25.bölüm DAĞILMIŞ

1.2K 80 51
                                    

Vee sonundaa kavuştuk :)

Sözümü elimden geldiğince tutmaya çalıştım yorum atan arkadaşlarıma..

Aşk, mutluluk, hüzün, gözyaşı ve daha nicelerini içinde barındıran dolu dolu bir bölümdü fikrimce. İnşallah beğenirsiniz..

Keyifli okumalar olsun..

..

SELİN'den..

Gözlerimi yavaşça aralamaya çalıştım. Kendimi çok yorgun ve halsiz hissediyordum. Sanki her yerim tutulmuştu, acıyordu. Özellikle sol bileğim daha beter durumdaydı çünkü sızlıyordu.

Gün ışığına alışmak için gözlerimi birkaç kez kırpıştırarak aralamaya çalıştım. Nerede olduğumu görmem lazımdı..

Gözlerimi açtığımda küçük bir hastane odasında olduğumu anladım. Başımı az da olsa kımıldatabildiğimde acıyla sol bileğimden seruma giden silikon hortumları izledim.

Ben ne zaman ve nasıl buraya gelmiştim?

En son hatırladığım şeyse, taksiyle hastaneye doğru geldiğimdi.

Takside Nazlı'ya hastaneye gidiyorum dediğimde telefonun şarjı bitmiş ve kapanmıştı. Tam bu şiddetli ağrıya birde şarjımın bitmesiyle sinirlenmem eklenmişti. Gerçi o acıyla gözlerim başka bir şeyi görememişti çünkü bayılmıştım ve gözlerimi daha yeni açıyordum..

Şimdi de hastane odasında kolumda serumla yatmaktaydım. Nasıl olduğunu bilmiyordum ama sonunda şiddetli ağrım geçmişti ve kesinlikle önemli olan buydu.

Derin bir nefes çekerek yutkundum. Gözlerimi biraz daha kapatmalı ve dinlenmeliydim. Ayrıca dudaklarım kurumuştu. Dudaklarımı dilimle ıslattım, çok susamıştım.

Kapının birden açılmasıyla irkildim. İçeri beyaz önlüklü, gözlüklü, kır saçlı ve orta yaşlı bir erkek girdi. Gülümseyerek bana doğru adımladı hızlıca başıyla selam vererek. Bense tepkisizce bakıyordum.

''Uyanmışsın. Kendini nasıl hissediyordun?'' dedi ilgiyle.

Hem konuşuyordu hem de bitmek üzere olan serumu, kolumu inceleyip elindeki dosyaya kalemle işaretlemeler yapıyordu.

''İyiyim.'' dedim mırıldanarak. Onu izlerken aklımda olan soruyu da sormalıydım. ''Ne oldu bana? Neden bu kadar şiddetliydi ağrım?''

Elindeki dosyayı hasta yemek masasına bıraktıktan sonra, kalemin ucunu kapatıp önlüğünün ön sol cebine taktırdı. Gözlüğünü düzeltirken şaşkınca sordu.

''Neden olduğunu bilmiyor musun?''

Nerden bilebilirdim ki? Ayrıca biliyor olsaydım hastanede ne işim vardı ki sanki! Bu yüz ifadesinden de ses tonundan da hoşlanmamıştım. Başımı sallayarak hayır anlamında kaşlarımı kaldırdım.

Gülümseyerek cevapladı beni bu sefer. ''Hamilesin.''

Kelime beynimde defalarca yankılandı..

Kabul edemediğim bir kelime..

'HAMİLESİN' ..

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim. Bu imkansız bir şeydi ki..

Ben korunmuştum, ilaçlar içmiştim! Olamazdı! Olmamalıydı..

Şaşkınlıktan kekeleyerek doktora anlatmaya çalıştım.

''Ben... bu imkansız.. yani.. hayır.. olamaz ki.. ben ilaç kullanmıştım..''

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin