarak odayı terk ettim. Merdivenlerden sessizce indim.

Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım. Tek kişilik koltukta , iki büklüm olmuş yatan Areli görmüştüm. Ben uyanana kadar yanımda beklemişti. Takılan serumlar bitince sabahın ilk ışıklarında hastaneden ayrılmıştık. Evimin bir sokak ilerisinde beni bırakmasını rica etmiştim. Sessizce eve girmiştim.

Salonun aralık kapısından annemi gördüm. Yine kanepede yatıyordu.
Ben öyle dillere destan bir aşkla evlenen bir karı kocanın kızı değildim. Annem Üniversiteyi kazanamayınca görücü usulü babamla evlenmiş , evlendiği sene bana hamile kalmış. Babam beni erkek bekliyormuş ama kız olunca herşey değişmiş. Benim doğumumda çıkan bir sorundan dolayı annem  birdaha  anne  olma  hakkını kaybetmiş. Babam bunları öğrenince anneme kötü davranmaya başlamış. Ben kendimi bildim bileli annem çoğu zaman kanepe de yatardı. Bağzı geceler gizli gizli ağlardı. Çoğu zaman da bunlardan beni sorumlu tutardı ama bunlar değildi benim anneme olan öfkem. Bunca zaman babama gösterdiği bu bağlılıkdı.

Babamın ailesi tarafından , erkek doğuramadı diye çektiği onca çile , öz ailesinin ona sırt çevirmesi , birde bunlara eklenen babamın ona senelerdir beslediği nefret. Bunlar senelerdir bana karşı olan nefretini ve öfkesini beslemişti ama babamın ona karşı olan davranışları annemin babama karşı olan bağını zedeleyememişti bile.
Gelinlikle girdiğin evden , anca kefenle çıkarsın anlayışıyla evlendirilmişti. Belki de bundandı babam nefretine senelerce katlanması.

Odaya girip , kanepenin üzerinde duran poları üstüne örttüm. Yanından ayrılırken , yerde arkası dönük bir resim ilgimi çekti. Resme uzanıp önünü çevirdim.
Aile fotoğrafını andırıyordu ama ailenin vermesi gerektiği o sıcaklığı yansıtmıyordu. Annem , Teyzem olduğunu düşündüğüm bir kadın ve kırkları nın sonlarında duran bir karı , koca. Annemi andıran kadın Teyzem , iki yanında duran adam ve kadın anneannem ve dedemdi. Buraya kadar herşey normaldi ama onların bir adım ötesinde duran annemi görünce resim asıl acıyı gözler önüne seriyordu.

Benim yüzümden eksik etmediğim , sahte gülümsememi andıran bir tebessüm vardı yüzünde ama gözlerindeki o ifade ; ne kadar kötü olduğunu belli ediyordu.
Sevgi görmeyen bir insan sevgi gösteremezdi. İçimde kurduğum mahkeme de annemi affetmemin sebebi hep buydu.
Teyzem , anneannem ve dedem in yüzünde kocaman bir gülümseme varken onun yüzünde sırf acı vardı.

ZEMHERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin