56. Bölüm (Final)

7.6K 635 340
                                    

1 Yıl Sonra

Ebru uzandığı doktor sedyesinde, odanın aşırı sessizliğinden ötürü belli belirsiz duyulan saat sesini dinliyordu. Parmakları sessizce göğüslerinin altına kadar sıyrılmış olan bluzunun üstünde oynuyordu. Doktoru bilgisayarının başındaydı.

Tam "Yetişemeyecek herhalde," diyeceği esnada odanın kapısı vurulmadan hızla açılınca hafifçe doğruldu. Doktorun bakışları da hızlıca oraya yöneldi.

"Kusura bakmayın! Çok özür dilerim." Burak arkasından hızla kapıyı kapatırken Ebru kapı aralığından dışarıda bekleyen Derin, Tolga, Ekin ve Sıla'yı gördü. Dördünün de kafası merakla eğilmişti odaya doğru. Kapı tamamen kapanana kadar içeri bakmışlardı.

"Sorun değil Burak Bey. Biz de sizi bekliyorduk zaten. Artık başlayabiliriz muayeneye." Doktor gerekli hazırlıkları yaparken Burak Ebru'nun öbür tarafına geçip onu yanına geldi. Alnına güven vermek istercesine sıcak bir öpücük bıraktı.

Bebek konusu Elmaskaya çifti için oldukça zorlu bir süreç olmuştu. İkisinin de yaşının biraz ileri olmasından ötürü, Ebru'nun tekrar hamile kalması zaman almıştı. Öyle özel bir tedavi olmamışlardı fakat Burak cinsel hayatlarına doktor elinin değmesinden çok da mutlu değildi. Pozisyona kadar yönlendirme almak can sıkıcı olmuştu. Neyse ki ikisinin de sevişmek konusunda sıkıntıları ya da çekinceleri yoktu. Her zaman her an istekli olabiliyorlardı.

"Bakalım ne kadarlık olmuşuz?" dedi doktor pozitif enerji vermek istercesine ikiliye gülümseyerek. Ebru bir süredir bir şeylerden şüpheleniyordu. Daha doğrusu iki şeyden şüphelenmişti tüm bu süreç boyunca. Regl olamayınca menopoza da giriyor olabileceğini düşünmüştü erken olmasına rağmen. Onların ailede maalesef bu iş erken olabiliyordu. Füsun Hanım geç girmişti ama annesi oldukça erken sayılabilecek bir zamanda menopoza girmişti.

Hamile olduğuna da inanmak istemişti ama daha sonra hayal kırıklığına uğramayı göze alamadığı için kendini bu fikre körü körüne inandırmaktan kaçınmıştı. Bu endişe dolu süreci yüzünden çok uzun süre doktora gelmekten kaçmıştı. Çok az kilo almış ve şişmişti ama bunları belirti olarak kabul edemiyordu bir türlü. Burak'a bile durumdan şüphelendiğini çok geç söyleyebilmişti. Kafasındaki kararsızlıktan bahsedince Burak doktordan randevu aldırmıştı artık.

"Kendinizden eminsiniz, ne güzel," diye mırıldandı Ebru. Sesi laf sokar gibi değil de endişeliydi.

"Bence siz de olmalısınız Ebru Hanım." Doktor birkaç tuşa basarak dikkatle Ebru'nun rahmini incelemeye başladı. Sessizlik odaya hâkim oldukça Ebru yerinden kalkıp o saati sökmemek için kendini zor tutuyordu. Birazdan gerginlikten çatlayacaktı.

"Ebru Hanım siz n'aptınız?" Doktorun sözüyle ikisinin de gözleri büyüdü. Ebru korkuyla "N'apmışım?" diye sordu. Ağladı ağlayacaktı.

"Nereden baksanız üç buçuk aylık olmuşsunuz! Nasıl o kadar beklediniz? Neredeyse cinsiyet öğrenme zamanı gelmiş, siz daha hamile olduğunuzu yeni öğreniyorsunuz. Anadolu'da bile artık bu kadar geçe kalmıyor insanlar." Doktor biraz daha ekrana eğilip dikkatle bakarken "Aslında biraz kasarsak şimdiden bakabiliriz cinsiyete ama tabii öncesinde size söylemem gereken bir ayrıntı daha var."

Burak ve Ebru o kadar şok içindeydi ki şu an ekrana baksalar da bir şey görmüyorlardı. Burak mutluluktan çıldırmak üzere olduğunu ciddiyetinin arkasına saklamak için çok uğraşıyordu.

"Burada net bir şekilde görülüyor bakın! İkizlere hamilesiniz! Hem de tek yumurta ikizleriniz var."

Ebru'nun gözleri kocaman olurken çenesi resmen şaşkınlıktan düştü. Burak'sa bir an için şaşırsa da anında hemen "A-a?!" diye bir tepki vererek sırıtmaya başladı. Mutlulukla bağırmamak adına alt dudağını ısırırken tekrar Ebru'nun saçlarını severek onu birkaç kez öptü saçlarından. "Bu müthiş bir haber!"

GÜZEL GÜNLER KULÜBÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin