28. Bölüm

767 53 12
                                    

Merhaba. Ben geçen bölüm sanırım kendime nazar dedirdim, bölümler erken geliyor diye :)

Daha önce de söylediğim gibi diğer kitabımı final yaptığım için ve bazı özel sebeplerden dolayı bölümün gelme süresi uzadı. Bir de telefonum bozuldu, bölümü düzenleyene kadar bana çok çektirdi. Neyse okuyun üfleyin beni de gitsin şu belalar başımdan :)

Sizi daha fazla tutmayayım. Keyifli okumalar :)

~~~~~~~~~~

Kalbim sanki camdandı. Bunca zaman aldığı darbelerle çatlamış, şimdi de son darbeyle tuzla buz olmuştu. Ve parçaları ruhuma saplanmıştı. Hiç acısı geçmeyecek, hep izi kalacak yaralar açmıştı...

"Anneee !"

Boğazımı acıtacak kadar fazla bağırmıştım ama sanki sesim bir fısıltıdan ibaretti.

Koştum. Ama onu tutmak isteyen ellerim yetişemedi. Uçuruma bir adım kala biri tutmuştu, izin vermemişti anneme yetişmeme.

Beni tutan engelden kurtulmaya çalıştım. Bağırdım, çırpındım... Ama nafile. Kendimi yere bıraktım. Omzumdaki ruhani yüklerle taşıyamadım bedenimi.

Dizlerime taşlar battı. Tırnaklarımı yere saplayarak tutunmaya çalıştığımda, taşların sivri uçları avuç içlerimi de keserek derin yaralara sebep oldu. Fakat hiçbiri engelimi aşıp anneme yetişmeme yetmedi.

Son nefesimi verir gibi cansızca tekrar seslendim.

"Anne !"

"Zemheri !" Diyen bir sesi işitmemin ardından küvetle sarsıldım. Ardından uçurumun önüne sabitlenen gözlerimin yönü Arel'in yüzü oldu.

"Zemheri beni duyuyor musun ?"

Sadece baktım. Tepki veremeyecek bir haldeydim.

"Lütfen sakin ol. Ben gidip bakacağım, yeter ki sen sakin ol" dedi.

Başımı onaylamayarak salladım. Annemi kurtarmalıydım.

"Çekil önümden !"

Hızla onu itip anneme ulaşmaktı çabam ama Arel buna da engel oldu. Bana sıkıca sarıldı. Ve onun ardından siren sesleri durdurdu beni.

Her duyduğumda içimin ürperdiği ambulansın siren sesleri duyuldu ! Annemi kurtarmak için kulaklarımıza kazınıyordu o sesler. Annem kurtulacaktı !

"Annemi kurtarmaya geldiler !"

Konuşmaktan öte sayıklıyordum. Bedenimi kaplayan bir ağrı vardı. Ne doğru düzgün düşünüyor, ne de konuşabiliyordum.

Sanki bir korku filimi izleyicisiydim. Kalbim ağzımda atıyor, gözlerim doluyordu. Bütün vücudumda yeni hissettiğim bir titreme vardı. Bir de üşüyordum. Bir daha ısınamayacak gibi üşüyordum.

Kulaklarımı rahatsız eden sesler duydum. Bir şeyler söyleniyordu, belki bana söyleniyordu. Ama umurumda değildi. Sadece annemi son gördüğüm yere baktım.

Yetmemiş miydi ?

Yetmemiş miydi yaşadıklarım ?

Yetmemiş miydi omzumdaki yükler ?

Yetmemiş miydi çektiğim acılar ?

Gözlerimi yavaşça kapattım. Göz yaşlarım taştı gözlerimden, hiç dinmemişti zaten.

İçimdeki çocukla yarısı kırık bir umut dalına tutunduk. Sonu belliydi ama bir umuttu.

Gözlerimi açtım. Yine boş uçurum kenarını gördüm. Kalbim... Çok acıyordu.

ZEMHERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin