20. bölüm BEKARLIĞA VEDA

1.8K 84 17
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR..

..

SELİN'den..

''Selin..'' diyerek adımı fısıldayan bir sesle, huzursuzca kıpırdandım. Her yerim acıyordu. Bu Mavi'nin sesiydi, gelmişti.

Yavaşça gözlerimi kırpıştırarak araladım. Koltuğun kenarında hemen yanıma oturmuş beni izliyordu. Sağ eli yanağımı okşuyordu. Ne ara uyuyakalmıştım ki..

''Mavi, gelmişsin.'' diye fısıldadım dudaklarımı yalayarak, susamıştım.

''Geldim Gecem.''

Yavaşça kalktım, bana yardım etmesiyle oturma pozisyonunu aldım ona tutunarak. Gözleri gözlerimi buldu.

''Noldu? Kötü bir şey yoktur umarım.'' dedim fısıltıyla, korkuyordum. Ali'nin yüzü ifadesizdi ve gözleri uykusuz kaldığından kıpkırmızıydı.

''Yok. İlaç falan verdiler hastanedeydik. Şimdi evinde, uyuyor.'' dedi, yüzümden bir tutam saçı geri atarken.

''Sevindim.'' diyerek tebessüm ettim.

''Uyuyalım mı?''

''Uyuyalım. Sen çok yorgunsun.'' dedim, kalkıp kucağına aldı beni.

Çok yorgundu neden taşıyordu ki? Yavaşça yatağımıza doğru yürüdü, sıkıca sarıldım ona. Hiçbir şey diyemedim beni kucağına almasına, hala çok uykum vardı. Gün aydınlanmıştı.

''Saat kaç?'' dedim merakla..

''7'ye geliyor.''

Sabah olmuştu. Yavaşça beni yatağa yatırıp örttü. Üzerini çıkarttı. Onu izliyordum.

''Susadım.'' dedim mızmızca.

Bana doğru döndü, dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı. Dudaklarımı büzüp bekledim. Hemen mutfağa gidip bir bardak su getirdi. Kalkmama yardım edip içirdi. Boş bardağı komodine bıraktı ve hemen yanıma doğru örtünün altından uzandı. Kollarını etrafıma dolayıp, beni kendine çekti.

Kokusu ve sıcacık teni.. Ne kadar mutlu ve huzurlu ediyordu insanı. Sıkıca sarıldık ve uykuya teslim olduk..

Defalarca çalan telefonumun sesiyle homurdanarak açtım gözlerimi. Ali'ye dolanmış olan kollarımı isteksizce çözdüm, yatağa oturup başımı kaşıdım. Ali'de homurdanmaya başlamıştı. Gözlerimi kırpıştırarak telefonumun sesinin nereden geldiğini anlamaya çalıştım. Çantamdan geliyordu ve o da kapının girişinde yerde duruyordu.

Hemen kalkıp çantama gittim, telefonu aldım elime. Arayan Nazlı'dan başkası değildi. Homurdandım. Sabahın daha..

Ne! Saat tam olarak 11.37'ydi. Geç kalmak üzereydim. Bunu fark etmiş olacak ki Nazlı arayıp haber verme ihtiyacı hissetmişti. Uyanamayacağımı bildiğinden de defalarca aramıştı. Hemen geri aradım.

''Alo. Nazlı, hemen geliyorum ben.'' diyerek etrafımda eşyalarımı arıyordum. Gideceğimiz yeri söylüyordu.

''Tamam. Gecikirsem idare et, hemen çıkıyorum.'' dedim ve telefonu hemen kapattım.

Ali yatakta iki dirseğinin üzerinde kalkmış beni izliyordu. Sanırım birden yaptığım paniğe anlam verememişti. Gözleri kısılmış, kaşları çatılmış, saçları dağılmıştı. Çok tatlı duruyordu.

Telefonu kapatmamla, ''Ne oluyor?'' dedi anlamayarak..

Ben de aynı zamanda eşyalarımı bulmuştum. Duş almaya vaktim olmadığından, eşyaları hızlı hızlı üzerime geçirmeye başladım. Bir yandan da Ali'yle konuşuyordum.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin