66.Bölüm ZAMAN..

1.3K 85 114
                                    

Selam okuyucularım, nasılsınız?

Gecikme için kusuruma bakmayın, çok yoğundum..

Bu bölüm güzel okuyucum @gaemzea için geliyor..

Şu saatlerde de yolculuk yapıyorum ve sizin için yayınladım bitirdiğim gibi. Eksikleri olabilir, üzgünüm. Olduğu gibi, olduğu kadar yayınlıyorum..

Keyifli okumalar olsun..

..

SELİN'in ağzından..

Uçak havalandığında, camdan uzun uzun baktım hemen altımızda kalan büyük şehre..

Burayı özleyecektim. Anılarımızla doluydu..

Masal gibi süren on günlük tatilim bitmişti ve ben yine mutsuzluğuma geri dönüyordum. Gerçi fazla bir mutsuzluk sayılmazdı. Artık ait olduğum, aşık olduğum adamla aramız fazlasıyla düzelmişti. Hiç fena sayılmazdık..

Başımı sert omzunun üzerinde hafifçe çevirip, Ali'nin gözlerine baktım. Koynuna sinmiştim resmen ve o da bana sıkıca sarılmıştı.

"Şimdi ne yapacağız Ali?" dedim, korkarcasına..

"Neyi güzelim?" dedi, anlamayarak.

"Dönüyoruz.. Mutsuz olmak istemiyorum ve başımda birkaç bela var.." dedim. Yalan değildi. O kendine Dost diyen adamla bile başım beladaydı. Henüz kim olduğunu bulamamıştım.

"Biliyorum aşkım, her şeyi.. Emin ol ben en kısa zamanda halledicem. Bir süre idare edeceğiz, ayrı dururuz. Gerçi artık senin evin var.." dedi, sırıtırken. Yüzüm anında aydınlandı. En azından rahatça görüşecektik.

"Peki.. Halletmen lazım yoksa bir aya evleniyorum, biliyorsun.." dedim, imayla..

"Sen benden başkasıyla evlenemezsin bebeğim.." dedi, sertçe. "Ben o Ahmet denen şerefsize yapacağımı biliyorum aşkım. Sen içini ferah tut, ondan uzak dur bana yeter.."

"Sen böyle konuşuyorsun ya, hep konuş.." dedim fısıltıyla..

Gözleri anında gözlerim ve dudaklarıma kaydı sırayla.

"Hıımm.. Yiyeyim mi senin o dudaklarını.." dediğinde başımı salladım, dudaklarımızı birleştirdi.

Bir kez daha ön tarafta, yalnız olduğumuz için memnundum. Bizi kimse görmemliydi bu halde. Gerçi yat gezisinde yapmadığımız kalmamıştı ama neyse..

Ali çalışan herkese tembihlemişti. Kimse bizimle ilgili tek kelime edemeyecekti, ederse de ölecekti. Üstü kapalı olsa da tehdidinin, duyduğumda tüylerim diken diken olmadı desem yalan olurdu.

Her zamanki gibi liderliğini konuşturmuştu aslancık..

..

Pilotun, inişe geçiyoruz anonsuyla içimi iyice bir hüzün kaplamıştı. Kemerimi tekrar bağlarken, dudaklarımı mutsuzca büzdüm.

"Noldu?" dedi hemen anlayarak..

"Hiç.." dedim.

"Söyler misin güzelim.." dediğinde ısrarla, düşündüm. Söylemek zorundaydım zaten.

"Beni almaya Ahmet gelmiş.. Şimdilik yüzüğü de takmam lazım. Beni annemlere bırakıcak, bu gece oradayım. Bizimkiler ısrar etti, mecburum.." dedim anlatarak.

Kaç saattir erteleye erteleye sonunda söyleyebilmiştim.

"Hımm.." derken yavaşça kendi kemerini bağlıyordu. Hoşuna gitmediğinden emindim.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin