8.bölüm UMUT VE SON

1.9K 122 33
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR..

..

SELİN'den..

Doğum günü gecesi o uçurumun kenarında yaşadıklarımızdan sonra bir hafta geçmişti. Ali bana her şeyi yoluna koyacağını, yani Didem'den ayrılıp bana geleceğini söylemişti. En kısa zamanda halledeceğim demişti. Ama hala ses yoktu.

Bir hafta geçmişti. Koca bir hafta!

İçimde inanılmaz bir sevinç vardı. Çok mutluydum. Ali de bana karşı boş değildi, bunu anlamıştım. Ondan çok etkilenen sadece ben değildim. O da benden en az benim kadar etkileniyordu işte.

Dudaklarının sıcaklığını, ıslaklığını hala dudaklarımda hissediyordum. Bazen düşünürken elim istemsizce dudaklarımda geziniyordu, sırıtıyordum. Ne kadar muhteşem olduğunu düşünmeden edemiyordum. Daha önce öpüşmüştüm ama bu bambaşkaydı. Daha yoğundu sanki, daha yumuşak, daha anlamlı...

Gökhan'ın beni öptüğünü gördükten sonra uçuruma gitmesi buna kızması hep kıskanmasındandı. Elbiseleri alma nedeni de kesin kıskançlıktı. O bardaki adama vurması da kıskançlıktı..

Geçen bu süre zarfında hep bunları düşünmüştüm. Onunla karşılaştığımız, bakıştığımız her anı tek tek hatırlayıp analiz ettim uzunca. Sonuçta insan etkilenmediği birini kıskanmazdı dimi?

Belki de daha ilerisi vardır diye de düşünmedim değil. Etkilenmeyi aşan bir şeyler de olabilirdi sonuçta. Bu düşünce aklıma geldiğinde sürekli sırıtmama, mutlu olmama ve fazlasını umut etmeme neden oluyordu. Ama bir öpüştük diye de kendimi çok kaptırmamam gerektiğini düşünüyordum.

İlişkiler belli olmazdı ki. İnişler, çıkışlar, sonlar ve yeni başlangıçlar...

Herkes başta mutlu olsa da bir süre sonra büyü bozulurdu. Ben daha önce tamamen kendini aşkına teslim eden kimse görmemiştim. Ölene kadar bir kişiye aşkla bağlı olan, yoktu işte..

İzlediğim o romantik komedi filmlerinde bile sonrasını göremezdik ki. Ya evlendiklerinde biterdi ya da kavuştuklarında. Sıradandı. Sonrası bizim için yoktu, bitmişti. Mutlu son! Ee sonrası?

Bizim onları hep mutlu olarak hatırlamamız sağlanırdı. Kandırılırdık aslında, böyle bir aşk var diye umut ederdik. Umutla beklerdik sonsuz aşkı.

Geldi sandığımız olmaz mıydı, tabi ki olurdu.

Sonsuza kadar mutlu olacağımızı sanırdık umutla. Ama bir noktadan sonra bir şey olurdu işte. Kırılma noktası gibi. Gerçekler yüzüne çarpardı insanın bir tokat gibi. Sonrası da malum..

Bende yaşamıştım işte böyle bir hayal kırıklığı. O yüzden sonsuz aşka inanmazdım. Bir insanın bir insanı sonsuza kadar seveceğine inanmıyordum. Gerçek aşk yoktu, sonsuz aşk yoktu..

Bir hafta boyunca bunları düşünmüştüm işte. Ali'den hala ses çıkmaması da beni giderek üzmeye başlamıştı.

Bekle demişti ama ne kadar?

Okula da gitmiştim ama Gökhan'ı görmek istemiyordum. Zorla gittim. Onu görürsem ne dicektim ki?

Ona özel bir şeyler hissetmiyordum. Sadece arkadaşlık, ötesi yoktu benim için. Kalbini kırmakta istemiyordum. Güzel bir arkadaşlığımız olduğunu düşünüyordum ve bunun bozulmaması için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Okula o gelmiyordu, raporluydu. O da utanıyordu sanırım beni görmeye ve yüzleşmeye.

Nazlı ve Gizem'e anlatmıştım Gökhan'la olanları ve onlar ben ne karar verirsem arkamda olacaklarını söylemişlerdi her zamanki gibi. Ama Ali'yi anlatmamıştım. Ali bana dönene kadar anlatmamaya karar verdim.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin