40. Bölüm

5.1K 529 87
                                    

Bahar, Harun ve Ekin'e Kerem'de kalacağını söylerken, grubun arasında hayli ilginç bir diyalog yaşanmıştı. Tabii ki ilk anda öylesine de olsa "Neden Kerem'e gidiyorsun?" diye sorgulanmıştı. Bahar gülerek çok yapmacık bir şekilde "Film izleyeceğiz ya!" demişti. Saat gecenin iki buçuğunda demişti bunu! Sonra Ekin Bahar'a gerçek cevabını bekler gibi bakınca "Tamam pizza söyleyeceğiz. En büyük boydan. İki tane," demişti gerçeği itiraf eder gibi Bahar. Bunu söylerken canı gerçekten pizza çekmişti bu sefer. Tüm bu tantananın asıl sebebiyse netti. Sevişeceklerdi.

"Sen çok fenasın ya! Bizleyken diyet ayakları yap! Sonra Kerem'e git, yemek ye sürekli. Daha yeni yurtdışından geldin. Geldiğinden beri kilo aldım vermem lazım diye ağlıyorsun. Hani nerede o güçlü kız?" demişti Ekin. Ama şakalaşmaları o tatlı atışmalarla son bulmuştu.

Bahar Kerem'in evine geldiğinde hala canı, konuyu ortaya atmış olduğu için pizza istiyordu ama canı pizzadan daha fazla Kerem'le olmak istediği için kendini tutuyordu. Venedik'ten geldiklerinden beri birlikte olamamışlardı.

Sevgili olduklarından beri ilk kez Kerem'in evinde kalacaktı.

Eve gelip kapıyı açtıkları an, Themis ikisinin de üzerlerine atladı. Kerem'i daha büyük bir coşkuyla karşılamıştı tabii. Ardından ilk anda Bahar'ın üzerine aşkla gelse de, burnu derin kokular solur gibi hızla çalışınca birden durakladı hayvan. Garip bakışlarla Bahar'ın gözlerine baktı. Bahar "N'oldu kızım? Özlemedin mi beni?" diye sordu. Kerem arkalarından kapıyı kapatırken Themis, Bahar'a kıçını dönüp salona gitti.

Bahar şaşkınlıkla onun arkasından bakakalırken "Aaa, ne oldu şimdi?" diye sordu. Kerem arkasında kıkır kıkır gülüyordu.

"Senin üzerinden benim kokumu almıştır."

"İyi de, bu hep olabilecek bir şey?"

"O ayırt eder kokunun tarzını bebeğim. Sana demiştim ben arabayı ben kullanayım, benim ellerim rahat durmaz diye."

Bahar arabayı kullanırken Kerem'in yaptıklarını hatırlayınca bileklerini gözlerine bastırdı ve sessizce güldü. O daracık arabada oynaşmayı da başarmışlardı ya...

Kerem ceketini çıkarıp kenara atarak "Fıstığıııım!" diye bağırdı ve salona doğru yürüdü. Koltuğa oturmuş olan Themis kuyruğunu pat pat vurmaya başlayarak doğruldu. Hevesle Kerem'e baktı.

Kerem deyim yerindeyse onu yoğurarak köpeğiyle oynadı bir süre. Onun sevdiği her şeyi yaptı, keyif aldığı her noktayı kaşıdı. Ardından onun tuvaletini yapması için arka bahçeye açılan balkon kapısını araladı.

Bahar geniş koltukta oturmuş, dizlerini kendine doğru çekmiş, alt dudağını muzipçe kemirerek sırıtıyordu. Kerem de ona bakarak gülümsemeye başladı. Sonra birkaç adımda uçarak Bahar'ın yanına geldi ve adeta kendini onun yanına attı. Eğilip bütün gecedir içinde biriktirdiği açlıkla onu öptü. Bu sevgili olma durumunu milletten saklama işi çok zordu.

"Daha ne kadar böyle Bihter ve Behlül gibi gezeceğiz?" diye sordu Kerem onu öperken. Dudaklarını tam anlamıyla ayırmayı başarırsa, ciddi bir konuşma yapabilirdi. Ama ayrılmayı istemiyordu.

"Henüz on gün olmadı Mirza Bey! Ne çabuk sıkıldınız gizemli olmaktan?"

"En son ortaokulda böyleydik kızım! N'apayım? O zamanlar da utanırdık, söylemezdik."

"Farz et ki utanıyorsun," dedi Bahar oyunbaz bir tınıyla. Geri çekilip cilveli bir şekilde Kerem'in gözlerine baktı. Kerem istemsizce ona doğru çekilirken "Şu an pek utanmıyorum. Her şeyi yapabilirim," diye mırıldandı.

Bahar güldü. "Ben hevesimi alınca, artık sen Fahriye abiye dönüştün galiba?" diye sordu. Bu sözlerden sonra Kerem kahkahayı bastı.

Bahar daha Kerem'in gülmesi durulmadan hızla mod değiştiriverdi. "Mısır falan, bir şey patlat Kerem ya. Benim karnım acıktı." Aniden oynaşan sevgili modundan çıkınca Kerem ilk anda afalladı. Bahar gayet rahat tavırlarla ayaklarını kanepeye uzatıp kumandayla televizyonu açtı. "Ben güzel bir dizi tekrarı bulacağım şimdi bize. Hadi n'olur! Sen de atıştırmalık bir şeyler kap gel. Bak valla midem kazınıyor."

GÜZEL GÜNLER KULÜBÜWhere stories live. Discover now