10.bölüm UÇURUM

2K 102 32
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR..

..

Nişandan birkaç gün sonra..

SELİN'den..

Bugün okulda yapmam gereken şeyi yaptım ve Gökhan'la konuştum. Onunla bir şeylere başlamak istediğimi söylemiştim. Ama sevgililik gibi değil, arkadaşlık gibi de değil. Yani tam olarak ben de bilmiyordum ne istediğimi.. Sanki ikisinin arasında bir şeydi istediğim. Saçma sapan bir şeydi işte. O da beni anlamıştı. Ben bile kendimi anlamıyorken o bana bunu anladığını söylemişti!

Beni zorlamamasını ve zamanla her şeyin yerine oturacağını söylemiştim. Bilmiyorum ne kadar doğru yaptım. Ama birbirimizle hiç konuşmamak daha kötüydü. Biz arkadaştık bana göre ama bu onu üzüyordu.

Bana açıldığı günden beri, yani Ali'nin doğum gününden beri, benden bir hareket bekliyordu. Ben de o hareketi yapmaya karar vermiştim o kadar olaydan sonra.

Unutmayı deneyecektim.

Onu yani Mavi'yi başkasıyla unutmayı!

Yapabilecekmişim gibi..

Bu konuşmayı yapmanın verdiği ağırlık çok büyüktü. Kalbim acıyordu resmen onu üzecek olmaktan. Biliyordum çünkü onun istediğini ona veremeyeceğimi. Canını yakacaktım belki en az kendiminki kadar. Ama bunu o istemişti.

Bir çıkmaza daha giriyordum ama o çıkmazın sonunu görene kadar güçlü olup yoluma devam etmeliydim. Denemekten başka bir yol yoktu. Çünkü Mavi artık yoktu. Hayatıma bunalım olarak devam edemezdim.

Ben Selin Yılmaz'dım.

Belki unuturdum. Hiç yaşanmamış sayardım. Küçük bir anım olurdu ilerde çocuklarıma anlatacağım.

Kim bilir..

Akşam, sözde kafamı dağıtmak için, o uçuruma gitmek istemiştim. Gökhan'la konuştuktan sonra kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı. Hani şu meşhur uçurum!

Ama maalesef benim canım ikizim beni ekti. Randevusu varmış. Bu konuyu o an deşmesem de sonra deşeceğimi aklıma yazdım. Bir kaç gündür süren bir garipliği vardı ve bu beni şaşırtıyordu. Gizem'e de dedim ama onunda başka bir işi vardı. Ne kadar mükemmel ama!

Şuan onlara en çok ihtiyacım olduğu zamandı ve hiçbiri müsait değildi. İnanamıyordum! Benim neler yaşadığımı ne ara unutmuşlardı? Ama bencil olamazdım zaten fazlasıyla yanımda olmuşlardı..

Hazırlanmaya başladım. Rahat bir şeyler giyindim. Boynuma da bıraktığım tek mavi şeyi taktım, mavi ipek fularımı.. (multi).

Bu babamdan kalan tek şeydi. Bana mavisini almış, annem ve Nazlı'ya da başka renklerde almıştı. Tabi bize bunları annem çok sonra vermişti, 18'inci yaş günümüzde. Babam öyle olmasını istemiş annemden. Nedenini annemde bilmiyor aslında. Biz daha annemin karnındayken ikiz kızları olacağını öğrendiğinde aldığı ilk şeylermiş.

Bana babamı hatırlatan tek şeydi. Onu takınca onu yanımda hissederdim. O yüzden bu akşam  takmak istemiştim. Uçuruma onunla gitmek istedim..

..

Uçurumun kenarında bağdaş kurmuş oturuyordum. Hava serindi. Saçlarımın uçuşmasını engelleyemiyordum. Ama üşümüyordum. Yanımdaki şişeden yavaş yavaş yudumluyordum şarabımı.

Ay ışığının ve yıldızların altındaki bu sonsuz deniz muhteşem görünüyordu. Denizin üzerindeki dalgalarla oluşan bu ışık hareketliliğini severdim ben. Denizin o eşsiz dalga sesi ve tuzlu kokusu kelimelerle anlatılamazdı ki. Hissetmek gerekirdi işte.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin