38.bölüm CESARETİN VAR MI AŞKA?

2.2K 101 84
                                    


KEYİFLİ OKUMALAR..

Bölüm şarkısı ve bölüm resimleri multidedir..🎈

Bölümü, 12şubat'ta doğum günü olan bir okuyucuma (biraz gecikmeli olsa da) hediye ediyorum..☺️

..

SELİN'den..

Eve geldiğimizi arabanın durmasıyla anlamıştım. Derin, huzurlu ve mutlu bir uykudan uyanırmışçasına gözlerimi birkaç kez kırpıştırdığımda, derin de bir nefes almayı ihmal etmedim.

Ali'den bu gece aldığım son kokulu nefes..

Ağrılarımdan beni kurtaran, vücudumun her hücresini inanılmaz bir şekilde rahatlatan deniz kokulu son nefes..

Başımı hafifçe kaldırarak gözlerine baktım

''Geldik..'' dedim hiçte mutlu olmayan bir ses tonuyla..

''Maalesef..'' dediğinde hafif bir tebessüm etti buruk. Aynı şekilde karşılık verdim.

''Teşekkürler, ilgin için..''

''Ne zaman istersen.. Şimdi iyi misin?.'' dediğinde ufak bir kapılmıştım sözlerine. Biliyordum, ben onu ne zaman istersem yanımda olurdu.

Başımı sadece olumlu anlamda salladım ağrının geçtiğini belli etmek istercesine..

Hala kucağında olduğumu fark ettiğimde, mızmızca ama seri bir şekilde kendimi ondan uzaklaştırdım. Sanki az önce hiç olmaması gereken şeyler olmuş gibiydi. Bu tamamen hastalığımın etkisindendi, yoksa ben hayatta onunla bu pozisyonda olmazdım.

Kucağında beni sarmalaması ne kadar özlediğim bir şey olsa da aslında ağrılarımı geçiren etkili bir yöntemdi. Daha öncede bana böyle yapardı. Kucağına alır minik minik masajlar yapar ve sarılırdı..

Ah o günler demeden duramıyordu insan..

Arabanın kapısını seri bir şekilde açarak kendimi soğuk geceye attım. Nazlı ve Savaş'ta arabanın önünde sarılmış vedalaşıyordu. Bense Ali'nin etkisinden çıkmaya çabalayarak eve doğru adımladım. Arkama bile bakmaya cesaretim yoktu. Hızlı hızlı eve girip kendimi banyoya atmak tek hayalimdi..

Duşumu almış, beni kollayacak geceliklerimden birini giymiştim. Bu gecenin zor geçeceğinden adım kadar emindim ama yapacak bir şey yoktu, geçecekti elbet.

Önce ilacımı içtim. Yorgundum. Hemen yatağa girdim ve uykuya daldım.

Birkaç saat sonra ağrıyla gözlerimi açtığımda, derin derin nefesler almaya çalıştım. Buz gibi terlemiştim. Yattığım yerde acıyla dudaklarımı dişlerken doğrulmaya çalıştım. Sinirle karışık acıyla yastıkları sırtıma doğru yerleştirerek belimi ve sırtımı rahatça dayadım yatak başlığına..

Saatin geç olduğunu pencereden gördüğüm kadarıyla anlayabiliyordum. Hemen yanımdaki abajuru yaktım, elime komodinin üzerinde duran mavi kaplı telefonumu aldım. Saat dörde geliyordu. Daha çookk erkendi..

O sırada iyice artan ağrımla birlikte yerimden kalkmaya çalıştım ve lavaboya gittim. İşlerimi halledip yüzümü ve ensemi soğuk suyun etkisiyle ıslattım. En azından biraz rahatlayacağımı biliyordum..

Tekrar yatağa döndüğümde, sırtımı yatağın başlığına dayadığım birkaç yastığa yasladım. Resmen acı çekiyordum ve sabah iş vardı. Şimdi aklıma gelen bu işle oflanmaya başladım. Ama en azından Ali biliyordu durumumu. Ona bir mesaj atarak gelemeyeceğimi söylemeye karar verdim. En azından sabah uyandığında mesajı görür ve aramamış olurdu..

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin