68. Bölüm GEÇ KALMAK..

1.2K 76 113
                                    

Selam okuyucularım nasılsınız bakalım?

Yeni bölümle yine karşınızdayım, umarım beğenirsiniz..

İnstagram hesabımızdan bizi takip etmeyi lütfen unutmayın ve arkadaşlarınıza tanıtınız hikayeyi. Destekleriniz önemli..

Bu bölüm okuyucum olan değerli kankam @alselimsi46u7 'ye geliyor.

Keyifli okumalar olsun..

..

SELİN'in ağzından..

İki gün sonra..

Geçen iki gün boyunca Alex'e İstanbul'u gezdirdim. Bol bol fotoğraf çekmişti ve şehrimize bayılmıştı. Sürekli bunu ifade ediyordu.

Akşam olmak üzereyken, ikimiz de mutfakta bir şeyler hazırlıyorduk.

"Hay Allah.." dediğimde ekmekleri dilimlerken, aklıma Alex'in baklava istediği gelmişti.

"Ne oldu?" dedi. Ellerime bakarak. Sanırım elimi kestim sanmıştı.

"Yaa sen baklava istemiştin ya, unuttuk almayı.." dedim.

"Alırız.. Hatta ben alayım, başka bir şey daha bakacağım.."

"Peki öyleyse.. Zaten çok yakın market biliyorsun, tatlıcı da onun yanında.."

"Biliyorum.." dedi.

"Ya da sen gitme şuradan Serhat'ı yollayayım ben.."

"Hayır hayır.. Ben giderim.." dedi, mutfaktan anında çıkarak.

"Tamam. Yemekler olana kadar gel ve kaybolma.." dedim.

Geçen gün o fotoğraf çekerken, ben telefonla konuşurken dağılmış gitmiştik ve kalabalıktan bir süre birbirimizi bulamamıştık.

"Tamam.." dediğinde gülercesine, çıkıp gitti.

Birkaç dakika sonra kapı çalındığında, bir şey unuttuğunu düşünerek güldüm.

"Geldim.." diye seslendim sanki duyacakmış gibi..

Kapıyı açarken, "Neyi unuttun bakalım?" dedim gülercesine..

Karşımda gördüğüm adam o değil, hiç beklemediğim biriydi.

"Sen miydin?" dedim, nedensizce kapıyı yarı açık bırakarak..

"Başkasını mı bekliyordun?" dedi imayla, gözlerimi devirdim.

"Yoo.. Geç.." dedim mecburi olarak, kapıyı tamamen açıp yan kaydım.

"Sarışını mı bekliyordun?" dedi bu sefer içeri girerken inatla üsteleyerek..

"Ne alaka.." dediğimde, akasından kapıyı kapattım. Kollarımı göğsümde birleştirerek, birkaç adım atıp durdum ona yaklaşmadan. Salona doğru yürüdü ve yüzünü bana döndü. Ellerini iki beline dayadı.

"Annemin telefonlarını açmıyormuşsun!" dedi, sabit sert bir ses tonuyla..

"Beni mi aramış? Duymamışım.." dedim ilgisizce, orta sehpasının üzerinde duran telefonuma göz atarak.

Gözleri baktığım noktayı takip ettiğinde, telefonu gördü. Hemen yanında sayılırdı ve uzanarak aldı.

"Bu lanet şeyi kullanmayacaksan neden taşıyorsun!" diye bağırdığında, gözlerimi kıstım.

Bu tarz şeylere alışıktım onunla, eskiden de bağırırdı. Tabi o zamalar güçlü olduğumun farkında değildim.

Hemen ardından sessizliğimi koruduğumda, telefonun yere çarparak dağılan sesini işittim. Gözlerim korkuyla açıldığında tekrar, dudağımı ısırdım. Sakin kalmalıydım ve beni tahrik etmesine izin vermemeliydim.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin